Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2015/1605 E. 2016/3789 K. 28.12.2016 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2015/1605 E.  ,  2016/3789 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2015/1605
Karar No : 2016/3789

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 6. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, davacının sahibi olduğu …. plakalı aracın, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca 23/11/2007 tarihinde muhafaza altına alınması nedeniyle uğramış olduğunu ileri sürdüğü 35.000,00-TL maddi ve 35.000,00-TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… 6. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:… sayılı kararıyla; davacının, aracına el konulması nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararın, araca el konulma tarihi itibariyla ortaya çıktığı; bu durumda, 2577 sayılı Yasanın 12. maddesine göre 23/11/2007 tarihinden itibaren altmış gün içinde dava açılması veya 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi gereği aynı süre içerisinde idareye başvurulması ve idarenin verdiği cevap üzerine kalan sürede dava açılması gerekirken, zararın öğrenildiği 23/11/2007 tarihinden itibaren altmış gün içinde idareye başvurulmayıp, bu süre geçirildikten sonra 15/02/2008 tarihinde idareye yapılan başvuru üzerine 08/05/2008 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Onuncu ve Onbeşinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulunun 21/05/2014 günlü, E:2011/802, K:2014/3264 sayılı kararıyla; dava açma süresine başlangıç olarak davacının aracına kolluk güçlerince el konulma tarihi (23/11/2007) esas alınmış olmakla birlikte, kolluk güçlerince yapılan el koyma işleminin ancak yargı mercilerince verilebilecek olan bir müsadere kararı ile nihai hale geleceği ve dava açma süresinin başlangıcı olarak müsadere kararının esas alınması gerektiği hususunun gözden uzak tutulmaması gerektiği, dosyada araca el konulmasından sonraki sürece ve davacı tarafından açıldığı ileri sürülen, kamu davalarına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığı, bu durumda, İdare Mahkemesince; davacının iddia ettiği gibi, adli yargı yerince dava açılıp açılmadığının, açılmış ise müsadere kararı verilip verilmediğinin araştırılması ve müsadere kararının verilmiş olması halinde, dava açma süresinin, bu karar tarihinden itibaren 2577 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca hesaplanması gerekirken; eksik incelemeye dayalı olarak davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen kararda usul hükümlerine uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı, … 6. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:….. sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı Yasanın 7. maddesinin 1. fıkrasında; dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu hükmüne yer verilmiş, 12. maddesinde, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabileceği, bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yabancı bir şahsın……. Turbo Dizel tipinde arazi taşıtını, geçici ithalat rejimi kapsamında, 1 Nolu Taşıt Takip Programına kaydettirerek 17/04/2003 tarihinde Kapıkule Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünden giriş yapmak suretiyle yurda getirdiği, 14/10/2003 tarihine kadar yurtta kalış süresi bulunan bu aracın; sahte olduğu sonradan anlaşılan trafik şahadetnamesine istinaden İstanbul Gayrettepe Trafik Şubesince trafik tescil işleminin yapıldığı, bu şekilde trafik tescili yapılan aracın bir çok kez satışa konu edilerek tescil işlemlerinin yapıldığı, son olarak 06/07/2007 tarihli noter satış sözleşmesiyle aracı satın alan davacının, trafik tescil işlemleri devam ederken Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 16/11/2007 tarihli ve Zonguldak Emniyet Müdürlüğü’nün 23/11/2007 tarihli yazıları gereğince ….. ilçesinde aracın muhafaza altına alınması üzerine uğranılan zararın tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, İdare Mahkemesince, dava açma süresinin başlangıcı olarak davacının aracının muhafaza altına alındığı 23/11/2007 tarihi esas alınmak suretiyle dava açma süresinin geçirildiği belirtilmekte ise de, kolluk güçlerince yapılan muhafaza altına alma işleminin ancak yargı mercilerince verilebilecek olan bir müsadere kararı ile kesinleşeceği, bu nedenle, dava açma süresinin başlangıcı olarak müsadere kararının esas alınması gerektiği anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, … 6. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.