Danıştay Kararı 9. Daire 2022/637 E. 2022/6494 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/637 E.  ,  2022/6494 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/637
Karar No : 2022/6494

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Demir Çelik İnşaat Malzemeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım alış faturasının sahte olduğundan bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016/Şubat dönemi için re’sen tarh edilen tekerrür hükümleri uygulanarak arttırılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasında, “Mükellefler, bu fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde katma değer vergisini artırarak bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.” hükmüne, aynı maddenin 9. fıkrasında ise; ” 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler” veya bu fiiller nedeniyle incelemesi devam edenler ….. bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinden yararlanamazlar. Şu kadar ki 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasında yer alan defter, kayıt ve belgeleri yok etme veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyma veya hiç yaprak koymama veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme fiillerinden hareketle yapılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucu bu fiillerin varlığının tespit edilememesi durumunda, bu durumun tespitine ilişkin raporun mükelleflere tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde yazılı başvurmaları, matrah ve vergi artırımı sonucu hesaplanan vergileri, raporun tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödemeleri ve maddede öngörülen diğer şartları yerine getirmeleri koşuluyla bu madde hükümlerinden yararlanırlar.” hükmüne yer verildiği, olayda; davacı tarafından 2016 ve 2017 hesap dönemleri için 7143 sayılı Kanun uyarınca kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden matrah/vergi artırımında bulunulduğu, davacının hesap ve işlemlerinin sahte belge düzenleme ve kullanma yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda, davacı hakkında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiili açısından eleştirilecek bir husus bulunmadığından sahte belge düzenleme faaliyetiyle ilgili yapılacak bir işlemin bulunmadığının belirtildiği, raporun sonuç bölümünde ise sahte fatura kullanma fiili nedeniyle vergi inceleme raporunun düzenlenmesi gerektiğinin önerilmesi ile birlikte mükellefin vergi dairesine başvuruda bulunması halinde 7143 sayılı Kanundan yararlanmasında herhangi bir engel bulunmadığının belirtildiği, davalı idarece davacıya hitaben düzenlenen … tarih ve … sayılı yazıyla; düzenlenen vergi tekniği raporunun sonuç bölümünde söz konusu maddede yer verilen fiillerin işlenmediği sonucuna varıldığından yazının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde matrah ve vergi artırımı beyannamelerinin vergi dairesine elden ibraz edilmesinin istenildiği, anılan yazının 04/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamenin ise 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmekle, 7143 sayılı Kanunun 5. maddesinin 9. fıkrası uyarınca başvuru için yazının tebliğinden sonra bir aylık süre beklenmeksizin, katma değer vergisi yönünden vergi artırımında bulunulan dönemlere ilişkin olarak sahte fatura kullanma fiili tespit edildiğinden bahisle düzenlenen inceleme raporuna istinaden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun sonuç bölümünde, mükellef kurum nezdinde sahte belge düzenleme yönünden herhangi bir tespit bulunmadığından 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanundan 1 ay içerisinde yararlanabileceğini içeren … tarih ve … sayılı yazının şirkete 04/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, buna karşın davacı şirket tarafından belirtilen süre içerisinde matrah arttırımında bulunulmadığından 7143 sayılı Kanundan faydalanılmadığı, olayda 7143 sayılı Kanunun 5. maddesinin 9. fıkrası uyarınca yapılmakta olan bir vergi incelemesi söz konusu olduğundan bahse konu incelemenin 31/07/2018 tarihine kadar bitirilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla uyuşmazlık konusu vergi incelemesinin anılan Kanunun 5. maddesinin 7. fıkrasında sayılan vergi incelemesiyle karıştırılmaması gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.