Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2017/20 E. 2019/4719 K. 24.10.2019 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2017/20 E.  ,  2019/4719 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2017/20
Karar No : 2019/4719

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … vasisi …
2- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
DİĞER DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Onbirinci Dairesinin 09/12/2015 tarih ve E:2015/3237, K:2015/6105 sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması, davalı idarelerden Hazine ve Maliye Bakanlığı ile davacı tarafından karşılıklı olarak istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Maliye Bakanlığı Gelirler Başkontrolörü olarak görev yapan davacı tarafından, 2000 yılı sicilinin olumsuz olduğundan bahisle 2001 yılı Ocak-Mart aylarında ödenen ek ücretin adına borç kaydedilmesi ve 2001 yılı Nisan-Aralık aylarında ödeme yapılmamasına ilişkin işlemler ile bu işlemlerin dayanağı olan “Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslar”ın olumsuz sicil ve disiplin cezası alanlara belli sürelerle ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin 4/c maddesi hükmü ile dayanağı 06/08/1988 tarih ve 88/13207 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve Maliye Bakanının 27/12/1986 tarihli onayı ile yürürlüğe giren Maliye Bakanlığı Sicil Amirleri Yönetmeliği’nin iptaline; 2001 yılı Nisan-Aralık aylarına ait ek ücretleri toplamının temerrüt ve yasal faiziyle, 2.000,00-TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onbirinci Dairesinin 09/12/2015 tarih ve E:2015/3237, K:2015/6105 sayılı kararıyla;
Danıştay Onbirinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 26/05/2004 tarih ve E:2001/1994, K:2004/2447 sayılı kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen incelenmeksizin reddine, kısmen davanın reddine ilişkin kararının davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/12/2009 tarih ve E:2008/2516, K:2009/2851 sayılı kararıyla; Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esasların 4/c maddesinde disiplin cezası alanlara ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin kısmı ile buna dayalı bireysel işlemlere ilişkin kısmı dışında temyize konu kararda hukuk ve usule aykırılık bulunmadığı; belirtilen kısım yönünden ise, herhangi bir disiplin cezası alanlara ayrıca bir de aylıktan kesme cezası niteliğini taşıyacak şekilde belli bir süre ek ödemeden yararlandırmama yoluna gidilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, zira disiplin cezasına konu eylemler için uygulanacak yaptırımın mevzuatta belirlendiği, idari düzenlemeyle disiplin cezasının yanında aynı eylemden dolayı bir de gelir mahrumiyetine yol açacak biçimde düzenleme getirilmesine olanak tanıyan bir yetkinin davalı idarelere tanınmadığı gerekçesiyle, Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esasların 4. maddesinin (c) fıkrasında yer alan disiplin cezası alanlara ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin kısım ile buna dayalı bireysel işlemlerin iptali isteminin reddine ilişkin kısmının bozulmasına, diğer kısımların ise onanmasına karar verilmesi üzerine bozma kararına uyularak;
Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan Yapılacak Ek Ücret Ödemesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın 4. maddesinin (c) fıkrasında yer alan disiplin cezası alanlara belirli sürelerle ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin genel düzenleyici işlem ile buna dayalı olarak 2001 yılı Ocak-Mart aylarında ödenen ek ücretin yasal faiziyle birlikte geri alınmasına ve 2001 yılı Nisan-Aralık aylarında ödeme yapılmamasına ilişkin işlemlerin iptaline; 2001 yılı Nisan-Aralık döneminde mahrum kalınan ek ödeme tutarının tazmini istemi yönünden ise, Dairelerinin 09/12/2015 tarih ve E:2015/4742, K:2015/6102 sayılı kararı ile 2001 yılı Nisan-Aralık aylarında mahrum kaldığı ek ödeme tutarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşıldığından, aynı döneme ait ek ücret ödenmesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, hakkında verilmiş olan disiplin cezaları ile olumsuz sicil notlarının iptal edilerek ortadan kaldırıldığı, ağır hizmet kusuru nedeniyle talep etmiş olduğu 2.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi ve dava sonucunda lehine iptal kararı verildiğinden ilk dava aşamasındaki yargılama giderlerinin tarafına yükletilmemesi gerektiği, öte yandan, Daire kararının karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmekte ve anılan kararın bozulması istenilmektedir.

Davalı idarelerden Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, dava konusu işlemlerin usul, yasaya ve ilgili mevzuata uygun olarak yapıldığı, haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddedilmesi gerektiği belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın, iptale ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararının, ilk dava aşamasındaki yargılama giderleri ve manevi tazminata hükmedilmemesine ilişkin kısımlarının onanarak kesinleştiği belirtilerek, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ise savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : Davacının manevi tazminata hükmedilmesi ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz isteminin kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmesi, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin temyiz istemi ile davalı idarenin iptale ilişkin temyiz istemlerinin ise reddedilerek Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının, manevi tazminata ve yargılama giderlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesi;
Her ne kadar davacı tarafından, temyiz dilekçesinde Danıştay Onbirinci Dairesinin 09/12/2015 tarih ve E:2015/3237, K:2015/6105 sayılı kararının, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması isteminde bulunulmakta ise de; Danıştay Onbirinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunca verilen davanın reddi yolundaki ilk kararın manevi tazminat istemine ilişkin kısmı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/12/2009 tarih ve E:2008/2516, K:2009/2851 sayılı kararıyla onanmış, 02/06/2011 tarih ve E:2010/1788, K:2011/606 sayılı kararıyla da kararın düzeltilmesi istemi reddedilmiştir. Bu haliyle, davacının manevi tazminat talebine yönelik olarak davanın reddi yolundaki hüküm kesinleşmiş olup, Dairenin bu istemle ilgili kararı da bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Yine davacı tarafından temyiz dilekçesinde, Danıştay Onbirinci Dairesinin 09/12/2015 tarih ve E:2015/3237, K:2015/6105 sayılı kararının, ilk dava aşamasındaki 68,00-TL yargılama giderinden takdiren 34,00-TL tutarındaki kısmın üzerinde bırakılmasına ve kararın düzeltilmesi istemi reddedildiğinden bu aşamada yapılan giderlerin taraflar üzerinde bırakılmasına ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmekte ise de; Dairece, olumsuz sicil alanlara bir yıl süre ile ek ödemede bulunulmayacağı yolundaki işlemin iptali istemine yönelik olarak Müşterek Kurulca verilen davanın reddi yolundaki 26/05/2004 tarih ve E:2001/1994, K:2004/2447 sayılı ilk karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/12/2009 tarih ve E:2008/2516, K:2009/2851 sayılı kararıyla onanmış, 02/06/2011 tarih ve E:2010/1788, K:2011/606 sayılı kararıyla da kararın düzeltilmesi istemi reddedilmiştir. Bu haliyle, olumsuz sicil alanlara bir yıl süre ile ek ödemede bulunulmayacağı yolundaki işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm kesinleşmiş olup, Dairenin bu kısımla ilgili kararı da bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz isteminin de incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Daire kararının karar verilmesine yer olmadığına ve iptale ilişkin kısımlarına yönelik olarak davacı ve davalı idarenin temyiz istemleri incelendiğinde ise;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onbirinci Dairesinin temyize konu kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 10/12/2009 tarih ve E:2008/2516, K:2009/2851 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı ve davalı idarelerden Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz istemlerinin reddine,
2. Danıştay Onbirinci Dairesinin temyize konu 09/12/2015 tarih ve E:2015/3237, K:2015/6105 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacının, manevi tazminata ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz isteminin ise İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.