Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2014/63 E. 2016/1023 K. 24.03.2016 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2014/63 E.  ,  2016/1023 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2014/63
Karar No : 2016/1023

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacılar) :
İstemin Özeti :…. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:…. sayılı ısrar kararının, temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : İmar mevzuatının ilgili hükümleri uyarınca imar planında ağaçlandırılacak alan (mezarlık) kullanımında kalan bölgenin yeşil alan olarak kabulü gerekmekte olup, yeşil alanların düzenleme ortaklık payından karşılanabileceği, bilirkişi raporunda, dava konusu parselasyon işleminde düzenleme sınırının uygun belirlendiği, düzenleme ortaklık payı oranının yasal sınır içinde alındığı, taşınmazın uygulamaya hisseli girip hisseli çıktığının belirtildiği, davanın da uyuşmazlık konusu parselin kamulaştırılması gerektiği, imar uygulamasına tabi tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı iddiasıyla açıldığı hususları dikkate alındığında, imar planında ağaçlandırılacak alan (mezarlık) olarak belirlenen dava konusu taşınmazın düzenleme ortaklık payı içerisinde değerlendirilerek imar uygulamasına tabi tutulmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde bulunan …pafta,… ada , … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin Tire Belediye Encümeninin 03/05/2006 günlü, 416 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin .. günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu parselasyon planına ilişkin düzenleme sahasının müstakil imar adasından küçük olmadığı gibi herhangi bir imar adasının da kısmi olarak düzenleme içine alınmadığının ve düzenleme sınırının yol ekseninde ve düzenleme ortaklık payı oranı dikkate alınarak uygulamaya alınan parsellerin sınırından geçirildiğinin tesbit edildiği, dava konusu parselasyon planının 3194 sayılı Kanunun amacı olan imar planına uygun parseller oluşturmak yerine belediyenin mezarlık alanındaki yer sıkıntısını gidermek için yapıldığı, düzenlemenin asıl amacının belediyenin imar planında mezarlık alanında bulunan parselleri kamulaştırma bedeli ödemeden elde etmek olduğu, davalı idarenin yasal sınırın üzerinde çıkan düzenleme ortaklık payı oranını düşürmek için kendi mülkiyetinde bulunan parselleri uygulamaya dahil ettiği, ancak 248 ada, 14 ve 18 nolu belediyenin mülkiyetindeki parsellerin ise onaylı düzenleme sahası dışında bırakıldığı, imar planında ağaçlandırılacak alan (mezarlık alanı) olarak gösterilen yerlerin farklı kavramlar olduğu, sonuç olarak imar planında mezarlık alanı olarak belirtilmiş yerin düzenleme ortaklık payı alınacak yerlerden olmadığı anlaşıldığından yapılan imar planı uygulamasında 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine ve hukuka aykırılık bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 27/11/2012 günlü, E:2009/2303, K:2012/6827 sayılı kararıyla;
3194 sayılı Kanunun 18. maddesinin uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (h) fıkrasında yeşil sahanın, aktif ve pasif ayrımı yapılmaksızın “Umumi Hizmetlere Ayrılan Yer” olarak kabul edildiği, İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin 8. fıkrasında “Aktif Yeşil Alanın” tanımının yapıldığı, EK 2 sayılı cetvelde ağaçlandırılacak alanlar, “Açık ve Yeşil Alanlar” başlığı altında yer almış bulunduğundan “pasif yeşil alan” olan ağaçlandırılacak alanın düzenleme ortaklık payı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda, imar planında ağaçlandırılacak alan olarak belirtilmiş yerin düzenleme ortaklık payından karşılanması mümkün olduğundan ve yapılan parselasyon işleminde düzenleme sınırının uygun belirlendiğinin, düzenleme ortaklık payı oranının yasal sınır içinde alındığının, taşınmazın uygulamaya hisseli girip hisseli çıktığı hususlarının bilirkişi raporuyla da ortaya konulduğu dikkate alındığında aksi yöndeki gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare,…. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.
Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında “düzenleme ortaklık payı” olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.” hükmü yer almıştır.
İmar Kanunun 18 İnci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 4. Maddesinin c fıkrasında düzenleme ortaklık payı, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, yeşil saha, genel otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami, karakol yerleri ve ilgili tesisler için kullanılmak üzere, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların, düzenlemeden önceki yüzölçümlerinden yüzden kırka kadar düşülebilen miktar ve/veya zorunlu hallerde malikin muvafakatı ile tesbit edilen karşılığı bedel şeklinde tanımlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, belediyeler tarafından mücavir alan sınırları içinde bulunan alanlarda imar planına uygun ada veya parseller ayırmaya ve bu parselleri müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya yönelik uygulama yapılabileceği ve bu uygulama çerçevesinde düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkına kadar olan miktarının düzenleme sınırı içindeki umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanların kullanılabilmesi amacıyla düşürülebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, .. İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde bulunan… pafta, …ada, … parsel sayılı taşınmazın meri 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında ağaçlandırılacak alan (mezarlık alanı) kullanımında kaldığı, bu plan uyarınca yapılan dava konusu imar uygulamasına anılan parselin de dahil edildiği, davacıya bu kadastral parsel karşılığında imar parsellerinden tahsis yapıldığı, davacı tarafından planda yer alan ağaçlandırılacak alan (mezarlık) kullanımının karşılanması amacıyla söz konusu…sayılı parselin kamulaştırılması gerektiği, imar uygulamasına tabi tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı iddiasıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; dava konusu parselasyon işleminde düzenleme sınırının uygun belirlendiği, düzenleme ortaklık payı oranının yasal sınır içinde alındığı, taşınmazın uygulamaya hisseli girip hisseli çıktığı ancak imar planında mezarlık alanı olarak belirtilmiş yerin düzenleme ortaklık payı alınacak yerlerden olmadığı ve bu nedenle yapılan imar planı uygulamasının 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine aykırı olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Bu durumda, uyuşmazlıkta imar planı ile ağaçlandırılacak alan (mezarlık) olarak belirlenen yerin düzenleme ortaklık payından karşılanabilecek bir alan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Dava konusu parselasyon işleminin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 3. maddesinde sosyal alt yapı, sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacı ile yapılması gereken eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari yapılar ile park, çocuk bahçeleri gibi yeşil alanlara verilen genel isim olarak tanımlanmış, aktif yeşil alanın ise park, çocuk bahçesi ve oyun alanları olarak ayrılan sahalar olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan aynı Yönetmeliğin EK 2 sayılı cetvelinde ağaçlandırılacak alanlar (mezarlıklar), “Açık ve Yeşil Alanlar” başlığı altında yer almıştır.
14/06/2014 günlü, 29030 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Mekansal Alanlar Yapım Yönetmeliği’nin EK1-d sayılı cetvelinde de ağaçlandırılacak alan ve mezarlık alan “Açık ve Yeşil Alanlar” başlığı altında gösterilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, imar planında ağaçlandırılacak alan (mezarlık) kullanımında kalan bölgenin yeşil alan olarak kabulü gerekmekte olup, yeşil alanların düzenleme ortaklık payından karşılanabileceği açıktır.
Bu durumda, bilirkişi raporunda, dava konusu parselasyon işleminde düzenleme sınırının uygun belirlendiği, düzenleme ortaklık payı oranının yasal sınır içinde alındığı, taşınmazın uygulamaya hisseli girip hisseli çıktığının belirtildiği, davanın da uyuşmazlık konusu parselin kamulaştırılması gerektiği, imar uygulamasına tabi tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı iddiasıyla açıldığı hususları dikkate alındığında, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, …Mevkiinde bulunan ve imar planında ağaçlandırılacak alan (mezarlık) olarak belirlenen, … pafta, …ada , …parsel sayılı taşınmazın düzenleme ortaklık payı içerisinde değerlendirilerek imar uygulamasına tabi tutulmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:.. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.