Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2014/5600 E. 2015/5509 K. 23.12.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2014/5600 E.  ,  2015/5509 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2014/5600
Karar No : 2015/5509

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 2. İdare Mahkemesinin … günlü, E:… sayılı ısrar kararının, davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; davalı idare tarafından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesi uyarınca okul ve kurum müdürlüklerine yapılan bütün atamaların iptal edilmesi istemiyle yapılan 08/05/2009 günlü başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…. 2. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:… sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/3-g maddesinde, dilekçelerin 3 ve 5. madde hükümlerine uygun düzenlenip düzenlenmediği yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı, 15/1-d maddesinde; 14. maddenin “3/g bendinde yazılı halde otuzgün içinde 3 ve 5 inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak…üzere dilekçelerin reddine” karar verileceği, aynı maddenin 5. fıkrasında ise; “1 inci fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde dava reddedilir.” hükmünün yer aldığı; dosyanın incelenmesinden; davalı idarece 2009 yılı Ocak-Mayıs döneminde çeşitli tarihlerde ülke genelindeki pek çok il ve ilçedeki kurum yöneticiliklerine bakan onayı ile atamalar yapıldığı, davacı sendikanın 06/05/2009 tarihinde davalı idareye başvurarak söz konusu atamalar hakkında bilgi istemesi üzerine, atamalara ilişkin bir liste düzenlenerek 09/06/2009 günlü, 51086 sayılı yazı ekinde davacı sendikaya bildirildiği, bu arada 08/05/2009 günlü yapılan başvuruyla da 657 sayılı Kanun 76. maddesi uyarınca okul ve kurum müdürlüklerine yapılan bütün atamaların iptalinin istenildiği, söz konusu başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddi üzerine, belirtilen listede yer alan atama işlemlerinin iptal edilerek geri alınması isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinin 2009/1606 esasında açılan dava sonucunda verilen 20/01/2010 günlü, K:2010/35 sayılı kararla; davacı sendika tarafından davalı idarece geri alınmak suretiyle iptali istenen atama işlemlerinin bireysel nitelikte idari işlemler olduğu, bu işlemlerin her birinin ülkenin çeşitli yerlerinde görev yapmakta olan kamu görevlileri ile ilgili olduğu, 2577 sayılı Yasanın 33/1. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin atanması ile ilgili davaların görüm ve çözüm yetkisinin kamu görevlisinin eski ya da yeni görev yeri idare Mahkemesine ait olduğu ve aynı konuda ülke genelinde açılmış çok sayıda dava olduğunun bilindiği belirtilerek, “Bu doğrultuda ilgililer hakkındaki bireysel nitelikli atama işlemlerinin geri alınmak suretiyle iptali yönünde toplu olarak bir başvuruda bulunulabilecek olmakla birlikte, bu istemin reddine yönelik işlem tek bir işlem olsa dahi geri alınması istenilen ve toplam sayısı 1009’a ulaşan her bir atama işlemiyle ilgili olarak ayrı ayrı dava açılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan işlemlerin bireysel niteliği dikkate alındığında açılacak her bir dava için davacı sendikaya üyeleri tarafından özel bir yetki verilmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı sendika tarafından dava dosyasına çeşitli yetki belgeleri sunulmuş ise de; bunlar açılacak her bir dava dilekçesine ilgisi belirtilmek suretiyle eklenmeli ve dava ilgili üyeyi temsilen açılmalıdır.” gerekçesi ile 2577 sayılı Kanunun değişik 5.maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin aynı Kanunun 15.maddesinin 1/d bendi uyarınca, bu kararın bildirim tarihinden itibaren otuz gün içinde her bir talep hakkında ayrı ayrı dava açmakta serbest olmak üzere reddine ve aynı yanlışlıkların yapılması durumunda davanın reddedileceği hususunun davacıya bildirilmesine karar verildiği; buna karşılık, yenilenen dilekçede Mahkemelerinin yukarıda anılan dilekçe ret kararında belirtilen şekilde her bir atama işlemine karşı ayrı ayrı dava açılması yerine önceki dilekçenin tekrarlanması yoluna gidildiği ve usul ekonomisi ilkesi gerekçe gösterilerek tek dilekçe ile aynı zımni ret işleminin iptalinin istenildiği; diğer taraftan, idarece temyiz aşamasında dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden, söz konusu atamalar ile ilgili olarak yerel mahkemelerde bireysel olarak açılan davalar sonucunda 336 eğitim kurumu yöneticisi lehine karar verildiği ve bu kararlar doğrultusunda yeniden atama işlemleri gerçekleştirildiği; bu itibarla, dilekçe ret kararı üzerine yeniden verilen dilekçede de aynı yanlışlıkların tekrarlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay ikinci Dairesinin 18/06/2013 günlü, E:2010/1997, K:2013/3978 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller” başlıklı 4001 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değişik 5. maddesinde; “Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep–sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir. Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir.” hükmüne yer verildiği; bu düzenlemeler çerçevesinde, kural olarak her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerektiği, davacı sendikanın başvuru dilekçesinde 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca okul ve kurum müdürlüklerine yapılan bütün atamaların iptalinin istenildiği, dava dilekçesinde de, yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin tek bir işlemin iptalinin talep edildiği dikkate alındığında, iptali istenilen birden fazla işlemin varlığından söz etmenin mümkün olmadığı; bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/5. maddesi uyarınca davanın reddine hükmedilmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı, … 2. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller” başlıklı 4001 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değişik 5. maddesinde;
“1. Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep–sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir.
2. Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarece 2009 yılı Ocak-Mayıs döneminde çeşitli tarihlerde ülke genelindeki pek çok il ve ilçedeki kurum yöneticiliklerine bakan onayı ile atamalar yapıldığı, davacı sendikanın 06/05/2009 tarihinde davalı idareye başvurarak söz konusu atamalar hakkında bilgi istemesi üzerine atamalara ilişkin bir liste düzenlenerek 09/06/2009 günlü, 51086 sayılı yazı ekinde davacı sendikaya bildirildiği, bu arada 08/05/2009 günü yapılan başvuruyla da, yapılan atamalar öncesinde duyuru yapılmak suretiyle söz konusu pozisyonlara atanma konusunda talep toplanmadığı ve atama onaylarının yetkisiz kişi tarafından imzalandığı nedenleriyle 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca okul ve kurum müdürlüklerine yapılan bütün atamaların iptalinin istenildiği, söz konusu başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının 08/05/2009 günlü yapılan başvurusunda, dava konusu işlemin iptali için ileri sürdüğü iddialar göz önüne alındığında, tek bir işlemin dava konusu edildiği sonucuna varıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/5. maddesi uyarınca davanın reddine hükmedilmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, … 2. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.