Danıştay Kararı 9. Daire 2022/4446 E. 2023/1061 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/4446 E.  ,  2023/1061 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/4446
Karar No : 2023/1061

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yönetimi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2020 yılına ilişkin işgal harcının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … dosya numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, dava konusu ödeme emri içeriği işgal harcına ilişkin olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi ihbarnamesinin, davacının adresinin kapalı olması sebebiyle 26/05/2021 tarihinde mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle tebliğ edilmişse de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda, mahalle muhtarına tebliğ evrakının bırakılarak muhatabına tebliğ edilmiş sayılacağına dair bir düzenlemeye yer verilmediğinden, tebligatın usulüne uygun yapılmadığı sonucuna varılmış olduğu, bu durumda, anılan ödeme emrine konu borcun usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden, davacı nezdinde usulüne uygun kesinleştirilemeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Olayda, 06/01/2021 tarihli yoklama tutanağı ile imar planıyla kamuya terkli 4.331,72 metre kare olan alanın cafe, restaurant, büfe, şezlong ve şemsiye koymak suretiyle 01/07/2020 ila 31/08/2020 tarihleri arasında geçmişe yönelik işgal edildiği tespit edilmiş ise de, söz konusu yoklama tutanağı ile, ancak o günkü maddi olayın tespiti mümkün olacağı gibi işgal harcının hangi gün ve saat gibi kısa süreler için söz konusu olabileceği ve umuma ait bir yerin ancak geçici olarak işgal edilmesi halinde işgal harcı alınabileceği, hususları dikkate alınmadan yoklama fişinin düzenlendiğinin anlaşılmış olup, bu hususlar dikkate alındığında, 6183 sayılı Kanunu’nun 58’nci maddesinde öngörülen ”borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmek suretiyle dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığından istinaf başvurusunun gerekçeli reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 06/01/2021 tarihli yoklama tutanağı ile imar planıyla kamuya terkli 4.331,72 metre kare alanın davacı tarafından işgal edilmesinin tespit edilmesi üzerine igal harcına ilişkin tarhiyatın yapıldığı ve 26/05/2021 tarihinde davacıya tebliğ edilmek suretiyle kesinleştiğinden, dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Ödeme emri dayanağı ihbarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediği, ödeme emrine konu borçtan, ödeme emrinin tebliğinden önce haberdar dahi olunmadığı belirtilerek, yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Daire kararında belirtilen gerekçe ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı adına, 2020 yılına ilişkin işgal harcının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … dosya numaralı ödeme emrinin iptali istenlmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 saylı Vergi Usul Kanunu’nun “Tebliğ esasları” başlıklı 93. maddesinde, “Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilümum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmiyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.Şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartiyle, tebliğin daire veya komisyonda yapılması caizdir.” düzenlemesine, “Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddesinde, “Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir. Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)” kuralına yer verilmiş, “Bilinen adresler” başlıklı 101. maddesinin 3.bendinde 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresininde bilinen adreslerden olduğu belirtilmiş, 102. maddesinde ise “Bu Kanunun 101. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde sayılan adrese tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunamaması durumunda (Bulunamama durumu o adresten geçici ayrılmaları da kapsar.) durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edilir. Bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılır. Bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı, gönderildiği idareye iade edilir. Tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması hâlinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun
52. maddesinin 2. fıkrasında, yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerden bir kısmının herhangi bir maksat için geçici olarak işgal edilmesinin işgal harcına tabi olduğu, 98. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanuna göre alınacak vergi, harç ve katılma payları hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve bunların ek ve tadilleri hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelere göre, vergisel işlemlere yönelik bir tebligatın geçerli sayılabilmesi için, öncelikle muhatabın bilinen adreslerinde, muhataba veya Kanun’da sayılan bazı özel durumlar için muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere 213 sayılı Kanun’un 102. maddesinde öngörüldüğü şekilde yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, İzmir ili, Çeşme ilçesi, Ardıç Mahallesi, 5431/1 sokak, No:5 adresinde 06/01/2021 tarihinde düzenlenen yoklama fişinde; davacı tarafından imar planında kamuya terkli olan 4.331,72 m2 alanın cafe, restaurant, büfe, şezlong ve şemsiye koyularak kullanıldığının tespit edilmesi üzerine, anılan alanların yüz ölçümü ve işgal edildiği belirtilen gün sayısı dikkate alınmak suretiyle 2020 yılına ilişkin işgal harcının hesaplandığı, söz konusu işgal harcına ilişkin düzenlenen 15/03/2021 tarih ve 268904 sayılı ihbarnamenin davacının adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak adresin kapalı olması sebebiyle tebliğ evrakının 26/05/2021 tarihinde Ardıç Mahalle Muhtarı Güven Köstekçi’ye bırakıldığı ve davacı yetkilisi olan Yasin Ülgen’e haber verildiği ancak ihbarnamenin tebliğine rağmen davacı tarafından dava açılmadığından bahisle kesinleşen işgal harcına ilişkin borcun tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Olayda, dava konusu ödeme emri dayanağı işgal harcına ilişkin olarak düzenlenen ihbarnamenin, davacının adresinin kapalı olması sebebiyle mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle tebliğ edilmişse de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda, mahalle muhtarına tebliğ evrakının bırakılarak muhatabına tebliğ edilmiş sayılacağına dair bir düzenlemeye yer verilmediğinden, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığı sonucuna varılmış olup, işgal harcına konu borcun usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığından, Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla usule ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yazılı gerekçeyle ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan …-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.