Danıştay Kararı 9. Daire 2022/55 E. 2022/6396 K. 14.12.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/55 E.  ,  2022/6396 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/55
Karar No : 2022/6396

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) … (…)
VEKİLİ : Av. …)

İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, …Kırtasiye Bilgi Ticaret Limited Şirketi’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen …tarih ve …-…sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Üçüncü Dairesinin kısmen bozma kararına uyarak dosyayı yeniden incelemek suretiyle; kısmen bozma kararı uyarınca onanarak kesinleşen kısım dikkate alınmak suretiyle dosyanın konusunun bu aşamada, asıl borçlu …Kırtasiye Bilgisayar Medikal Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin ödenmeyen muhtelif dönem vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıytla davacı adına düzenlenen …tarih ve …sayılı ödeme emri, …tarih ve …sayılı ödeme emrinin 2008/Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemlerine ait gecikme zammı alacakları haricinde kalan kısmı ile … tarih ve …sayılı ödeme emrinin 01/01/2008-05/02/2008 dönemine tekabül eden kısmının iptali istemine ilişkin olduğu, …tarih ve …sayılı ödeme emrinin 2008/Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemlerine ait gecikme zammı alacakları haricinde kalan kısmı yönünden; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 13/11/2009 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, 01/12/2009, 16/01/2010, 06/08/2010, 27/05/2011 ve 24/02/2011 tarihlerinde yapılan kısmi ödemelerle zaman aşımının kesildiği, şirketin malvarlığı da bulunmadığından davacının takip edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı,… tarih ve …sayılı ödeme emrinin 01/01/2008-05/02/2008 dönemine tekabül eden kısmı yönünden; şirket adına düzenlenen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, tebliğin yapılamadığının sadece posta memurunun imzası ile tespit edilmesi, 213 sayılı Yasa’nın ilgili hükümlerine aykırı olduğundan ödeme emrinin söz konusu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, …tarih ve …sayılı ödeme emri yönünden; davacı adına düzenlenen ödeme emrinin şirket adına düzenlenen ödeme emrinden önce tebliğ edildiği, asıl borçlu şirket nezdinde sürdürülen takip kesinleşmeden davacı ortağın takip edilemeyeceğinden anılan ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,…tarih ve …sayılı ödeme emrinin 01/01/2008-05/02/2008 dönemine tekabül eden kısmının ve …tarih ve …sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI:Davacının asıl borçlu şirketten ayrıldığı, ödeme emri içeriği borçların zamanaşımına uğradığı, şirket yetkililerinden defter belgelerin istenilmediği iddiaları ile kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: Asıl borçlu şirket nezdinde alacağın usulüne uygun kesinleştirildiği, davacının ortak sıfatıyla takip edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ödeme emrine itiraz nedenlerinin sınırlı olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının Daire kararında belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, …Kırtasiye Bilgi Ticaret Limited Şirketi’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …sayılı ödeme emri, … tarih ve …sayılı ödeme emrinin 2008/Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemlerine ait gecikme zammı alacakları haricinde kalan kısmı ile …tarih ve …sayılı ödeme emrinin 01/01/2008-05/02/2008 dönemine tekabül eden kısmının iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un olay tarihinde yürürlükte bulunan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, Kanun’un 58. maddesinde ise kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği hüküm altına alınmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından, sermaye hisseleri oranında, doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların, devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanun’un tahsil zamanaşımını düzenleyen 102. maddesinin 1. fıkrasında; amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağı, zamanaşımının kesilmesi başlıklı 103. maddesinde; ödeme, haciz tatbiki, cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat, ödeme emri tebliği, mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi, bu muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması, ihtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi, amme alacağının teminata bağlanması, kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi, iki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi ve amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması hallerinde zamanaşımının kesileceği, kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Vergi Mahkemesi kararının 4 sayılı ödeme emrinin ve 3 sayılı ödeme emrinin 01/01/2008-05/02/2008 dönemine tekabül eden kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı hukuki nedenler ve gerekçesi Dairemizce de uygun görüldüğünden davalı idarece verilen temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Vergi Mahkemesi kararının 2 sayılı ödeme emrinin 2008/Ocak-Mart, Nisan-Haziran dönemlerine ait gecikme zammı alacakları haricinde kalan kısmına yönelik davacı temyiz istemine gelince;
Uyuşmazlıkta; davacı adına, …Kırtasiye Bilgi Ticaret Limited Şirketi’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen …tarih ve …sayılı ödeme emri içeriği alacakların, 2007/Mayıs-Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ile gecikme faizi ve 2008/Ocak-Mart, Nisan-Haziran dönemine ilişkin gecikme faizinden oluştuğu, Vergi Mahkemesince verilen kabul kararının; …tarih ve …sayılı ödeme emrinin 2007/Mayıs-Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ile gecikme faizine ilişkin kısmı Danıştay Üçüncü Dairesinin 24/02/2020 tarih ve E:2016/12623, K:2020/960 sayılı kararı ile bozulmuş; 2008/Ocak-Mart, Nisan-Haziran dönemi gecikme zammın ilişkin kısmı ise, Danıştay Üçüncü Dairesinin 08/03/2021 tarih ve E:2020/5091, K:2021/1222 sayılı kararı ile onanmıştır.
Bozma kararına uyan Vergi Mahkemesince, …tarih ve …sayılı ödeme emrinin 2007/Mayıs-Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ile gecikme faizine ilişkin kısmı yönünden, 01/12/2009, 16/01/2010, 06/08/2010, 27/05/2011 ve 24/02/2011 tarihlerinde yapılan kısmi ödemelerle zamanaşımının kesildiği, şirketin malvarlığı da bulunmadığından davacının takip edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle …tarih ve …sayılı ödeme emrinin belirtilen kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Vergi Mahkemesince tahsil zamanaşımını kestiği kabul edilen ve kimin tarafından yapıldığı belli olmayan ödemeler geçerli kabul edilse dahi, dosya içeriğinde yer alan “mükellef tahakkuk tahsilat listesi” başlıklı evrak incelendiğinde, …tarih ve …sayılı ödeme emrinin 2007/Mayıs-Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ile gecikme faizine ilişkin yapılan cüzi miktarlı kısmi ödemelerin 01/12/2009 tarihinde yapıldığı, 01/01/2010 tarihinde işlemeye başlayan tahsil zamanaşımının 31/12/2014 tarihinde sonra erdiği, davacı adına düzenlenen …tarih ve …ödeme emrinin ise zamanaşımı süresi dolduktan sonra düzenlendiği ve 22/07/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, …tarih ve …sayılı ödeme emrinin, zamanaşımına uğrayan 2007/Mayıs-Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergisi ile gecikme faizine ilişkin kısmı yönünden davanın kabulü gerekirken, yukarıda yazılı gerekçe ile bu kısım yönünden davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
2. …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, kalan kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2022 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.