Danıştay Kararı İdari Dava Daireleri Kurulu 2013/1799 E. 2015/3187 K. 01.10.2015 T.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2013/1799 E.  ,  2015/3187 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2013/1799
Karar No : 2015/3187

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar) :
Diğer Davacılar :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesinin 14/05/2012 günlü, E:2010/7296, K:2012/2558 sayılı kararının redde ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması, davacılar tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; Hukuk Müşavirliği bünyesinde Avukat olarak görev yapmakta olan davacılar tarafından, vekalet akdi ile hizmet satın alınacak serbest avukatların ücretlerine yönelik olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun 11/06/2010 günlü, 108 sayılı kararı ile kabul edilen Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Vekalet Akdi ile Serbest Avukatlardan Hizmet Satın Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 18. maddesinde yer alan “Avukatlara yapılacak her türlü ödemeler vekalet ücreti gelirlerinden, bu gelirlerin yeterli olmaması halinde ise Kurum bütçesinden karşılanır.” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onbirinci Dairesi 14/05/2012 günlü, E:2010/7296, K:2012/2558 sayılı kararıyla; olayda, davacılardan Yılcan Geylani tarafından verilen ve 17/09/2010 tarihinde Danıştay kaydına giren dilekçe ile davadan feragat edildiği, bu durumda, görülmekte olan davada davacı Yılcan Geylani yönünden feragat nedeniyle karar verilmesine yer bulunmadığı, diğer davacılara yönelik olarak ise; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesinin 2. fıkrasında, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağının kurala bağlandığı, aynı Yasanın işlem ve dava tarihinde yürürlükte olan 3. fıkrasında, 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümlerinin saklı olduğu, şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarının; (6.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçemeyeceği, bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağının düzenlendiği, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun ”Yönetim Kurulunun Görevleri” başlıklı 7. maddesinin (i) bendinde, Kurumun dava ve icra takipleri için vekâlet akdi yoluyla avukat çalıştırılmasına, özel uzmanlık gerektiren ve geçici nitelikteki işler için ise hizmet satın alınması yoluyla yerli veya yabancı uzman çalıştırılmasına karar verme ile bunların sözleşme şartlarını ve avukatlara ödenecek ücretleri belirlemek yetkisinin yönetim kurulunda olduğunun belirtildiği, aynı Kanun’un ”Personelin statüsü, ücret ve mali haklar” başlıklı 28. maddesinin son fıkrasında, kurum lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil edilen vekalet ücretlerinin; hukuk müşavirlerine, avukatlara ve dava ve icra takibi işlerinde fiilen görev yapan diğer personele dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında Kanun hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağının, vekalet ücretinin dağıtımının usûl ve esaslarının yönetmelikle belirleneceğinin kurala bağlandığı, 02/11/2011 günlü, 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 18. maddesinin (1) nolu bendinde, 1389 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırıldığı ve diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanuna yapılan atıfların bu Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılacağının belirtildiği; anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesinin (2) nolu bendinde, idarelerin lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretlerinin, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele belirlenen usul ve sınırlar dahilinde ödeneceğinin belirtildiği, 5502 sayılı Kanun’un 28. maddesinin son fıkrası uyarınca Hukuk Müşavirliği Vekalet Ücreti Dağıtım Usul ve Esasları Yönetmeliği’nin hazırlanarak yürürlüğe konulduğu, Yönetmeliğin İkinci Bölümünde yer alan 5 ila 11. maddelerinde, ”Vekalet Ücreti Dağıtımının Usul ve Esasları” başlığı ile kurumun taraf olduğu dava ve icra takipleri sonunda Kurum lehine hükmedilerek tahsil olunan vekalet ücretlerinin, hukuk müşavirlerine, kadrolu kurum avukatlarına, dava ve icra takibi işlerinde emeği geçenlere dağıtımının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesinde belirtilen limitler dahilinde ve Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtımı Esasları Hakkında Yönetmelik’te belirtilen hükümlere göre yapılacağının belirtildiği, Hukuk Müşavirliği bünyesinde Avukat olarak görev yapan davacılara vekalet ücretlerinin, 657 sayılı Kanunun 146. maddesinde belirlenen limit dahilinde ve merkezde toplanan vekalet ücretinin %45’i oranında dağıtıldığı, bu dağıtım sırasında kanuni limiti dolduranlardan arta kalan miktarın yine geriye kalan hak sahipleri arasında dağıtımına devam olunduğu, bu dağıtımdan arta kalan miktarın da 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlük tarihine kadar bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletildiği ve bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretlerinin önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulduğu, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 02/11/2011 tarihinden sonra ise vekalet ücretinin dağıtımdan sonra arta kalan tutarın hukuk biriminde görev yapan ve mevzuatta belirtilen limiti doldurmayanlar arasında paylaştırıldıktan sonra halen arta kalan miktarın olması durumunda 3. bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedileceği ve hizmet satın alınan avukatların limit dışı vekalet ücretlerinden yararlandırılmayacaklarının belirtildiği, vekalet akdi ile hizmet satın alınan avukatların, Hukuk Müşavirliği bünyesinde avukat olarak görev yapan davacılardan farklı olarak kendi takip ettikleri davalar için davaya konu Usul ve Esaslarda belirlenen oranda vekalet ücretinden yararlandırıldıkları, Sosyal Güvenlik Kurumunda kadrolu olarak görev yapan avukatların vekalet ücretinin ise fiilen görev yapan personele dağıtımı yapıldıktan sonra arta kalan kısım olması durumunda emanet hesabında toplanan ve davalı idarenin kullanma yetkisinde olan kısımdan, yeterli olmaması halinde ise kurum bütçesinden ödeneceğinin mevzuatta belirtildiği, fiilen görev yapan davacılardan 657 sayılı Kanunun 146. maddesinde belirlenen limit dahilindeki alacaklarında herhangi bir kayıplarının oluşmadığı, bu kısımda davalı idarenin tasarruf yetkisinin bulunduğu açık olduğundan, dava konusu Usul ve Esasların iptali istenilen kısmında, dayanağı yasa hükmüne ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılardan Yılcan Geylani hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar, anılan kararın redde ilişkin kısmını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun işlem ve dava tarihinde yürürlükte olan 146. maddesinin 2. fıkrasında, memurlara, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, 3. fıkrasında, Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücreti konusunda sair kanun hükümlerinin saklı olduğu, vekalet ücretinin yıllık tutarının (6000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçemeyeceği, bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağı kuralına yer verilmiştir.
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 28. maddesinin 7. fıkrasında ise, “Kurum lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hüküme bağlanarak karşı taraftan tahsil edilen vekalet ücretlerinin; hukuk müşavirliğine, avukatlara ve dava ve icra takibi işlerinde fiilen görev yapan diğer personele dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında kanun hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Vekalet ücretinin dağıtımının usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm uyarınca hazırlanan Hukuk Müşavirliği Vekalet Ücreti Dağıtım Usul ve Esasları Yönetmeliğinin ”Vekalet ücreti ve dağıtım usulü” başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasında dava ve icra takipleri sonunda Kurum lehine hükmedilerek tahsil olunan vekalet ücretlerinin, hukuk müşavirliği merkez ve taşra teşkilatı hukuk servisinde çalışanlara dağıtımın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesinde belirtilen limitler dahilinde ve Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtımı Esasları Hakkında Yönetmelik ile bu yönetmelik hükümlerine göre yapılacağı belirtilmiştir.
657 sayılı Yasanın 146. maddesi uyarınca hazırlanan ve işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik’in 4. maddesinde; Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin ve 1389 Sayılı Kanuna göre vekalet ücreti alan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatlarında bulunan Merkez Saymanlıkları veya saymanlık işlerini yürüten birimleri nezdinde adi emanet hesabında ayrı bir bölüm açılacağı, 5. maddesinde, bir mali yıl içinde kanunda öngörülen limit sınırını aşan tutarların bütçeye gelir kaydedilmeyerek merkezdeki saymanlıklarına veya bu işleri yürüten merkez birimlerine ilgili dairelerince gönderileceği, 6. maddesinde, Kurumların merkez ve taşra örgütleri, her mali yıl sonunu takip eden ayın 20 nci gününe kadar bünyesinde çalışan ve limiti doldurmayan avukatlardan beyanname alarak o mali yıl içerisinde almış oldukları vekalet ücretinin brüt miktarlarını ve avukatların isimlerini gösteren, daire amiri tarafından onaylı listeler ile beyannameleri bağlı bulundukları merkez teşkilatına göndermekle yükümlü olduğu, belirtilen süre içerisinde beyanname vermeyen kurum avukatlarının o yıl içinde dağıtılacak avukatlık ücretinden yararlandırılamayacağı, 7. maddesinde, listelerin her birim merkezinde birim başkanının başkanlığında 3 kişiden oluşan bir kurul tarafından kanuni limit esas alınarak değerlendirmeye tabi tutulacağı, değerlendirmeden sonra hesapta toplanan paranın tüm hak sahipleri sayısına bölünmek suretiyle bulunacak meblağın eşit olarak hak sahiplerine dağıtılacağı, bu dağıtım sırasında kanuni limiti dolduranlardan artan miktarın yine geri kalan hak sahipleri sayısına bölünmek suretiyle eşit olarak dağıtıma devam olunacağı, ancak bu dağıtımlardan artan miktarın bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletileceği, bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretinin önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulacağı kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu vekalet akdi ile hizmet satın alınacak serbest avukatların ücretlerine yönelik olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun 11/06/2010 günlü, 108 sayılı kararı ile kabul edilen Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Vekalet Akdi ile Serbest Avukatlardan Hizmet Satın Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar’ın ”Mali Hükümler” başlıklı beşinci bölümünün 16. maddesinde serbest avukatlara ödenecek aylık ve vekalet ücretine, 17. maddesinde avans ve harcırah ödemelerine, 18. maddesinde ise avukatlara yapılacak her türlü ödemelerin vekalet ücreti gelirlerinden, bu gelirlerin yeterli olmaması halinde ise Kurum bütçesinden karşılanacağına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Anılan Yasal düzenlemelerden, avukatın vekalet hizmetinin ve hukuki yardımının karşılığı olan değeri ifade eden, mahkemeler veya icra dairelerince Kurum lehine hükmolunan vekalet ücreti gelirlerinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesinde yer alan, vekalet ücretinin yıllık tutarından yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında anılan maddede belirtilen limiti aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağı yönündeki düzenleme ve bu madde uyarınca hazırlanan Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinde yer alan, bir mali yıl içerisinde kanunda öngörülen limit sınırını aşan tutarların bütçeye gelir kaydedilmeyeceği ve 7. maddesinde yer alan dağıtımlardan artan kalan miktarın bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletileceği, bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücreti önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulacağına ilişkin düzenlemeler karşısında, bütçeye gelir olarak kaydedilmesi ve başka ödemelerin kaynağı olarak kullanılması mümkün görülmemektedir.
Bu durumda, davalı kurum tarafından vekalet akdi ile hizmet satın alınacak serbest avukatlara Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Vekalet Akdi ile Serbest Avukatlardan Hizmet Satın Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 16. ve 17. maddelerinde yer alan (sözleşmeli avukata 16. madde gereğince ödenen kendi tahsil ettiği vekalet ücretinin %70’i hariç) aylık ücret, avans ve harcırah ödemesi gibi her türlü ödemenin vekalet ücreti gelirlerinden karşılanmasını düzenleyen dava konusu usul ve esasların 18. maddesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, dava konu usul ve esasları yürürlükten kaldıran Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun 14/02/2013 günlü, 47 sayılı kararı ile kabul edilen Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Vekalet Akdi ile Serbest Avukatlardan Hizmet Satın Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar’ın ”Ödemelerin karşılandığı bütçe başlıklı” 9. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”Avukatlara yapılacak vekalet ücreti ödemeleri hariç her türlü ödemeler Kurum bütçesinden karşılanır” şeklindeki düzenleme ile yukarıda belirtilen hukuka aykırılık da giderilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Onbirinci Dairesinin 14/05/2012 günlü, E:2010/7296, K:2012/2558 sayılı kararının redde ilişkin kısmının BOZULMASINA, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2015 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY X- 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun ”Yönetim Kurulunun Görevleri” başlıklı 7. maddesinin (i) bendinde, Kurumun dava ve icra takipleri için vekâlet akdi yoluyla avukat çalıştırılmasına, özel uzmanlık gerektiren ve geçici nitelikteki işler için ise hizmet satın alınması yoluyla yerli veya yabancı uzman çalıştırılmasına karar verme ile bunların sözleşme şartlarını ve avukatlara ödenecek ücretleri belirlemek yetkisinin yönetim kurulunda olduğu düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca hazırlanan dava konusu vekalet akdi ile hizmet satın alınacak serbest avukatların ücretlerine yönelik olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun 11/06/2010 günlü, 108 sayılı kararı ile kabul edilen Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Vekalet Akdi ile Serbest Avukatlardan Hizmet Satın Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar’ın ”Mali Hükümler” başlıklı beşinci bölümünün 16. maddesinin 4. fıkrasında, bir yıllık sözleşme süresi içerisinde asıl alacak, faiz ve masraf gibi Kurum alacakları tamamen tahsil edildikten sonra mahkemeler veya icra dairelerince Kurum lehine hükmedilip tahsil edilen vekalet ücretinin yüzde 70’inin avukata ödeneceği, 18. maddesinde avukatlara yapılacak her türlü ödemelerin vekalet ücreti gelirlerinden, bu gelirlerin yeterli olmaması halinde ise Kurum bütçesinden karşılanacağına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Dava konusu düzenleme ile Kurumca hizmet satın alınan serbest avukatlara yapılacak olan ödemelerin, limit dışı kalan ve kadrolu avukatlara 657 sayılı Kanunun 146. maddesi uyarınca ödenemeyen meblağdan yapılacak olması aynı zamanda dava konusu Usul ve Esasların 16. maddesi uyarınca hizmet alınan serbest avukatların tahsil ettikleri vekalet ücretlerinin %70’inin kendilerine ait olup kalan %30’unun yine vekalet ücreti hesabına aktarılacak olması karşısında dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği oyuyla, bozma kararına katılmıyoruz