Danıştay Kararı 9. Daire 2022/635 E. 2023/1466 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/635 E.  ,  2023/1466 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/635
Karar No : 2023/1466

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…R

KARŞI TARAF (DAVACI) :… İnş. Malz. Tur. Gıd. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av….

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin… tarih ve E:… K:… sayılı kararının aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirinin kayıt ve beyan dışı bırakıldığı yolunda düzenlenen vergi tekniği raporu dikkate alınmak suretiyle vergi inceleme raporuna dayanılarak 2018/Nisan-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararıyla; davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu ile …. tarih ve … sayılı vergi inceleme raporlarında yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden, şirketin iş yerini terk ettiğine ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı, deposundaki yoklamalarda faaliyet konusu ile alakalı emtia ve makina bulunduğunun görüldüğü, yapılan karşıt incelemelerde davacının faaliyette bulunduğuna ilişkin beyanlar verildiği, şirket muhasebecisinin ve alım-satım yaptığı firma yetkililerinin ifadelerinden şirketin münhasıran sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğuna ilişkin herhangi bir veri elde edilemediği, faal olduğu yönünde ifadeler verildiğinin anlaşıldığı, bu haliyle söz konusu tespitlerin, davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturaların sahte belge olarak değerlendirilmesi için yeterli olmadığı sonucuna varıldığından, davacınınb gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayalı ticari bir faaliyeti olmadığından bahisle, 2018 yılında düzenlediği bütün faturaların sahte belge olarak kabul edilmesi suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın incelenmesinden, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının, komisyon gelirinden hareketle belirlendiği ve katma değer vergisi matrahı takdir edilirken münhasıran ilgili dönem komisyon kazancının dikkate alındığının anlaşıldığı, davacı adına kurumlar vergisi matrahına göre yapılan tarhiyata karşı açılan dava reddedilmiş olduğundan dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında da hukuka aykırılık bulunmadığı ancak, davalı idarece uygulanan tekerrürün dayanağı cezanın, davacı şirket tarafından 2017/Ekim-Aralık dönemine ilişkin olarak verilen düzeltme beyannamesine istinaden kesilen vergi ziyaı cezası olduğu ve bu cezaya ait ihbarnamenin 07/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden tekerrür hükümlerinin cezanın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılından başlamak üzere uygulanabilecek olması sonucu vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan kısmı yönünden reddine, üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarına ilişkin kısım yönünden kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın bu kısım yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile vergi inceleme raporlarında, davacının düzenlediği faturaların gerçek bir mal ve hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi…. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.