Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2013/590 E. 2015/3520 K. 15.10.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2013/590 E.  ,  2015/3520 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2013/590
Karar No : 2015/3520

Temyiz Eden (Davalı) : Emniyet Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : – aynı yerde
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … 2. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin 2008 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının davacıya ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararıyla; davacının kıdem ve liyakat yönünden terfiye engel bir durumunun bulunmadığı, sicil ortalamasının 91,67 olduğu, bulunduğu rütbede almış olduğu 1 günlük aylık kesimi cezası dışında başka bir cezasının bulunmadığı, bu cezanın da terfiye engel olmadığı, bir üst rütbede yeterince boş kadro bulunduğu, kıdem sıralamasında davacıdan sonra gelen bazı personelin terfi ettirilmiş olduğu, bu nedenlerle davacının terfi ettirilmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan karar Danıştay Onikinci Dairesi’nin 12/06/2012 günlü, E:2009/5779, K:2012/4090 sayılı kararıyla, emniyet teşkilatı içerisinde önemli bir yer işgal eden 2. sınıf emniyet müdürlerinin ünvanlarının konumu, kadro sayısının sınırlı olması, kıdem ve liyakata sahip 3. sınıf emniyet müdürlerinin tamamının 2. sınıf emniyet müdürlüğü görevine atanma olanağının olmadığı, 3201 sayılı Yasa’nın 55. maddesi ile, idareye, kişileri kıdem ve liyakata göre değerlendirmeye tabi tutarak terfi ettirirken kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olarak takdir yetkisi tanındığı, davacının kıdem sıralamasında terfi edecek ilk 232 kişi arasına giremeyerek 244. sırada yer aldığı da dikkate alındığında; davacının 2. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemde, mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmadığı, davacının bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirilirken, emniyet hizmetinin özelliği ve gereklerine uygun olarak, kıdemin yanı sıra, almış olduğu disiplin cezalarına dayanak olan tüm eylemlerinin (disiplin cezası affa uğramış olsa bile) liyakat değerlendirilmesinde dikkate alınacağı, bulunduğu rütbe içerisinde “denetim görevini yerine getirmemek” suçu nedeniyle ceza alan davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde, bu yönüyle de mevzuata aykırılık bulunmadığı, kıdem listesinde davacıdan sonra gelip terfi edenlerin bulunmuş olmasının, takdir yetkisinin sınırlarının aşılmaması kaydıyla, davacının da bir üst rütbeye terfi ettirilmesini zorunlu kılmadığı, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik uyarınca; polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselebilmeleri için, bir üst rütbede boş kadro bulunması gerekmekle birlikte, üst rütbede yeterince boş kadronun bulunması durumunda; yargı kararıyla, idareyi bu kadroyu tümüyle kullanmaya ve terfi bekleyen personelin tamamını terfi ettirmeye zorlamanın mümkün bulunmadığı, bu durumda; bulunduğu rütbede aylık kesimi cezası ile cezalandırılan ve kıdem durumu itibariyle de sıralama dışında kalan davacının, kıdem ve liyakat yönünden yapılan değerlendirme sonucunda terfi ettirilmemesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Davalı idare, anılan kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 4638 sayılı Kanunla değişik 55. maddesinde; terfilerin, bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere kıdem ve liyakata göre yapılacağı, kıdem sırasının tesbitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı; 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde; “Kıdem”, bir rütbede geçen fiili çalışma süresi; “liyakat” ise, personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnamesi, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar, geçirdiği ve devam eden soruşturmaların niteliğine göre belirlenecek terfi yeterliliği olarak tanımlanmış, 8. ve devamı maddelerde rütbelere terfi ve kıdem esasları sayılmış, 25. maddesinde ise, Yüksek Değerlendirme Kurulu üyelerinin 22. maddede belirtilen terfi edecek personel hakkında; a) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, b) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, c) Sicil, ödül ve takdirname bilgilerini, d) Meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri öngörülmüştür.
Dava dosyasının incelenmesinden; 30/06/2006 tarihi itibariyle 3. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilen davacının, 2. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfiine ilişkin olarak kıdem sıralamasında 244. sırada bulunduğu, sicil ortalamasının 91,67 ve takdir-taltifinin 17 olduğu, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun 14/05/2008 günlü, 2008/1 sayılı kararıyla 31/12/2008 tarihi itibariyle rütbe terfiini hak eden 246 3. sınıf emniyet müdüründen 232’si terfi ettirilirken, davacının da aralarında bulunduğu 14’ünün terfi ettirilmediği, davacının … Emniyet Müdürlüğü kadrosunda 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yaptığı dönemde, “bir suç örgütüne yönelik yapılan operasyonda Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde bulunması gereken 18 adet Araç Tescil Dosyası ile 10 cilt Plaka Basım Talep Formunun trafik takip işleri ile uğraşan kişilerin bürosunda bulunmasına neden olduğu” iddiaları üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Yüksek Disiplin Kurulunun 17/01/2008 günlü, 2008/32 sayılı kararıyla, “denetim görevini yerine getirmemek” suçu nedeniyle 4 ay kısa süreli durdurma cezası gerekmekte ise de alt ceza uygulanarak 1 günlük aylık kesimi cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada … 2. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin yukarıda yer verilen 25. maddesi, bu maddeyi hukuka uygun bulan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/10/2005 günlü, E:2004/2433, K:2005/2505 sayılı kararı ve son olarak aynı yönde verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 13/02/2013 günlü, E:2009/119, K:2013/484 sayılı kararı uyarınca, davacının bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarının veya soruşturma bilgilerinin ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerinin rütbe terfi işlemlerinde dikkate alınması gerekmektedir.
Davacının 1 günlük aylık kesimi cezasıyla cezalandırılmasına sebep olan ve yukarıda özetlenen fiilin niteliği ile kıdem sıralaması dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … 2. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

X- 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, her bir rütbe için belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfii edebilmek için bekleme süresi kadar olumlu sicil alınması ve bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği; kıdem sırasının her yıl duyurulacağı; polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin, kıdem sırasının tesbitinde ise bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Yasa’ya dayanılarak 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesinde de, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı; 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için, üst rütbede boş kadronun bulunmasının; bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olmanın; bekleme süresi içerisinde, zorunlu en az bekleme süresi kadar olumlu sicil almış olmanın gerektiği; 15. maddesinde, kıdemin tespitinde, polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı; 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde; bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın, aynı tarihte terfi edenlerden, bulundukları rütbedeki zorunlu en az bekleme sürelerinde almış oldukları son üç yıl sicil notlarının ortalaması yüksek olanın, sicil notlarının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve takdirnamesi fazla olanın, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı; 24. ve 25. maddelerinde ise, Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarına veya soruşturma bilgilerine ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerinin, sicil, ödül ve takdirname bilgilerinin, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarının değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır. Yukarıda yer verilen Yasa ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır. Dava dosyasının ve benzer nitelikte olup Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun esasına kayıtlı olan diğer dosyaların incelenmesinden, davalı idarece liyakat yönünden yapılan değerlendirmelerde, bazen, sicil notu ortalamasının daha yüksek olması nedeniyle kıdemsiz personelin terfi ettirildiği, bazen sicil not ortalaması dikkate alınmadan sadece kıdeme göre liyakat değerlendirmesi yapıldığı; kimi zaman terfi ettirilen personelin sicil not ortalaması yüksek olmasına rağmen ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından terfi ettirilmeyen personelin gerisinde kaldığı, kimi zaman ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından diğerlerinden önde olan personelin geçirdiği soruşturmalar ve aldığı cezalar dikkate alınarak terfi ettirilmediği; bir personelin terfi etmesi önünde engel olan bir fiilin diğer bir personel için engel görülmediği; dolayısıyla liyakatin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların terfi işlemlerinde gözetilmesinde eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın bulunmadığı, bunlardan birine öncelik verildi ise bunun gerekçelerinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Davalı idarenin, emniyet amirlerinin terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de, bu yetkisinin, mevzuatta öngörülen kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmalar gibi ölçütlerin gözetilerek kullanılması, belirtilen ölçütlerin terfi işlemlerinde uygulanması sırasında da, eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması, hukuk devleti ilkesinin zorunlu sonucudur. Dosyada yer alan Yüksek Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin listeler ile listelerde yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri dikkate alındığında, davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin uygulanmasında, eşit, objektif ve istikrarlı şekilde işlem tesis edildiğinin ortaya konulamadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz edilen Mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.