Danıştay Kararı 9. Daire 2022/4433 E. 2022/6464 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/4433 E.  ,  2022/6464 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/4433
Karar No : 2022/6464

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, … Demir Metal İnş. Loj. Petrol Ürün. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen … tarih …, …, …, … sayılı ödeme emirilerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; asıl borçlu … Demir Metal İnş. Loj. Petrol Ürün. San. Tic. Ltd. Şti’nin sahte belge düzenlediği tespit edilmiş ise de, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesine göre davacının mükellefle birlikte müteselsil sorumlu tutulabilmesi için, asıl mükellef adına yapılan tarhiyatın, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması nedeniyle ortaya çıkması gerektiği, dava konusu olayda ise söz konusu ödeme emri içeriği borçların, beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını oluşturan belgelere uygun olmadığı yönündeki tespitlerden kaynaklanmadığı, muhasebecilik hizmeti sunulan mükellefin komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaparak kazancını gizlediği görüşünden hareketle bulunan matrahlar üzerinden yapılan tarhiyata dayandığı, dolayısıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesi uyarınca davacının sorumluluğundan söz edilmesine olanak bulunmadığı; öte yandan, görevi muhasebeciliğini yaptığı mükelleflerin defter ve belgelerini muhasebe kurallarına göre tutmak olan muhasebecilerin, gerekli araştırma ve incelemeyi yapmamaktan sorumlu tutulması ve bu durumu vergi dairelerine bildirmemekten dolayı vergi ve cezaların kendilerinden tahsil edilmesini gerektiren yasal düzenlemenin de bulunmadığı, dolayısıyla davacı adına müşterek ve müteselsil sorumluluk nedeni ile düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 29/06/1997 tarih ve 23034 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 sıra no’lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müüşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ’de beyannameleri imzalayacak meslek mensuplarının ve sorumluluklarının düzenlendiği, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile davacı hakkında düzenlenen görüş ve öneri raporu anılan 4 sıra no’lu Genel Tebliğ’le birlikte değerlendirildiğinde, davacının asıl borçlu mükellefle birlikte müteselsil sorumlu tutulması gerektiği, dolayısıyla yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, Mahkeme kararının idareye tanınan genel düzenleyici işlem yapma yetkisini ortadan kaldırdığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmeltedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda yazılı gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.