Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2014/806 E. 2015/3509 K. 15.10.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2014/806 E.  ,  2015/3509 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2014/806
Karar No : 2015/3509

Karar Düzeltme İsteminde :
Bulunan (Davacılar) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı ısrar kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/05/2013 günlü, E:2009/438, K:2013/2131 sayılı kararı ile onanması üzerine bu karara karşı, davacılar karar düzeltme isteminde bulunmaktadırlar.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Dava konusu 19/02/2004 günlü, 2004/149 sayılı belediye encümeni kararının 01/03/2004 tarihinde davacılara tebliği üzerine 29/04/2004 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmadığından, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/05/2013 günlü, E:2009/438, K:2013/2131 sayılı kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, davacının karar düzeltme dilekçesinde öne sürdüğü hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 27/05/2013 günlü, E:2009/438, K:2013/2131 sayılı onama kararı kaldırılarak, … 1. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı ısrar kararına karşı davacının temyiz istemi yeniden incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; …, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda yapılan imar uygulaması sonrasında eksik tahsis edilen 1021 metrekare taşınmaza karşılık yer verilmesi isteminin reddine ilişkin 19/02/2004 günlü, 2004/149 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla, davacılara 1987 ve 1989 tarihli imar uygulamaları sonucu 1021 metrekare yerin eksik tahsis edildiği tartışmasız olmakla birlikte bu hususun en geç 29/12/1998 tarihinde öğrenilmiş olmasına rağmen süresinde dava açılmadığından, aynı yönde yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karar, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Altıncı Dairesinin 28/12/2007 günlü, E:2005/7344, K:2007/8138 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin davacının 11/02/2004 günlü, 305/1384 sayılı başvurusu üzerine tesis edildiği, ancak bu dilekçenin dosyada bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin tesisine neden olan 11/02/2004 günlü, … sayılı dilekçe, taraflardan istenilmek suretiyle incelendikten sonra bu başvurunun 2577 sayılı Kanun’un 10. maddesi kapsamında bir başvuru olduğu sonucuna ulaşılması halinde uyuşmazlığın esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesince, davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar edilmiştir.
Davacılar, mahkeme kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde; dava açma sürelerinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu belirtilmiş, 10. maddesinde: ” İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem ve eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.” kuralı yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden,davacıların murisi …’a ait … İlçesi, …Mahallesi, … pafta, … ve … parselleri kapsayan alanda 02/11/1987 tarihli Encümen kararı ile imar uygulaması yapıldığı, daha sonra … Büyükşehir Belediyesi Encümeninin 20/01/1989 tarihli kararı ile tashihen şuyulamaya gidildiği, bu işlem sonucu davacılara 1021 m2 eksik yer verildiği, söz konusu eksikliğin giderilmesi ve yer verilmesi istemiyle yapılan ilk başvurunun 23/6/1999 tarihli kararla reddedildiği ve 1/7/1999 tarihinde davacılara bildirildiği, davacılar tarafından, 2577 sayılı Kanunun 10.maddesi kapsamında, imar uygulamaları sonucunda uğranılan mağduriyetin giderilmesi için gerekli işlemlerin yapılması talebiyle 11/02/2004 tarihinde yaptıkları ikinci başvurunun reddine ilişkin 19/02/2004 günlü, … sayılı belediye encümen kararının iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, dava konusu işlemin Anayasal güvenceye sahip mülkiyet hakkına dayalı olarak davacıların imar uygulamaları sonucunda uğradığı mağduriyetinin giderilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına ilişkin 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında yaptıkları başvuru üzerine tesis edildiği görüldüğünden ve ilgilerce mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman işlem tesisi talebiyle başvurulabileceği açık olduğundan, mülkiyet hakkının kullanımı konusunda gerekli işlemin gerçekleştirilmesi için yapılan her yeni başvuru üzerine idarece tesis edilecek işlemler hakkında 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen süre içerisinde dava açılabileceğinden, dava konusu 19/02/2004 günlü, … sayılı belediye encümeni kararının 01/03/2004 tarihinde davacılara tebliği üzerine 29/04/2004 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz isteminin kabulü ile … 1. İdare Mahkemesi’nin … günlü… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan idare mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.