Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2014/512 E. 2015/4035 K. 09.11.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2014/512 E.  ,  2015/4035 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2014/512
Karar No : 2015/4035

Karar Düzeltme İsteminde
Bulunan (Davalı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:…sayılı ısrar kararının onanması yolundaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/06/2013 günlü, E:2009/1270, K:2013/2363 sayılı kararına karşı, davalı idare kararın düzeltilmesi isteminde bulunmaktadır.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, karar düzeltme dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 20/06/2013 günlü, E:2009/1270, K:2013/2363 sayılı onama kararı kaldırılarak … İdare Mahkemesinin … günlü, E:.., K:… sayılı ısrar kararına yönelik davalı idarenin temyiz istemi yeniden incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; nde müfettiş olarak görev yapan davacının, APK Dairesi Başkanlığı emrine uzman olarak atanmasına ilişkin 06/10/2005 günlü, 104 sayılı Milli Piyango İdaresi Yönetim Kurulu kararının iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla; kamu idarelerinde teftiş hizmetlerinin ayrı bir kariyer olarak düzenlendiği, bu nedenle müfettişlerin, bu kariyer içinde yetiştirilmelerini ve kamu hizmetinin selametle yürütülmesini önleyici sebepler olmadığı sürece, teftiş hizmeti dışındaki idari görevlere atanmamaları gerektiği; kaldı ki davacının üzerine atılı bulunan eylemin müfettişlik görevinden alınmasını gerektirir nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesinin ancak bir disiplin soruşturması sonucunda ortaya konularak, eylemin disiplin cezasını gerektirmesi halinde idarece bu yönde işlem tesis edilmesi gerektiği; dosyadaki bilgi ve belgelerden, kurum başmüfettişlerinden birinin, Teftiş Kurulu Başkanının görevden uzaklaştırılmasına yönelik girişimde bulunduğu ve bu kapsamda Teftiş Kurulu Başkanının görevden ayrılmasını istediği, davacının ise, buna ilişkin olarak düzenlenen tutanağı imzaladığı gerekçesiyle hakkında açılan soruşturma sonucunda müfettişlik görevinden alınarak APK uzmanlığına atandığı; müfettiş olan davacının bu eylemi nedeniyle teftiş hizmetinden alınarak APK uzmanlığına atanmasında kamu yararı bulunmadığı gibi, görevini yürütmede yetersiz olduğuna ilişkin somut bilgi ve belge de sunulmaması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline, davacının bu işlem nedeniyle uğradığı maddi zararının dava açma tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bu kararın temyizen incelenmesi sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesinin 16/05/2008 günlü, E:2006/7447, K:2008/2910 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceğinin yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edildiği; davacının müfettişlikten alınmasına yol açan olay nedeniyle aynı zamanda bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırıldığı, bu cezaya karşı açılan davada verilen ret kararının Danıştay Onikinci Dairesince bozulduğu, bununla birlikte, ceza ya da disiplin yargılaması yapılmasını sağlayan yasal koşullar ve bu yargılamalara esas alınan ilkeler ile atama işleminde idarece kullanılan takdir yetkisinin yargısal denetimine esas alınan ilkelerin farklı olması nedeniyle, disiplin yönünden yaptırımı gerektirmeyen bir olayın, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden, hizmetin korunması veya kamu görevlisinin etkin ve güvenilir biçimde hizmete devamının sağlanması yönüyle değerlendirilebileceğinin açık olduğu; davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporunun içeriği ile yürüttüğü görevin önem ve özellikleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının müfettişlik görevinden alınmasını gerektirecek ağırlıktaki sebeplere dayalı olarak kurulan dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında hukuksal isabet bulunmadığı gerekçesiyle
bozulmuş ise de, İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulmayarak ve davacının atama işlemine temel olan eylemi nedeniyle açılan soruşturma sonucunda verilen disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davada verilen ret kararının Danıştay Onikinci Dairesince bozulduğu gerekçesini de eklemek suretiyle, dava konusu işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki ilk kararında ısrar edilmiştir.
Davalı idare, …İdare Mahkemesinin .. günlü, E:…, K:…sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
….Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nin 12. maddesinde; müfettişlerin görev ve sıfatlarının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunamayacakları hüküm altına alınmıştır. Aynı Yönetmeliğin 11. maddesinde de; müfettişlerin, Genel Müdürün emri ve onayı üzerine Başkandan aldıkları talimatla görev yapacakları, yapılan görevlerin sonuçlarını Başkanlığa bildirecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Milli Piyango İdaresi Muhasebe ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın 01/01/2002-31/12/2004 dönemi işlemlerinin teftişi kapsamında görevli üç müfettişten biri olan başmüfettiş …’ün, anılan soruşturmayı yürütürken, davalı idare ile başbayi Milli Piyango İdaresi Mensupları Yardımlaşma Vakfı (Mil-Vak) arasındaki ilişkide yolsuzluklar bulunduğunu tespit ettiğinden bahisle resen soruşturma açtığını Teftiş Kurulu Başkanlığına bildirdiği; Teftiş Kurulu Başkanınca ise, aynı konuya ilişkin olarak daha önce hazırlanmış raporlar bulunduğunu belirterek, konunun söz konusu üç müfettiş tarafından yeniden değerlendirilmesi, bu değerlendirme sonucunda resen soruşturma açılmasının uygun olduğuna karar verilmesi durumunda ise soruşturmanın bu müfettişlerce müştereken yürütülmesi gerektiğinin bildirildiği; ancak, başmüfettiş ….’ün resen açtığı soruşturmayı gerektiği gibi yürütmesine engel olduğu savıyla Teftiş Kurulu Başkanı hakkında görevden uzaklaştırma kararı aldığı, bu kararı uygulamak amacıyla Teftiş Kurulu Başkanının odasına girdiği ve odaya girerken yanında soruşturma için görevlendirilmediği halde davacının da bulunduğu, Teftiş Kurulu Başkanı’nın yapılan eyleme direnmesi sonucu tutanak tutulduğu ve davacının bu tutanağı imzaladığı; ayrıca, davacının, Teftiş Kurulu Başkanı görevi başında olduğu halde, bu olaylar sırasında idare personeli ile yaptığı görüşmelerde, Teftiş Kurulu Başkanını küçük düşürücü ve otoritesinin zaafa uğramasına yönelik girişimlerde bulunduğu; aynı olaylar kapsamında, şahsen görevli ve yetkili olmadığı konularda, müfettişlik nüfuzunu kullanarak bilgi ve belge toplama girişiminde bulunduğu ve bu eylemleriyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 8. ve Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nin 12. maddesine aykırı davranışlarda bulunduğundan bahisle, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca, APK Dairesi Başkanlığı emrine uzman olarak atanmasına ilişkin 06/10/2005 günlü işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının uzman olarak atanmasına neden olan eylemleri nedeniyle verilen bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Mahkeme kararı Danıştay Onikinci Dairesince bozulmuş ise de, disiplin yargılamasında dikkate alınan ilkeler ile atama işleminde idarece kullanılan takdir yetkisinin yargısal denetimine esas alınan ilkelerin farklı olması nedeniyle, disiplin yönünden yaptırımı gerektirmeyen bir eylemin, kamu görevlisinin etkin ve güvenilir biçimde hizmete devamının sağlanması yönüyle değerlendirilebileceği açıktır.
Buradan hareketle, davacının yürüttüğü müfettişlik görevinin önem ve özelliği ile Teftiş Kurulu Yönetmeliği uyarınca müfettişlerin uyması gereken mesleki kurallar dikkate alındığında, görevlendirilmediği bir konuda, görev yaptığı birimin başkanının makam odasına girmek suretiyle, başkanı görevden uzaklaştırmak isteyen başmüfettişin eylemine iştirak eden ve makamından ayrılmayan Teftiş Kurulu Başkanı hakkında tutulan tutanağı imzalayan davacının bu eyleminin müfettişlik görevinden alınmasını gerektirecek ağırlıkta olduğu anlaşıldığından, davacının müfettişlik görevinden alınarak APK uzmanlığına atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,…İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY X-
Davalı idarenin karar düzeltme dilekçesinde öne sürülen hususlar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/06/2013 günlü, E:2009/1270, K:2013/2363 sayılı kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, istemin reddi gerektiği oyuyla, karara karşıyız.