Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2013/497 E. 2015/5408 K. 16.12.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2013/497 E.  ,  2015/5408 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2013/497
Karar No : 2015/5408

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :…
Düşüncesi : Kesinleşmiş bir amme alacağı bulunmaksızın söz konusu çevre para cezasının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, davacı firmanın acentası olduğu …. adlı geminin deniz kirliliğine sebep olduğu tespit edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen 22/05/2009 günlü, 2725 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
….. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; gerek 04/08/2008 günlü tespit tutanağının, gerekse de dayanak 03/02/2009 günlü, 726 sayılı idari yaptırım kararının, geminin donatanı sıfatıyla … Ltd. Şti adına düzenlendiği ve her iki işlemde de muhatap olarak davacı şirkete yer verilmediği anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptali karar verilmiştir.
Anılan karar Danıştay Altıncı Dairesinin 16/09/2010 günlü, E:2010/3912, K:2010/8052 sayılı kararıyla; deniz kirliliğine sebep olduğu tespit edilen …. gemisinin acentası olan davacının, gemi işleteninin nam ve hasabına hareketle üçüncü kişi ve kuruluşlara karşı işletenin haklarını korumakla yükümlü olduğu, bu durumda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı para cezasının işleten adına verildiği, bu nedenle kendisinden tahsil edilemeyeceği yolundaki iddiasının 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde bahsi geçen itirazlar kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulmayarak işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Davalı İdare,… İdare Mahkemesinin… günlü, E:…, K:… sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrasında, Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 37. maddesinde, amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, “ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 04/08/2008 tarihinde davalı idare elemanlarınca yapılan denetimler sırasında, …, …açıklarında … adlı geminin denize kirli balast deşarj etmek suretiyle deniz kirliliğine sebebiyet verdiğinin tespit edilmesi üzerine, geminin kaptanı/gemi yetkilisi veya donatanı sıfatıyla …. Ltd adlı şirkete 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8/1 ve 20.maddeleri uyarınca 27.009,00-TL para cezası verildiği; para cezasının vadesinde ödenmemesinden ötürü amme alacağının tahsili amacıyla geminin acentalığını yapan davacı adına dava konusu ödeme emrinin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
6183 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca, söz konusu çevre para cezasının davacıdan istenebilmesi için önce borcun tahakkuk ettirilerek bir ihbarname ile davacıya tebliğ edilmesi, kesinleşmiş tahakkuk işlemine rağmen süresinde ödenmemesi halinde ödeme emrinin gönderilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, …. adlı geminin denize kirli balast deşarj etmek suretiyle deniz kirliliğine sebebiyet verdiğinin tespit edilmesi üzerine Çevre Kanunu’nun 8/1 ve 20.maddeleri ile öngörülen çevre para cezasının, geminin acentesi olan davacı …. Acentacılığı Deniz ve Tic. A.Ş. adına değil, kaptanı/gemi yetkilisi veya donatanı sıfatıyla ….Ltd adına tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup ortada davacı açısından kesinleşmiş bir tahakkuk işleminden söz edilebilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, borç tahakkuk ettirilerek bir ihbarname ile tebliğ edilmeksizin, diğer bir deyişle, kesinleşmiş bir amme alacağı bulunmaksızın söz konusu çevre para cezasının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, ….İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:….sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden 40,00 TL harcın istemi halinde davalı idareye iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.