Danıştay Kararı 9. Daire 2022/746 E. 2023/1299 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/746 E.  ,  2023/1299 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/746
Karar No : 2023/1299

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnş. Tic. ve San. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …-Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından maliki bulunduğu Antalya İli Aksu İlçesi …Mahallesindeki taşınmazları nedeniyle, … Çayı kenarıda bulunmasına rağmen buradaki taşınmazlar için belirlenen metrekare birim değerinin esas alınması sonucu 2014-2019 yılları için fazladan tahakkuk ettirilen ve ödenen emlak vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; uyuşmazlığın esasını davacının Antalya İli, Aksu İlçesi, …Mahallesi, …da, …, …, …, …, …, …parseller, …ada, …(tapu kayıtlarına göre …ve …diye ifraz edilmiş), …, …parseller, …ada, …, … parseller, …ada, …parsel, …ada, …parsel, …ada, …parselde kayıtlı bulunan taşınmazları için davalı idarece emlak vergisine esas alınan metrekare birim değerlerinin takdir komisyonunca belirlenen metrekare birim değerleriyle uyumlu olup olmadığı, hatalı tarife uygulanıp uygulanmadığı hususunun oluşturduğu, incelenen ilgili takdir komisyonu kararlarına göre Aksu Çayı kenarında bulunan taşınmazların metrekare birim değerlerinin diğer cadde ve sokaklara göre daha fazla belirlendiği, bahse konu taşınmazların davalı idarece Aksu Çayı kenarında olduğu gerekçesiyle buradaki taşınmazlar için belirlenen metrekare birim değeri esas alınarak emlak vergisi tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, yine Mahkemelerince Devlet Su İşleri 13. Bölge Müdürlüğü’ne uyuşmazlığa konu taşınmazların Aksu Çayı kenarında olup olmadığı sorulması üzerine söz konusu taşınmazların Aksu Çayı ile hiçbir bağlantısı olmadığının bildirildiği, bu nedenle vergisi ihtilaflı taşınmazların Aksu Çayı ile bir bağlantısı olmadığının anlaşıldığı, davalı idarece emlak vergisi metrekare birim değerlerine ilişkin takdir komisyonu kararının hatalı uygulanması suretiyle vergi miktarında hataya düşüldüğü, dolayısıyla ortada vergi hatası bulunduğu açıkça görüldüğünden dava konusu düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bilindiği üzere; genel bütçeye, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri yükümlerin tarh, tahakkuk, tahsil işlemlerinden ve bunlarla ilgili zam ve cezalardan doğan uyuşmazlıkların çözümünde genel ilkenin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na uygun olarak vergi mahkemesi nezdinde dava açılması olduğu, ancak, vergilendirme işleminden doğan anlaşmazlık, bir hukuki ihtilaftan değil de, bir açık hatadan ibaret bulunmakta ise, yasa koyucunun pahalı ve uzun olan bu dava yolundan ayrı olarak Vergi Usul Kanununun 116. ila 126. maddelerinde düzenlenen ve vergi literatüründe “Düzeltme ve Şikayet Müessesesi” denilen bir idari başvuru yolu vazettiği, bu müessesenin işleyebilmesi, başka bir deyişle, bu yola başvurulabilmesi için ortada bir hukuki ihtilaftan ziyade, yorum tekniklerine başvurmadan, ilk bakışta anlaşılabilecek açıklıkta vergilendirme yanlışlıklarının bulunması gerektiği, olayda davacı tarafından fazladan emlak vergisi ödendiği ve bu durumun hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek yalnızca tarhiyata/tahakkuka karşı süresinde açılacak davada incelenme olanağı bulunan iddia ile yapılan şikayet başvurusunun zımnen reddi üzerine açılan davanın, ancak keşif sonucunda çözümlenebileceği, oysa düzeltme-şikayet işlemine karşı açılan davalarda keşif yapılması olanağının bulunmadığı, bu haliyle somut olayda, 213 sayılı Kanunda öngörülen yorum tekniklerine başvurulmadan ilk bakışta anlaşılacak ve düzeltme-şikayet konusunu oluşturacak nitelikte açık bir vergilendirme hatasının bulunmadığı sonucuna varıldığı, bu durumda; dava konusu uyuşmazlığın Vergi Usul Kanunu kapsamında vergi hatası olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığından, Vergi Usul Kanununun düzeltme hükümlerine uygun olmayan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; davalı istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı İdarece arazi niteliğindeki taşınmazları için arsa vergisi tahakkuk ettirildiği, yine taşınmazların Aksu Çayı ile hiçbir ilgisi olmamasına rağmen en yüksek birim değeri olan Aksu çayı birim değeri esas alınarak geçmişte emlak vergisi tahakkuk ettirildiği, 2017 yılı birim değeri üzerinden bir açıklama yapmak gerekirse taşınmazlarının takdir komisyonu kararına göre “diğer cadde ve sokaklar” kısmında yer alması nedeniyle emlak vergisine esas metrekare birim değeri 50,00 TL iken davalı idarece “Aksu Çayına” ilişkin 300,00 TL esas alınarak emlak vergisi hesaplandığı, bu nedenle ilk bakışta anlaşılabilecek açık ve mutlak bir vergi hatası bulunduğu, davalı belediye ile yapılan toplantıda yapılan fahiş hatanın kabul edildiği, 2020 sonrası için düzeltme işlemlerinin yapılacağının ifade edildiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacının duruşma istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca uygun görülmeyerek işin esasına geçildi.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan …-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.