Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2014/3935 E. 2016/1473 K. 07.04.2016 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2014/3935 E.  ,  2016/1473 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2014/3935
Karar No : 2016/1473

Temyiz Eden (Davacılar) : 1-
2-
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalılar) : 1-
Vekili :
2-
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:…sayılı ısrar kararının tarafından temyizen incelenerek bozulması, davacılar tarafından istenilmektedir.
‘nın Savunmasının Özeti : … İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.
‘nın Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçesi, …, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, etkileme geçiş alanı sınırları içinde bırakılmasına ve bu parselde maksimum yapı yüksekliğinin 9,50 metre, taban alanı kat sayısının ise 0.30 olarak belirlenmesine ilişkin, Elmalı Belediye Meclisinin 06/03/2008 günlü, 20 sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planlarının ve bu planların uygun bulunmasına ilişkin Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 22/02/2008 günlü, 2215 sayılı kararının söz konusu taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor esas alınarak, dava konusu imar planları ile, koruma amaçlı imar planının taşıması gereken silüet ve yapı biçimi şartlarının belirlendiği, imar planlarının mevzuata, şehircilik ilkeleri, planlama esasları, tarihi ve sanatsal gereklere uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 12/02/2014 günlü, E:2010/10582, K:2014/932 sayılı kararıyla; mahkemece oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda dava konusu imar planlarının mevzuat, şehircilik ilkeleri, planlama esasları açısından yeterince irdelenmediği, yeni bir bilirkişi heyeti kurularak keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre dava konusu işlemler hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacılar, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 3. maddesinin (a) fıkrasının 8. bendinde “Koruma amaçlı imar plânı”; bu Kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki plânlar olarak aynı maddenin “a” fıkrasının 16. bendinde ise “Etkileşim-geçiş sahası”; korunması gerekli kültür varlıklarını ve sit alanlarını doğrudan etkileyen, sit bölgeleriyle bütünlük gösteren, daha önceden sit sınırları içindeyken sit sınırları dışına çıkarılmış veya sit sınırları dışında tutulmuş korunacak sokak, meydan, yapı grupları ve benzerlerinin yer aldığı, sit bölgeleri arasında kalmış, sitleri doğrudan etkileyen veya koruma amaçlı imar planlarının hazırlanma aşamasında gözönünde bulundurulması gereken alan olarak tanımlanmıştır.
İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, Elmalı Koruma Amaçlı İmar Planının etkileşim geçiş alanları da göz önünde bulundurularak ve sit alanının bütününü kapsayacak şekilde içinde bulunduğu yerleşme ile ilişkileri kurularak hazırlandığının görüldüğü, etkileme geçiş alanında geleneksel dokunun yaşatılması, gabari, siluet ve yapı biçemi (kat yüksekliği, cephe özellikleri, yapı elemanları) gibi yapılaşma koşullarının geçerli olduğu plan hükümlerinin dava konusu koruma amaçlı imar planında ayrıntılı olarak belirtildiği, kat adedinin arttırılması talebinin koruma amaçlı imar planı etkileme geçiş alanı sınırları içinde ve kentsel sit alanı yakın çevresinde yoğunluğun artmasına neden olacağı, ayrıca uygulama dava konusu ada için geçerli olacağından imar haklarının adaletsiz dağılımı ile daha çok soruna yol açacağı, söz konusu konut alanında yapılaşma yoğunluğunun topoğrafik olarak çanak biçimli bir sahada yükselen yapılar ile kuyu etkisi yapacağının anlaşıldığı, güneşlenme, aydınlanma ve rüzgar gibi yaşam standartlarını etkileyen çevresel faktörlerin de, kamu yararı bakımından gözetilmesi gerektiği, sonuç olarak, dava konusu taşınmazın etkileme geçiş alanı içerisine alınmasının ve getirilen yapılanma koşullarının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve tarihi ve sanatsal gereklere uygun olduğu yönünde görüş belirtilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacılar tarafından taşınmazının koruma alanından uzak olduğu, bu haliyle etkileşim-geçiş sahasında yer alamayacağı, aynı konumdaki parseller için çok farklı yapılaşma koşullarının öngörüldüğü, bu şekilde farklı imar durumlarının belirlendiği iddiaları ile bakılan davanın açıldığı, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile plan paftalarının irdelenmesinden, etkileşim geçiş alanında kalan taşınmazlar için S-3, K-2 ve B-5 olmak üzere farklı adalarda farklı yapılaşma koşullarının öngörüldüğü, davalı idare savunmasında bunun gerekçesine ilişkin bir hususunun belirtilmediği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince bilirkişi raporundaki tespitler hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de, raporda yukarıda belirtilen hususların mevzuat, şehircilik ilkeleri, planlama esasları açısından irdelenmediği görülmekte olup davacıların iddiaları da gözönünde bulundurularak, dava konusu plan değişikliği ile davacılara ait taşınmazın etkileşim-geçiş sahasında yer alıp alamayacağı ve çevresinde bulunan parsellerle birlikte bu alanda tanınan yapılaşma şartlarının koruma amacına uygun olup olmadığı ve koruma kullanım dengesini sağlayıp sağlamadığı, alanın sit alanı etkileşim geçiş sahası özellik ve niteliklerini taşıyıp taşımadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması amacıyla, konusunda uzman kişilerden oluşan yeni bir bilirkişi heyeti kurularak keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:…sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.