Danıştay Kararı 9. Daire 2022/868 E. 2023/911 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/868 E.  ,  2023/911 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/868
Karar No : 2023/911

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, Bekir Kızılkaya’nın vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ilâ … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında 2016 ile 2017 yılları için ayrı, 2018 yılı için ayrı olmak üzere iki farklı görüş ve öneri raporu düzenlendiği, dava konusu ödeme emirlerinin de bahsedilen raporlara dayanılarak tanzim edildiği dikkate alındığında, uyuşmazlığın çözümü için davacı hakkında farklı yıllara ilişkin olarak düzenlenen raporlarda yer alan tespitlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, buna göre; 2016 yılına ilişkin gelir vergisi ve katma değer vergisi matrahlarının eksik beyan edilmesi suretiyle ortaya çıkan vergi kaybından muhasebeci olan davacının sorumluluğu bulunduğu düşünülebilir ise de, dava konusu ödeme emirlerinin 2016 yılına ilişkin vergi borçlarını kapsamadığının saptandığı, 2017 yılına ilişkin olarak ise davacının muhasebeci olarak sorumlu tutulmasını gerektirecek somut bir tespit bulunmadığından, 2017 yılına ilişkin olarak düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 2018 yılına ait alacakları içeren ödeme emirleri bakımından ise; … hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda, anılan kişi tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir alım satıma dayanmadan komisyon karşılığı düzenlenen sahte faturalar olduğu tespitinden hareketle davacının sorumluluğuna gidilmişse de; anılan mükellefin muhasebe işlerini yürüten ve serbest muhasebeci mali müşavir olan davacının sorumluluğunun, beyanname ve tasdik raporlarında yer alan bilgilerin, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygunluğu ile sınırlı olduğu, defter ve belgelerin gerçek bir emtia hareketine ve gerçek bir ticari faaliyete dayanmamasından dolayı davacının müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden, 2018 yılına ilişkin olarak düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde de hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafından verilen beyanname ve tasdik raporlarında yer alan bilgilerin, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmadığının harici bir araştırma yapılmadan, somut bir şekilde ortaya konulamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu …’nın vergi borçlarından serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu nedenle yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.