Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2015/4305 E. 2016/3452 K. 14.12.2016 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2015/4305 E.  ,  2016/3452 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2015/4305
Karar No : 2016/3452

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. 2. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…. sayılı ısrar kararının, davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Davacının taşınmazında oluşan zararı … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde hazırlanan 28/02/2005 tarihli bilirkişi raporuyla öğrendiği ve bu tarihten itibaren bir yıl içinde açılmadığı anlaşılan davada süre aşımı bulunduğu, bu nedenle ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; …. Köyünde bulunan davacıya ait evin, ….. İl hududu yolu inşaasında kullanılacak mıcırın temini için taş ocağında dinamit patlatılması sonucu zarar gördüğü ileri sürülerek, uğranıldığı belirtilen maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…. sayılı kararıyla; davacının, taş ocağında dinamit patlatılması sonucu evinde meydana gelen zararı, en geç zarar miktarının tespiti istemiyle adli yargıya başvurduğu 22/06/2004 tarihi itibarıyla öğrendiğinin kabulü gerektiği, buna göre, 2577 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca, bu tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde davalı idareye başvurarak zararının tazminini istemesi gerekirken, bu tarihten çok sonra 24/04/2006 tarihinde adli yargı yerinde açtığı tazminat davasının görev yönünden reddi üzerine açtığı davanın esasının süre aşımı nedeniyle incelenemeyeceği gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Onuncu Dairesinin 11/03/2015 günlü, E:2013/7701, K:2015/938 sayılı kararıyla; İdare Mahkemesince, davacının meydana gelen zararı, en geç zarar miktarının tespiti istemiyle adli yargıya başvurduğu 22/06/2004 tarihi itibarıyla öğrendiği kabul edilmiş ise de; anılan tarihte, davacı tarafından henüz zarar miktarının bilinemeyeceği, kaldı ki, patlamaların devam etmesi nedeniyle süregelen nitelikte bulunan zararın, 07/12/2005 tarihinde gerçekleştirilen son patlama sonucunda kesinlik kazandığı, bu itibarla; zararın kesin olarak ortaya çıktığı 07/12/2005 tarihinden itibaren 1 yıl içinde görevsiz yargı yerinde açılan davanın görev yönünden reddi üzerine, 2577 sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca 30 gün içinde idari yargı yerinde açılan davada süre aşımı bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı, … 2. İdare Mahkemesinin …. günlü, E:….. sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinin 1. fıkrasında; idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği; görevli olmayan adli yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, idareye başvurma şartının aranmayacağı kurala bağlanmış; 9. maddesinde ise, çözümlenmesi idare mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği; görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin, idare mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, …. İl hududu yolu yapımı ile yol için gerekli malzemenin temini işinin özel bir şirket tarafından üstlenildiği; davacı tarafından, …… Köyü’nde bulunan evinde, söz konusu yolun yapımında kullanılacak mıcırın temini için taş ocağında dinamit patlatılması sonucu hasar oluştuğu iddiasıyla, uğradığı zarar miktarının tesbiti istemiyle 22/06/2004 tarihli dilekçeyle …. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurulduğu; anılan Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 28/02/2005 tarihli raporda, “evde meydana gelen çatlakların patlamalar nedeniyle büyüdüğü” yolunda görüş bildirilmesine karşın, zararın miktar olarak tespit edilmediği; öte yandan, yüklenici şirket tarafından kullanılan patlayıcı maddelerin depodan çıkışı, sarfı, kullanılmayanların iadesi ve patlatılması aşamalarına ilişkin olarak jandarma tarafından tutanak düzenlendiği; bu tutanaklara göre, son patlamanın 07/12/2005 tarihinde gerçekleştirildiği; davacının, 24/4/2006 tarihinde kayda geçen dilekçeyle, uğradığı maddi zararın tazmini istemiyle adli yargı yerinde dava açtığı, bu davanın, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle reddedildiği, anılan kararın 02/12/2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine, 03/12/2008 tarihli dilekçeyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, zararı meydana getiren patlamaların devam etmesi nedeniyle süregelen bir zararın bulunduğu ve davacının …. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurduğu tarihte zarar miktarının henüz kesin olarak ortaya konulamadığı; bu nedenle, dava açma süresinin tespit davasının açıldığı tarihten itibaren başlatılmasına olanak bulunmadığı anlaşıldığından, davacının, son patlamanın gerçekleştiği 07/12/2005 tarihinden itibaren bir yıl içinde uyuşmazlığın görüm ve çözümünde görevli olmayan adli yargı yerinde açtığı davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, … 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
X- … 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… sayılı ısrar kararının hukuk ve usule uygun olduğu anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.