Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2014/1013 E. 2015/4996 K. 09.12.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2014/1013 E.  ,  2015/4996 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2014/1013
Karar No : 2015/4996

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. 8. İdare Mahkemesinin … günlü, E:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; davacı sendika tarafından, kadrosunda olup kadrosunda olmayan döner sermaye saymanlarına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 13.maddesi kapsamında ek ödeme verilmesi hususunda karar alınması istemiyle davalı idareye yapılan 12/10/2009 günlü başvurunun reddine ilişkin 02/11/2009 günlü, 6121 sayılı Strateji Geliştirme Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… 8. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…. sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ek 13. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan ” ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 20/03/2008 günlü, E:2006/109, K:2008/82 sayılı kararı ile, “Kadroları bünyesinde olan saymanlarla, kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanların; yaptıkları görevlerin nitelikleri, sorumlulukları, personel işlemleri ve Sayıştay’a hesap verme konularındaki durumları aynı olduğundan aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa’nın eşitlik ilkesinin gereğidir” gerekçesiyle iptal edildiği; Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı üzerine, madde metni yeniden düzenlenerek ek ödemenin ile bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatında çalışan memurlar ile sözleşmeli personele (bağlı kuruluşların kadro karşılığı sözleşmeli personeli hariç) yapılacağı öngörüldüğü, ancak yapılan bu düzenlemenin de Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkemelerinin bakılan davada 15/10/2010 günlü, E:2010/279 sayılı kararıyla, ilgili hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulduğu; Anayasa Mahkemesinin 08/12/2011 günlü, E:2010/26, K:2011/161 sayılı kararıyla, anılan hükmün, “Anayasa Mahkemesi’nin 20/03/2008 günlü, E:2006/109, K:2008/82 sayılı kararı ile iptal ettiği kural ile itiraz konusu kural arasında ilk bakışta farklılık varmış gibi görünse de, farklılığın maddenin önceki halinde bulunan “kadroları” ibaresinin itiraz konusu kuralda yer almamasından kaynaklandığı, ancak, anılan ibarenin madde metninden çıkarılması halinde dahi maddenin kapsadığı kişilerin değişmediği, bu nedenle, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kural ile itiraz konusu kuralın kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu, dolayısıyla, kuralın Anayasa’nın 153. maddesine aykırı bulunduğu” gerekçesiyle iptaline karar verildiği; Anayasa’nın 152. ve 153. maddelerinde belirtildiği üzere; mahkemelerin bir yasa kuralının Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi halinde yüksek mahkemenin kararına, gerekçesine uygun karar vermek zorunda oldukları; dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, Anayasa Mahkemesi’nin 20/03/2008 günlü, E:2006/109, K:2008/82 sayılı kararı ile, “Kadroları bünyesinde olan saymanlarla, kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanların; yaptıkları görevlerin nitelikleri, sorumlulukları, personel işlemleri ve Sayıştay’a hesap verme konularındaki durumları aynı olduğundan aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa’nın eşitlik ilkesinin gereği olduğuna yönelik iptal kararından sonra yapılan düzenleme üzerine davacı sendika tarafından, kadrosunda olup kadrosunda olmayan döner sermaye saymanlarına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 13.maddesi kapsamında ek ödeme verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemin iptali istemiyle açılan bakılan davada, Anayasa Mahkemesinin söz konusu iptal kararı gözetildiğinde, davalı idare işleminin gerekçesinin ortadan kalktığı, bu itibarla eşitlik ilkesi gereğince kadrosunda bulunan döner sermaye saymanlarına ek ödeme verilmesi hususunda karar alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar, Danıştay İkinci Dairesinin 08/05/2013 günlü, E:2012/4488, K:2013/2820 sayılı kararıyla; Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının gerekçesiyle birlikte dikkate alınması gerektiği; uyuşmazlığa konu olayda, ‘nda görev yapan döner sermaye saymanlarının, atama, disiplin, sicil, yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemlerinin, tarafından yürütüldüğü, anılan personel işlemleri yönünden ile bir ilgilerinin bulunmadığı; bu durumda, kadrosu ‘nda bulunan ve bütün özlük işlemleri anılan Bakanlıkça yürütülen döner sermaye saymanlarının, personeli ve kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanlarla aynı hukuki statüde değerlendirilmeleri, dolayısıyla döner sermaye saymanlarına ödenen ek ödemeden yararlandırılmaları mümkün olmadığından, davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi,… ‘nda görev yapan döner sermaye saymanları açısından eşitsizlik oluşturması nedeniyle anılan düzenlemenin iptali için bakılan davada yapılan Anayasaya aykırılık başvurusunun, Anayasa Mahkemesince kabul edilip, işin esasına girilmesi nedeniyle bozma kararındaki gerekçenin hukuki dayanağının bulunmadığı ve bahsedilen hükmün “kadroları bünyesinde olan saymanlarla, kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanların bu Bakanlıkta bulunan saymanların yararlandıkları ek ödemeden yararlandırılmamalarının eşitlik ilkesine aykırı olduğu” yönünde verdiği iptal kararı ile aynı nitelikte bulunularak eşitlik ilkesine aykırılık sebebiyle iptal edilmesi nedeniyle, ‘nda görev yapan döner sermaye saymanlarının da ek ödemeden yararlandırılmamalarının eşitlik ilkesine aykırı olduğu ek gerekçesiyle bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare, … 8. İdare Mahkemesinin … günlü, E:… sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü … Araştırma Enstitüsü Döner Sermaye İşletmesinde döner sermaye saymanı olarak görev yapan ilgilinin vekili tarafından Personeline Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esasların 2. maddesindeki “merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında çalışan” ibaresi ile bu Esasların yürürlüğe konulmasına ilişkin Personel Genel Müdürlüğü’nün 02/11/2004 günlü, B.07.0.PER.0.13 sayılı olurunun ikinci paragrafında yer alan aynı ibarenin ve Esasların eki 3 sayılı Cetvelin (8) numaralı sırasında parantez içinde yer alan “ Kadrosunda Olanlar” ibaresinin, ayrıca bu düzenleyici işlemlere dayalı olarak 15/01/2005 tarihinden itibaren ek ödemeden yararlandırılmamasına ilişkin işlemin iptali, yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5. maddesi ile değişik Ek 13. madde 4. fıkra (a) bendinin Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğundan bahisle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle Danıştay Onbirinci Dairesinde açılan davada, Dairece anılan kuralın Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine Anayasa Mahkemesi’nin 05/07/2008 günlü, 26927 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 20/03/2008 günlü, E:2006/109, K:2008/82 sayılı kararıyla, “Anayasa’nın 10. maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” denilmektedir. Bu ilke, birbirleriyle aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur. Anayasa’nın amaçladığı eşitlik mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş olmaz. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 61. maddesinin 5436 sayılı Yasa ile değiştirilen birinci fıkrasında, gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm mali işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemlerini yürütenlerin muhasebe yetkilisi (sayman) olduğu belirtilmiştir. 832 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 44. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, hesapların saymanlar tarafından bu kanunda ve diğer kanunlarda yazılı süreler içinde tamamlanarak incelemeye hazır vaziyette bekletileceği ve Sayıştay’ın bildireceği yere gönderilmesi gerektiği, hesapların başında bulunan sonuncu sayman tarafından hazırlanacağı ve verileceği, hesabın verilmesinden doğan sorumluluğun bu kişiye ait olduğu kurala bağlanmıştır. Kadroları bünyesinde olan saymanlarla, kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanların; yaptıkları görevlerin nitelikleri, sorumlulukları, personel işlemleri ve Sayıştay’a hesap verme konularındaki durumları aynı olduğundan aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa’nın eşitlik ilkesi gereğidir. Bu nedenle kadroları nda bulunmayan, ancak yukarıda belirtilen personel işlemleri yönünden anılan bakanlıkla ilgisi bulunan saymanların, sadece kadro ölçütünden hareketle kadroları bu Bakanlıkta bulunan saymanların yararlandıkları ek ödemeden yararlandırılmamaları Anayasa’nın 10. maddesine aykırıdır. Kuralın iptali gerekir.” gerekçesiyle anılan Yasa maddesinin iptaline karar verilmiştir.
İncelenen bu dosyada, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ek 13. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinin, 25/06/2009 günlü, 5917 sayılı Kanun’un 47. maddesinin 3. fıkrasıyla yeniden düzenlenen “ ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan…” biçimindeki ibaresi yönünden Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin 08/12/2011 günlü, E:2010/26, K:2011/161 sayılı kararıyla; “Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kural ile itiraz konusu kural arasında ilk bakışta farklılık varmış gibi görünse de, farklılığın maddenin önceki halinde bulunan “kadroları” ibaresinin itiraz konusu kuralda yer almamasından kaynaklandığı, ancak, anılan ibarenin madde metninden çıkarılması halinde dahi maddenin kapsadığı kişilerin değişmediği, bu nedenle, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kural ile itiraz konusu kuralın kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu, dolayısıyla, kuralın Anayasa’nın 153. maddesine aykırı bulunduğu” gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı sendika tarafından, kadrosunda olup kadrosunda olmayan döner sermaye saymanlarına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 13.maddesi kapsamında ek ödeme verilmesi hususunda karar alınması istemiyle 12/10/2009 tarihinde davalı idareye başvurulduğu, bu başvurunun, davalı idare Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın 02/11/2009 günlü, 6121 sayılı ( Personel Genel Müdürlüğü’nün 31/07/2009 günlü, 18866 sayılı işlemi) işlemi ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ek 13. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi kapsamında ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan memurlar ile sözleşmeli personelin bulunduğu, döner sermaye saymanlarının anılan madde kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçeleri irdelendiğinde; E:2006/109 sayılı başvuruda verilen kararda, kadroları kendi kurumlarında bulunmakla birlikte döner sermaye saymanlığına nca atanan ve sicil, terfi, izin gibi özlük işleri aynı Bakanlık tarafından gerçekleştirilen, hesap dönemi sonunda Sayıştay’a hesap veren döner sermaye saymanlarının, kadroları nda bulunan döner sermaye saymanları ile aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları gerektiği, oysa itiraz konusu kuralda sadece kadrosu nda bulunan döner sermaye saymanlarına ek ödeme yapılmasının öngörüldüğü, bu durumun ise eşitlik ilkesinin düzenlendiği Anayasa’nın 10. maddesine aykırı olduğu; E:2010/26 sayılı başvuruda verilen kararda ise, yukarıda anılan karar üzerine yapılan yasal değişikliğin, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kural ile kapsam ve içerik yönünden aynı nitelikte olduğu, dolayısıyla, kuralın Anayasa’nın 153. maddesine aykırı olduğu belirtilmiştir. Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçesiyle birlikte dikkate alınması ve yorumlanması gerekmektedir. Öte yandan, Anayasa’nın 10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Uyuşmazlığa konu olayda ise, ‘nda görev yapan döner sermaye saymanlarının, atama, disiplin, sicil, yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemlerinin tarafından yürütüldüğü, anılan personel işlemleri yönünden ile bir ilgilerinin bulunmadığı görülmüştür.
Bu durumda, kadrosu….’nda bulunan ve bütün özlük işlemleri anılan Bakanlıkça yürütülen döner sermaye saymanlarının, personeli ve kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanlarla aynı hukuki statüde değerlendirilmeleri, dolayısıyla döner sermaye saymanlarına ödenen ek ödemeden yararlandırılmaları mümkün olmadığından, davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … 8. İdare Mahkemesinin … günlü, E:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY X- Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, temyizen incelenen ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.