Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2013/3365 E. 2015/4059 K. 11.11.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2013/3365 E.  ,  2015/4059 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2013/3365
Karar No : 2015/4059

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesinin …. günlü, E:…, K:…. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; davacının askerlik görevini yaparken rahatsızlandığından bahisle tarafına vazife malullüğü aylığı bağlanması yolunda yaptığı başvurunun reddine ilişkin Vazife Malullüğü Tespit Kurulu Kararının iptaline ve vazife malullüğü aylığının bağlanmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
….. İdare Mahkemesinin …. günlü, E:…., K:… sayılı kararıyla; davacının vazife malülü olup olmadığının saptanmasında, tıbbi bulgu ve değerlendirmelerin yanı sıra askerlik hizmetinin amacı ve askeri görev yerlerinin özellikleri gözönüne alınarak ilgilinin askeri yeterliliğinin de incelenmesi gerektiğinden dava konusu işlemin askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edildiğinin kabulü gerektiği, dolayısıyla davanın görüm ve çözümünün 1602 sayılı Yasanın 20. maddesi uyarınca Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevinde bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bu karar temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onbirinci Dairesinin 13/09/2012 günlü, E:2010/9023, K:2012/5160 sayılı kararıyla; Anayasanın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağının belirtildiği, 20/07/1972 tarih ve 1602 sayılı Yasanın 25/12/1981 tarih ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hükmün yer aldığı, buna göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin “asker kişiyi ilgilendirmesi” ve “askeri hizmete ilişkin bulunması” koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 12. maddesinin II/k bendinde sayılan erlerin, vazife malüllükleri ile vazifeden doğan ölümleri halinde bu kanunla tanınan haklardan faydalanacaklarına işaret edildiği, 44. maddesinde, her ne sebeple olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar ve ya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren iştirakçilere “malül” deneceği ve haklarında bu Kanunun malüllüğe ait hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verildiği, davacı tarafından, T.C. Emekli Sandığı Kanununun vazife malüllüğüne ilişkin hükümlerinin uygulanması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan bu davada, Emekli Sandığınca dava konusu işlem tesis edilirken ve bu işlemin yargısal denetimi sırasında askeri kural ve gerekler yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmediğinden, dava konusu işlemin askeri hizmete ilişkin bulunmadığının açık olduğu, bu durumda, Anayasanın 157. ve 1602 sayılı Yasanın 20. maddelerinde öngörülen, idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşulları birlikte gerçekleşmemesi karşısında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün genel idari yargı yerine ait olduğu hususu gözetilmeden, davanın görev yönünden reddedilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak, davanın görev yönünden reddi yolundaki ilk kararında ısrar edilmiştir.
Davacı, …. İdare Mahkemesinin…. günlü, E:…, K:… sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden, “askeri hizmete ilişkin” olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Yargı kararlarında, eğer idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmektedir. Diğer bir ifadeyle, askeri hizmete ilişkin idari işlemler; idarenin bir asker kişinin askerlik yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin, askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler göz önünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda tesis edilen işlemlerdir.
Vazife malüllüğü aylığı bağlanması istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemin yukarıda yapılan tanımlama karşısında “askeri hizmete ilişkin” olduğundan söz edilemeyeceğinden, askeri hizmete ilişkin bulunmayan dava konusu idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın görev yönünden reddine ilişkin temyize konu ısrar kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne,…. İdare Mahkemesinin …. günlü, E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, işin esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, davacının temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum