Danıştay Kararı 9. Daire 2022/4537 E. 2022/6474 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/4537 E.  ,  2022/6474 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/4537
Karar No : 2022/6474

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, …’a ait vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen 21/04/2021 tarih ve …ila …sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; …p’un ticari faaliyetiyle ilgili olarak düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, davacının, 27/03/2017 – 30/06/2018 tarihleri arasında Lütfü Sinop’un muhasebe iş ve işlemlerini yürüttüğü, mükellefin, bir işletmeyi yönetecek çalışanı, makine, teçhizat, demirbaş ve taşıt gibi ticari organizasyonu bulunmaması, 2017 yılı katma değer vergisi matrahının 2.831.119,88-TL olmasına rağmen davacı tarafından mükellefin sadece bir kaç ay yüksek tutarda satışları olduğu şeklinde açıklanması, mükellefin 2017 yılında yüksek tutarlı satış yaptığını beyan etmiş olmasına rağmen banka üzerinden hiç tahsilatının bulunmaması, mükellefin faaliyetinin hazır gıdaların toptan ticareti ve karayolu ile şehir içi yük taşımacılığı faaliyeti olmasına rağmen adına kayıtlı motorlu araç olarak sadece 1 adet motosiklet olması ve mükellefin 2017 ve 2018 yıllarında hiç nakliye hizmeti almaması, davacının tüm bu verilere harici bir araştırmaya girmeksizin kendisine ibraz edilen defter ve belgelerden ulaşabilir olması hususları birlikte dikkate alındığında; serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı tarafından verilen beyanname ve bildirimlerin, ilgili mevzuat uyarınca harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu anlaşılabilen, miktar veya tutar itibarıyla işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan, ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgelere dayandığının açık olduğu, davacının mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle sebebiyet verilen vergi ziyaı nedeniyle ortaya çıkan amme alacağından müteselsilen sorumlu tutulmak suretiyle adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Meslek mensuplarına, muhasebe kurallarının işletilmesi ve kayıtların doğru tutulması yönünden sorumluluk getirildiği, muhasebe kurallarına aykırılık ve kayıtlarla ilgili sorumluluğunu gerektiren bir fiilin söz konusu olmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dosya tekemmül ettiğinden, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmesine gerek görülmeyerek işin esasına geçildi.

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, …’a ait vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen …tarih ve …ila …sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 1. maddesinde kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak olarak düzenlenmiş, aynı Kanun’un 2. maddesinin A bendinde, muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusunun, gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kâr, zarar tablosu ve beyannameleri ile ilgili diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işler yapmak olduğu belirtilmiştir.
3568 sayılı Kanun’un serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde ise, meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki düzenlemelerin değerlendirilmesinden, serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirlerin sadece imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulabilecekleri anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında düzenlenen …tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporunun incelenmesinden; muhasebe hizmeti verilen …hakkında düzenlenen …tarih ve …sayılı vergi tekniği raporunda, söz konusu mükellefin gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı, komisyon karşılığı sahte belge düzenlediği, davacının işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak görevini yerine getirmediği, bu nedenle beyanname verilen dönemlere ilişkin doğan vergi, ceza ve gecikme faizinin ödenmesinden, bu mükellefle birlikte davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda anılan hükümler uyarınca, serbest muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerekmektedir.
Olayda, davacı hakkında düzenlenen görüş ve öneri raporunda, dava konusu ödeme emirleri içeriği borcun, beyannamelerde yer alan bilgilerin, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmadığı yönünde bir tespit yapılmadığı, davacının sorumluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali gerekirken davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 15/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.