Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2013/75 E. 2015/3108 K. 10.09.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2013/75 E.  ,  2015/3108 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2013/75
Karar No : 2015/3108

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : ….. İdare Mahkemesinin …. günlü… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; …….Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2007 yılında 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır. … İdare Mahkemesi’nin …. günlü, E:…. sayılı kararıyla; davacının aldığı disiplin cezaları nedeniyle 2006 yılına kadar bir üst rütbeye terfi edemediği, 2006 yılında da Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından terfi ettirilmediği görülmekle birlikte almış olduğu 24 ay uzun süreli durdurma cezasının, 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamında kaldığı ve bu ceza nedeniyle zaten 2006 yılına kadar terfi edemediği, almış olduğu iki tane 4 ay kısa süreli durdurma cezaları nedeniyle de 2006 yılında Kurul tarafından terfi ettirilmediği, 2007 yılında almış olduğu 6 ay kısa süreli durdurma cezasının ise mahkeme kararıyla iptal edildiği, bu cezaların 2007 yılında tekrar değerlendirilmesinin davacının iki defa cezalandırılması sonucunu doğuracağı, davacının almış olduğu 35 adet takdir-taltifi bulunduğu, sicil notu ortalamasının 93,33 olduğu ve kıdem tablosunun incelenmesinden kıdem sıralamasında 54. sırada bulunduğu ve daha alt sıralarda bulunan ve liyakat bakımından da daha aşağı sayılabilecek kişilerin terfi ettirildiği anlaşılmakla dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar Danıştay Onikinci Dairesi’nin 05/06/2012 günlü, E:2009/2225, K:2012/3928 sayılı kararıyla; davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmesi yönünden kıdemi yerinde olmakla birlikte, bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirilirken, emniyet hizmetinin özelliği ve gereklerine uygun olarak, kıdemin yanı sıra, bulunduğu rütbede almış olduğu disiplin cezalarına dayanak olan tüm eylemlerinin (disiplin cezası affa uğramış olsa bile) liyakat değerlendirilmesinde dikkate alınacağı açık olduğundan, bulunduğu rütbe içerisinde 3 ayrı fiili nedeniyle çeşitli cezalarla cezalandırılan davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile mevzuata aykırılık bulunmadığı, İdare Mahkemesi kararında, davacının aldığı disiplin cezaları nedeniyle 2006 yılına kadar bir üst rütbeye terfi edemediği, 2006 yılında da Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından terfi ettirilmediği, bu cezaların 2007 yılında tekrar değerlendirilmesinin davacının iki defa cezalandırılması sonucunu doğuracağı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesine yer verilmiş ise de; Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin yukarıda metnine yer verilen 4. maddesi uyarınca, kişilerin geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezaların, kıdem tarihlerini etkilemekle birlikte liyakat değerlendirmesinde de dikkate alınmasında mevzuata bir aykırılık bulunmadığı, ayrıca, personelin almış olduğu cezaların sayısı ve niteliği ile disiplin cezası almasına neden olan fiillerin ağırlığı dikkate alınarak aynı cezaların müteaddit terfi değerlendirmesinde terfiye engel olarak görülmesine de yasal bir engel bulunmadığı, davacının; bulunduğu rütbe içerisinde 3 ayrı kıdem durdurma cezası ile cezalandırıldığı hususu dikkate alındığında, 2007 yılında da aynı cezalar nedeniyle terfi ettirilmemesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Davalı idare, anılan kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 4638 sayılı Kanunla değişik 55. maddesinde; terfilerin, bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere kıdem ve liyakata göre yapılacağı, kıdem sırasının tesbitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı; 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde; “Kıdem”, bir rütbede geçen fiili çalışma süresi; “liyakat” ise, personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnamesi, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar, geçirdiği ve devam eden soruşturmaların niteliğine göre belirlenecek terfi yeterliliği olarak tanımlanmış, 8. ve devamı maddelerde rütbelere terfi ve kıdem esasları sayılmış, 25. maddesinde ise, Yüksek Değerlendirme Kurulu üyelerinin 22. maddede belirtilen terfi edecek personel hakkında; a) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, b) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, c) Sicil, ödül ve takdirname bilgilerini, d) Meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri öngörülmüştür.
Dava dosyasının incelenmesinden; 30/06/2001 tarihi itibariyle 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilen davacının, 3. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfiine ilişkin olarak kıdem sıralamasında 54. sırada bulunduğu, sicil ortalamasının 93,33 ve takdir-taltifinin 35 olduğu, Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun 11/05/2007 gülü, 2007/1 sayılı kararıyla 31/12/2008 tarihi itibariyle rütbe terfiini hak eden 111 4. sınıf emniyet müdüründen 103’ü terfi ettirilirken, davacının da aralarında bulunduğu 8’inin terfi ettirilmediği, davacının; Antalya Emniyet Müdürlüğü kadrosunda 4. sınıf emniyet müdürü olarak görevli iken; “maaş ödemeleri için anlaştıkları banka tarafından verilen bazı malların bulunmadığı” iddiası ile ilgili olarak yapılan soruşturma sonucunda; Yüksek Disiplin Kurulunun 19/03/2003 günlü, 2003/94 sayılı kararı ile 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edildiği, adli yönden, konunun mağduru olan bankanın herhangi bir şikayeti olmadığından kamu davasının düşürülmesi kararı verildiği, 4. sınıf emniyet müdürü rütbesi ile Hakkari Yüksekova İlçe Emniyet Müdürü olarak görevli iken, “denetim görevini yerine getirmemek” suçunu işlediği iddiası üzerine yapılan soruşturma neticesinde; Merkez Disiplin Kurulunun 28/03/2006 günlü, 2006/117 sayılı kararıyla 4 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, yine Hakkari İli Yüksekova İlçe Emniyet Müdürü olarak görevli iken, Merkez Disiplin Kurulunun 17/08/2006 günlü, 290 sayılı kararı ile “denetim görevini yerine getirmediğinden” 4 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırıldığı, adli yönden ise; soruşturma izni verilmesine dair karara karşı yapılan itiraz neticesinde; … Bölge İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kurul toplantı tarihi itibariyle Hakkari Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görevli iken; “hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” suçunu işlediğinden bahisle hakkında soruşturmanın devam ettiği, sonrasında 29/06/2007 günlü, 2007/227 sayılı kararla Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 6/B-5. maddesi uyarınca altı ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak bu cezanın … 1. İdare Mahkemesince verilen …. günlü, … sayılı kararla iptal edildiği anlaşılmıştır.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin yukarıda yer verilen 25. maddesi, bu maddeyi hukuka uygun bulan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/10/2005 günlü, E:2004/2433, K:2005/2505 sayılı kararı ve son olarak aynı yönde verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 13/02/2013 günlü, E:2009/119, K:2013/484 sayılı kararı uyarınca, davacının bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarının veya soruşturma bilgilerinin ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerinin rütbe terfi işlemlerinde dikkate alınması gerekmektedir.
30/06/2001 tarihi itibariyle 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilen davacının, almış olduğu disiplin cezaları nedeniyle 2006 yılına kadar bir üst rütbeye terfi edemediği, 2006 yılında ise Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından terfi ettirilmediği anlaşılmakta olup personelin almış olduğu cezaların birden fazla terfi dönemine sirayet edecek şekilde değerlendirilmesi mümkün olmamakla birlikte 2006 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından terfi ettirilmeyen davacının bu tarihten sonra Hakkari İli Yüksekova İlçe Emniyet Müdürü olarak görevli iken, Merkez Disiplin Kurulunun 17/08/2006 günlü, 290 sayılı kararı ile “denetim görevini yerine getirmediğinden” 4 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırıldığı dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … 2. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.