Danıştay Kararı 9. Daire 2023/466 E. 2023/616 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2023/466 E.  ,  2023/616 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2023/466
Karar No : 2023/616

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnş. San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ: Davacı şirket tarafından, Mersin ili Tarsus ilçesi … Mahallesi … pafta … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine yapılan inşaat için yapı ruhsatı almak üzere davalı idareye başvurması üzerine tahakkuk ettirilip davacı tarafından ödenen 2016 yılına ilişkin yol harcamalarına katılma payının iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile ödenen 149.193,00-TL’nin faiziyle iadesi istemiyle açılan davanın kabulü yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonucunda Danıştay Dokuzuncu Dairesince davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle verilen bozma kararına uyan Bölge İdare Mahkemesince; yazılı olarak bildirilen özel veya genel dava açma süresine tabi idari işlemlerde dava açma süresinin belirtilmediği hallerde dava açma süresi uygulaması konusunda ortaya çıkan içtihat aykırılığının, içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesinin istenilmesi üzerine konunun, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu tarafından görüşülmesi sonucunda verilen ve 19/06/2022 tarih ve 31871 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 15/03/2022 tarih ve E:2021/2 K:2022/1 sayılı kararında; “yazılı olarak bildirilen özel veya genel dava açma süresine tabi idari işlemlerde, dava açma süresinin belirtilmediği hallerde genel dava açma süresinin uygulaması gerektiğine ve içtihatların bu doğrultuda birleştirilmesine” karar verildiği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemelerin ve idarenin bu karara uyması zorunlu olduğu, dosyanın incelenmesinden, 02/02/2018 tarihinde davacıya tebliğ edilen dava konusu … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle, vergi mahkemelerinde genel dava açma süresi olan otuz (30) gün içinde en son 05/03/2018 tarihine kadar (bu tarih dahil) dava açılması gerekirken, 08/03/2018 tarihinde görülmekte olan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, söz konusu İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca, vergi mahkemelerinde genel dava açma süresi olan otuz (30) gün içinde açılmayan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi suretiyle davanın kabulüne karar veren Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bu karar gözetilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyiz istemine konu karara esas alınan Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararının 15/03/2022 tarihinde verildiği, dava konusu uyuşmazlığının ise 2018 yılında doğduğu, söz konusu içtihadı birleştirme kararının hukuki güvenlik ilkesi gereği geçmişe uygulanamayacağı, dava süresinde açıldığından esasının incelenmesi gerektiği, süreye ilişkin iddianın kabul edilmemesi halinde ise dava konusu başvurunun düzeltme başvurusu mahiyetinde olması nedeniyle şikayet başvurusu yapılmadan dava açıldığı için merciine tevdi kararı verilmesi gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu durumda bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği, 5. fıkrasında ise; bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği, bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararlarının kesin olduğu kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden; Bölge İdare Mahkemesince, ilk derece mahkemesi tarafından ilk inceleme hususları kapsamında verilen usule ilişkin kararlar hakkında kararın kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilebileceği, diğer bir ifadeyle ilk derece mahkemesince esasa girilerek karar verilmişse ilk inceleme safhasına ilişkin -görev ve yetki dışında- hususlarda karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilemeyeceği, bu halde esasa ilişkin karar kaldırıldıktan sonra ilk inceleme safhasında verilmesi gereken usule ilişkin kararın bizzat Bölge İdare Mahkemesince verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, davanın kabulü yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonucunda Danıştay Dokuzuncu Dairesince davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle verilen bozma kararı üzerine, bizzat Bölge İdare Mahkemesince bozma kararında yer alan esaslar değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, davanın süresinde açılmadığı yolundaki gerekçeye yer verildikten sonra bu gerekçe doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.