Danıştay Kararı 9. Daire 2022/4541 E. 2023/508 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/4541 E.  ,  2023/508 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/4541
Karar No : 2023/508

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, adi ortaklık şeklinde sahte fatura düzenlendiği yolunda hazırlanan vergi tekniği raporunu esas alan takdir komisyonu kararına dayanılarak hissesi oranında re’sen tarh edilen 2012 – 2016 yıllarına ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergileri ile 2013, 2014, 2015, 2016 yılları tüm dönemleri ile 2012/Temmuz-Eylül,Ekim-Aralık dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin kaldırılması istemine ilişkindir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Dokuzuncu Dairesince, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun tebliğ edilmemesinin esasa etkili şekil hatası olmadığı gerekçesiyle vergi ziyaı cezalı gelir vergileri ile geçici vergi asılları üzerinden kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden verilen bozma kararına uymak suretiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2012 ilâ 2016 yıllarına ilişkin vergi ziyaı cezalı gelir vergilerine yönünden yapılan incelemede, davacı adına salınan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık görülmediği, 2013, 2014, 2015, 2016 yılları tüm dönemleri ve 2012/Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri geçici vergileri üzerinden üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarına yönünden yapılan incelemede ise, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesi uyarınca, geçici vergi üzerinden vergi ziyaı cezası kesilmesinde yasal isabetsizlik bulunmamaktaysa da, geçici verginin yıllık vergiye mahsuben alınan peşin bir vergi olması nedeniyle yol açılan geçici vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği, dolayısıyla geçici vergi aslı üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının, bir kata ilişkin kısmında hukuka aykırılık, bir katı aşan kısmında ise hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 2013, 2014, 2015, 2016 yılları tüm dönemleri ile 2012/Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri geçici vergileri üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısımlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının komisyon geliri elde etmek amacıyla sahte faturalar düzenlediği, geçici vergiler bakımından, hakkında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca üç kat kesilen vergi ziyaı cezasının kanun gereği olduğu, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davalı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, yapılan maddi hata bakımından incelenmesinden ise;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; bakılmakta olan davada, davacı taraf “…” olduğu halde, temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında “… ” olarak yazıldığı görülmüş olup, bu hata yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görüldüğünden, karardan “… ” isminin çıkarılarak “…” isminin “Karşı Taraf (Davacı)” kısmına eklenmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilerek ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.