Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2013/4319 E. 2015/3592 K. 19.10.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2013/4319 E.  ,  2015/3592 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2013/4319
Karar No : 2015/3592

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı idare):
Vekili :
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/04/2013 günlü, E:2010/6057, K:2013/3235 sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/06/2011 günlü, E:2009/8235, K:2011/3357 sayılı kararıyla dava konusu karardan bir önceki karar olan Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulunun 21/05/2009 günlü, 10 sayılı kararının “…davalı idarece dava konusu kararın, söz konusu bilim dallarının işlev ve etkinliğinin daha da arttırılmasını sağlamak için alındığı, Moleküler Genetik ve Klinik Sitogenetik Bilim Dalının Tıbbi Genetik Anabilim Dalı altında bilim olmasının; Moleküler Biyoloji Bilim Dalının ise Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı altında Bilim Dalı olmasının işlev ve etkinliğini arttıracağının belirtildiği; ancak bu iddiaları destekleyecek ve düzenlemenin yapılmasına temel teşkil edecek bir bilimsel çalışmanın ya da raporun bulunmadığı ve bu yönde akademik çevrelerden alınmış bilimsel görüşlerin dikkate alınarak düzenleme yapıldığını gösterecek bilgi ve belgelerin sunulmadığının görüldüğü, bu açıklamalar ışığında, alınan kararı hukuki biz zemine oturtacak, idarenin takdir hakkını ve düzenleme yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uyarınca kullandığını ortaya koyacak bilimsel gerekçenin bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmediği…” gerekçesiyle iptaline karar verildiği, bu iptal kararının İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/06/2014 günlü, E:2011/2005, K:2014/2816 sayılı kararıyla onandığı dikkate alındığında, bu kararın uygulanması amacıyla konuyla ilgili olarak bu yönde akademik çevrelerden bilimsel görüş alınmak suretiyle ve bilimsel bir gerekçe üzerine oturtularak yeni bir belirleme yapılması gerekirken, bu yönde bir çalışma yapılmaksızın tesis edilen dava konusu kararın iptali gerektiği, aksi yönde değerlendirme ile verilen Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; 27/05/2010 günlü, 2010.10.516 sayılı Yükseköğretim Genel Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 17/04/2013 günlü, E:2010/6057, K:2013/3235 sayılı kararıyla; nın 25/06/2009 günlü, 18671 sayılı yazısı ile Üniversite Rektörlüklerine bildirilen Yükseköğretim Genel Kurulunun 21/05/2009 günlü, 10 sayılı “Tıp Fakültelerinin Temel Tıp Bilimleri Bölümünde Tıbbi Biyoloji (ve Genetik) Anabilim Dalında; Tıbbi Biyoloji Bilim Dalı, Tıbbi Genetik Bilim Dalı, Sitogenetik Bilim Dalı ve Moleküler Genetik Bilim Dalı bulunmaktayken, Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulunun 21/05/2009 günlü kararı ile Tıp Fakültesi bünyesinde yer alan bölüm, anabilim ve bilim dallarının konuları incelenerek, 2547 sayılı Kanunun 7/d-2 ve 2809 sayılı Kanunun 3. maddesi uyarınca, Tıp Fakültelerinin Temel Tıp Bilimleri Bölümünde, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı altında Moleküler Biyoloji Bilim Dalının; Dahili Tıp Bilimleri Bölümünde, Tıbbi Genetik Anabilim Dalı altında ise, Moleküler Genetik ile Klinik Sitogenetik Bilim Dallarının oluşmasının uygun olduğu” yolundaki kararının iptali istemiyle açılan davada; Dairelerinin 29/12/2009 günlü ve E:2009/8235 sayılı kararı ile anılan işlemin yürütmesinin durdurulduğu, bilahare Dairelerinin 27/06/2011 günlü, E:2009/8235 K:2011/3357 sayılı kararı ile işlemin iptal edildiği, davalı idarenin Dairelerinin 29/12/2009 günlü, E:2009/8235 sayılı kararının gereklerini yerine getirmek için dava konusu işlemi tesis ederek Tıbbi Biyoloji, Tıbbi Genetik, Sitogenetik, Moleküler Genetik gibi bilim dallarının tekrar Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı bünyesine alınmasına karar verdiği, idari yargı yerleri tarafından verilen iptal kararlarının objektif, geriye yürüyen, genellik ifade eden, işlemi ortadan kaldırıcı nitelikte kararlar olduğu, bu kararların, dava konusu işlemin unsurlarındaki sakatlıkların tasarrufun doğuşunda mevcut olması dolayısıyla hukuk aleminde bir değişiklik meydana getirmediğini gösterdiği, bu nedenle, iptal davasında işlemin iptal edilmesi halinde bu işlem ve bu işlemle doğmuş olan hukuksal durumun ortadan kalkacağı, Dairelerinin 2009/8235 esasına kayden açılan (K:2011/3357 karar sayılı) davada, dava konusu 21/05/2009 günlü işlemin; davalı idarece, dava konusu kararın, söz konusu bilim dallarının işlev ve etkinliğinin daha da arttırılmasını sağlamak için alındığı, Moleküler Genetik ve Klinik Sitogenetik Bilim Dalının Tıbbi Genetik Anabilim Dalı altında bilim olmasının, Moleküler Genetik ve Klinik Sitogenetik Bilim Dalının; Moleküler Biyoloji Bilim Dalının ise Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı altında Bilim Dalı olmasının işlev ve etkinliğini arttıracağının belirtildiği, ancak bu iddiaları destekleyecek ve düzenlemenin yapılmasına temel teşkil edecek bir bilimsel çalışmanın ya da raporun bulunmadığı ve bu yönde akademik çevrelerden alınmış bilimsel görüşlerin dikkate alınarak düzenleme yapılmadığı gerekçesiyle iptal edildiği, yukarıda belirtildiği üzere işlemin iptal edilmesi halinde bu işlem ve bu işlemle doğmuş olan hukuksal durum ortadan kalkmış olacağından, davalı idarenin 21/05/2009 tarihli kararı ile yeni ihdas edilmiş olan Moleküler Biyoloji (dava dilekçesinde sehven Moleküler Genetik denilmiştir) ve Klinik Sitogenetik bilim dallarının, davacının iddialarının aksine, iptal kararının uygulanması çerçevesinde kapatılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafından, davalı idarenin 27/05/2010 günlü, 2010.10.516 sayılı kararı ile Dairelerinin K:2011/3357 sayılı kararının maksadını aşar şekilde, üniversitelerde tıbbi genetik ile ilgili 21/05/2009 günlü Yükseköğretim Kurulu kararından önce mevcut yapılanmanın ortadan kaldırıldığı iddia edilmekte ise de, 27/05/2010 günlü karar ile 21/05/2009 günlü karardan önceki hukuksal duruma dönüleceğinden davacının bu iddiasında yasal isabet bulunmadığı, bu durumda, davalı idare tarafından yargı kararının uygulanmasını teminen tesis edilen Tıbbi Biyoloji, Tıbbi Genetik, Sitogenetik, Moleküler Genetik gibi bilim dallarının Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı bünyesinde kurulmasına ilişkin 27/05/2010 günlü, 2010.10.516 sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı, anılan kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; dosyada konuyla ilgili üç adet Yükseköğretim Kurulu kararı bulunduğu, bunlarda ilkinin nın 30/01/2003 günlü, 2187 sayılı yazısıyla Tıp Fakültesi bulunan Üniversite Rektörlüklerine gönderilen Dahiliye Tıp Grubuna dahil edilen Tıbbi Genetik Anabilim Dalının Tıp Fakültelerinde oluşturulmasına ilişkin çalışmalarda kullanılmak üzere üniversitelerdeki Tıbbi Biyoloji, Tıbbi Biyoloji ve Genetik/Tıbbi Genetik anabilim/bilim dallarında görevli öğretim üyelerinin lisans, yükseklisans ve doktora eğitimlerinin fakülte dal ve mezuniyet tarihleri belirtilerek istenmesine ilişkin işlem olduğu, ikincisinin nın 25/06/2009 günlü, 18671 sayılı yazısı ile Üniversite Rektörlüklerine bildirilen 21/05/2009 günlü, 10 sayılı Tıp Fakültesi bölüm, anabilim, bilim dallarının yeniden düzenlenmesine ve Tıbbi Genetik Anabilim Dalı altında Moleküler Genetik ve Klinik Sitogenetik Bilim Dallarını, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı altında ise Moleküler Biyoloji Bilim Dalını düzenleyen Yükseköğretim Genel Kurulu kararı olduğu, üçüncüsünün de işbu davanın konusu olan Yükseköğretim Genel Kurulunun 27/05/2010 günlü, 2010.10.516 sayılı “YÖK Hukuk Müşavirliği’nin, Kurulumuz aleyhine … tarafından Danıştay 8.Dairesi nezdinde açılan dava sonucunda, anılan mahkemece yürütmenin durdurulması kararı alınması nedeniyle Tıp Fakülteleri bünyesinde bulunan Temel Tıp Bilimleri Bölümü Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalına bağlı bilim dallarından Tıbbi Biyoloji, Tıbbi Genetik, Sitogenetik ve Moleküler Genetik gibi bilim dallarının Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalından alınıp, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü’ne bağlı olarak kurulan Tıbbi Genetik Anabilim Dalına aktarılmasına ilişkin 21/05/2009 günlü, 2009.10.1126 sayılı Yükseköğretim Genel Kurul kararının iptal edilmesi konusundaki yazısı incelendi. Yapılan inceleme neticesinde, söz konusu bilim dallarının Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı bünyesine alınması uygun görüldü.” şeklindeki karar olduğu, bu kararlardan ikincisine karşı açılan davada Danıştay Sekizinci Dairesi tarafından önce yürütmenin durdurulduğu, ardından 27/06/2011 günlü, E:2009/8235, K:2011/3357 sayılı kararla “…davalı idarece dava konusu kararın, söz konusu bilim dallarının işlev ve etkinliğinin daha da arttırılmasını sağlamak için alındığı, Moleküler Genetik ve Klinik Sitogenetik Bilim Dalının Tıbbi Genetik Anabilim Dalı altında bilim olmasının; Moleküler Biyoloji Bilim Dalının ise Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı altında Bilim Dalı olmasının işlev ve etkinliğini arttıracağının belirtildiği; ancak bu iddiaları destekleyecek ve düzenlemenin yapılmasına temel teşkil edecek bir bilimsel çalışmanın ya da raporun bulunmadığı ve bu yönde akademik çevrelerden alınmış bilimsel görüşlerin dikkate alınarak düzenleme yapıldığını gösterecek bilgi ve belgelerin sunulmadığının görüldüğü, bu açıklamalar ışığında, alınan kararı hukuki biz zemine oturtacak, idarenin takdir hakkını ve düzenleme yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri uyarınca kullandığını ortaya koyacak bilimsel gerekçenin bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmediği…” gerekçesiyle iptaline karar verildiği, bu iptal kararının İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/06/2014 günlü, E:2011/2005, K:2014/2816 sayılı kararıyla onandığı anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından, dava konusu kararın, bir önceki karar olan 21/05/2009 günlü, 2009.10.1126 Yükseköğretim Genel Kurulu kararının yargı yerince iptal edilmesi üzerine bu kararın gereğini yerine getirmek amacı ile alındığı ifade edilmiştir.
Ancak, dava konusu 2010 tarihli YÖK Genel Kurulu kararı incelendiğinde, kararda her ne kadar “…Tıp Fakülteleri bünyesinde bulunan Temel Tıp Bilimleri Bölümü Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalına bağlı bilim dallarından Tıbbi Biyoloji, Tıbbi Genetik, Sitogenetik ve Moleküler Genetik gibi bilim dallarının Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalından alınıp, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü’ne bağlı olarak kurulan Tıbbi Genetik Anabilim Dalına aktarılmasına ilişkin 21/05/2009 günlü, 2009.10.1126 sayılı Yükseköğretim Genel Kurul kararının iptal edilmesi konusundaki yazısı incelendi…” denilmiş ise de, burada bahsi geçen 2009 tarihli karar incelendiğinde, bu karar ile Tıbbi Biyoloji, Tıbbi Genetik, Sitogenetik ve Moleküler Genetik gibi bilim dallarının Tıbbi Genetik Anabilim Dalına aktarılmasının söz konusu olmadığı, Moleküler Genetik ve Klinik Sitogenetik Bilim Dalının ilk defa bir bilim dalı olarak Tıbbi Genetik Anabilim Dalı altında, Moleküler Biyoloji Bilim Dalının ise Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı altında düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca 2009 tarihli kararda, Tıbbi Biyoloji ve Tıbbi Genetik’in bir bilim dalı olarak Tıbbi Genetik Anabilim Dalına aktarılması söz konusu değildir.
Dava dosyasından net olarak anlaşılamamakla birlikte, davacının beyanlarından Tıbbi Genetik Anabilim Dalının ilk defa 2003 yılında ayrı bir anabilim dalı olma hakkına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Davalı idare tarafından 2009 tarihli kararın yargı kararıyla iptali üzerine alınan 2010 tarihli dava konusu kararla Tıbbi Genetik’in anabilim dalı olması durumunun sonlandırılıp sonlandırılmadığı, anabilim dalı olmasına son verilmiş ise bir bilim dalı olarak Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı altında düzenlenip düzenlenmediği hususları anlaşılamamaktadır.
Öte yandan; Dairenin temyize konu kararında, 2009 tarihli YÖK Genel Kurulu kararı ile yeni ihdas edilmiş olan Moleküler Biyoloji (dava dilekçesinde sehven Moleküler Genetik denilmiştir) ve Klinik Sitogenetik Bilim Dallarının, iptal kararının uygulanması çerçevesinde kapatılmasında hukuka aykırı bir yön olmadığı ifade edilmişse de, dava konusu 2010 tarihli kararın lafzı incelendiğinde, bu karardan Daire kararında bahsedilen iki bilim dalının kapatıldığı sonucuna varılamamakta, Sitogenetik (idarenin 2010 tarihli kararında Klinik Sitogenetik ifadesi kullanılmamıştır) ve Moleküler Genetik (Daire kararında her ne kadar Moleküler Biyoloji denilmiş ise de dava konusu kararda davacının belirttiği üzere Moleküler Genetik ifadesi yer almaktadır) Bilim Dallarının Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı bünyesine aktarılmasına karar verildiği izlenimi doğmaktadır.
Nitekim Daire bu hususları netliğe kavuşturmak amacı ile bir ara kararı yapmış, ancak, davalı idarece bu konuları ortaya koyan bir cevap verilmemiştir.
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, Daire tarafından 2003, 2009 ve 2010 tarihli Yükseköğretim Kurulu kararları ile bu konuda ne gibi değişiklikler olduğu hususlarının gerekirse tekrar ara kararı yapılmak suretiyle ortaya konulup, buna göre bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Durum böyle olunca, eksik incelemeye dayalı olarak verilen Daire kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/04/2013 günlü, E:2010/6057, K:2013/3235 sayılı kararının BOZULMASINA, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.