Danıştay Kararı 9. Daire 2023/1082 E. 2023/2263 K. 13.06.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2023/1082 E.  ,  2023/2263 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2023/1082
Karar No : 2023/2263

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … İnşaat Mobilya Nakliye Gıda Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …,…,… sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin, içeriğindeki vergi ziyaı cezalarının asıl amme borçlusu … İnşaat Mobilya Nakliye Gıda Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından 2010/Mayıs, Temmuz dönemleri için pişmanlıkla verilen beyannameler üzerine kesildiği, ihbarnamelerin 25/12/2013 tarihinde posta yoluyla tebliğ edildiği, 24/02/2014 tarihi vade gösterilmek suretiyle tahakkuk ettirildiğinin görüldüğü, davalı idarenin savunma dilekçesinde bu borçlara ilişkin şirket adına düzenlenen … tarihli … sayılı ödeme emrinin 04/12/2014 tarihinde vergi dairesinde memur eliyle tebliğ edildiği ancak tüm aramalara rağmen tebliğ alındısı bulunamadığından ibraz edilemediğinin belirtildiği, bu durumda, şirket adına düzenlenen ödeme emrine ilişkin tebliğ alındılarının dosyaya sunulamaması karşısında, amme alacağının usulüne uygun bir biçimde kesinleştirildiğinin davalı idarece ispat edildiğinden bahsedilemeyeceğinden söz konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği; dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin, içeriğindeki borçların vergi inceleme raporuna istinaden 2010, 2011 yılları için yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi, kurumlar vergisi, gelir (stopaj) vergisi tarhiyatlarından kaynaklandığı,ihbarnamelerin 29/12/2014 tarihinde ilanen tebliğ edilerek kesinleştiği, 28/02/2015 tarihi vade gösterilmek suretiyle tahakkuk ettirildiğinin görüldüğü, davalı idarenin savunma dilekçesinde bu borçlara ilişkin şirket adına düzenlenen … tarihli …, … tarihli … sayılı ödeme emirlerinin 28/12/2015 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ancak tebliğ alındılarının tüm aramalara rağmen bulunamadığının belirtildiği, bu durumda, şirket adına düzenlenen ödeme emrine ilişkin tebliğ alındılarının dosyaya sunulamaması karşısında, amme alacağının usulüne uygun bir biçimde kesinleştirildiğinin davalı idarece ispat edildiğinden bahsedilemeyeceğinden söz konusu ödeme emrinde de hukuka uyarlık görülmediği; dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin olarak ise; içeriğindeki borçların takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan tarhiyatlar ile devreden katma değer vergisi yönünden yapılan düzeltmeler sonucunda yapılan tarhiyatlardan oluştuğu, söz konusu tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin 29/12/2016 tarihinde ilanen tebliğ edilerek kesinleştiği, 28/02/2017 tarihi vade gösterilmek suretiyle tahakkuk ettirildiği, ilanen tebliğ edilen ihbarnamelere ilişkin tebliğ alındılarında sadece dağıtıcı imzasının yer aldığının görüldüğü, 213 sayılı Kanun’un (olay tarihinde yürürlükte olan şekliyle)102. maddesi uyarınca, mutad tebliğ yollarının denenmesine rağmen, posta yoluyla tebligat yapma imkanı bulunmadığının maddenin son fıkrasında sayılan şahısların iştirakiyle ve maddede tarif edilen şekilde düzenlenecek, objektif bir kanaat oluşturmaya yeterli tutanak haline getirilen tebliğ belgeleriyle ortaya konulması durumunda, tebligat ilanen yapılabilecekken olayda bu usule uyulmadığı anlaşıldığından asıl borçlu şirket nezdinde kesinleşen ve tahsil edilebilir aşamaya gelen bir borçtan söz edilmesi mümkün olmadığından söz konusu ödeme emrinde de hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Mevzuat kapsamında idarece yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.