Danıştay Kararı 9. Daire 2022/4095 E. 2023/1642 K. 27.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/4095 E.  ,  2023/1642 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/4095
Karar No : 2023/1642

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Enerji Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Arkun Barajı ve Hidroelektrik Santrali projesi nedeniyle imzalanan sözleşmelere ilişkin olarak 25/06/2010 – 26/01/2011 tarihleri arasında ödenen damga vergilerinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile ödenen tutarın iadesi istemiyle açılan davanın kabulü sonrası iade edilen damga vergisinin ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak tecil faizinin iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; faiz istemi asıl istemle birlikte ileri sürülebileceği gibi asıl istemde faiz istenilmemişse ana paranın ödendiği tarihten itibaren 30 gün içinde veya asıl isteme ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren 30 gün içinde doğrudan dava konusu edilebileceği, dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından 3.387.700,87 TL damga vergisinin iadesi için düzeltme ve şikayet yoluna başvurulduğu, başvuruların reddi üzerine açılan davalar sonucunda … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesi tarafından E:… ve K:… sayılı kararla dava konusu işlem iptal edilerek 3.387.700,87 TL’nin davacıya iadesine karar verildiği, kararın 30/12/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından 25/01/2021 tarihinde yersiz ödendiği yargı kararıyla tespit edilen damga vergisinin ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak tecil faizinin iadesi istemiyle işbu davanın açıldığı olayda, davacı tarafından ana paraya ilişkin mahkeme kararı kesinleşmeden mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde işbu davanın açılması sebebiyle davanın süresinde olduğu sonucuna varıldığı, 213 Vergi Usul Kanunu’nun 112/4. maddesindeki, fazla ve yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde, “tecil faizi” uygulanacağı yolundaki açık hüküm uyarınca, fazladan tahsil edilen damga vergisinin vergi dairesince tahsil tarihinden itibaren işleyecek ve 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ödenen damga vergisinin tecil faizinin iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyize konu kararın dilekçede ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından, Arkun Barajı ve Hidroelektrik Santrali projesi nedeniyle imzalanan sözleşmelere ilişkin olarak 25/06/2010 – 26/01/2011 tarihleri arasında ödenen damga vergilerinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile ödenen tutarın iadesi istemiyle açılan davanın kabulü sonrası iade edilen damga vergisinin ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak tecil faizinin iadesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa Mahkemesinin 10/02/2011 tarih ve E:2008/58, K: 2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin 4. fıkrasında “fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği düzenlenmiştir.
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un “Kanuni Faiz” başlıklı 1. maddesinde; Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse yıllık, bu Kanun’da belirtilen oranda ödeme yapılacağı kuralı bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesi kararının faiz isteminin, 15/06/2012 tarihinden sonraki dönemlere isabet eden tecil faizi oranında hesaplanacak tutarına ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının faiz isteminin, 15/06/2012 tarihinden önceki dönemlere isabet eden kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
Mükelleflerden fazla ve yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesi durumunda, iade edilen tutarlara hangi oranda faiz ödeneceği konusunda açık bir düzenleme bulunmadığından, hukuk yaratma yetkisi kapsamında yerleşik Danıştay içtihatları ile 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca hesaplanacak faiz oranının uygulanması öngörülmüş bulunmaktaydı. Ancak, 15/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6322 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112/4. maddesi yeniden düzenlenmiş ve fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerin 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faiziyle iade edileceği açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacıdan 25/06/2010 – 26/01/2011 tarihleri arasında tahsil edilen damga vergilerinin, … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin E:…, K:… sayılı kararına istinaden davalı idare tarafından davacıya iade edildiği davacı tarafınsan iade edilen damga vergileri üzerinde ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faizinin taraflarına ödenmesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda davacı tarafından, anılan Kanun’un yürürlüğe girdiği 15/06/2012 tarihinden önce tahsil edilen verginin davacının kullanımından mahrum kaldığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Danıştay yerleşik içtihatları uyarınca 3095 sayılı Kanuni Faiz Ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca hesaplanacak faiz oranıyla; 15/06/2012 tarihinden sonraki dönemlere isabet eden kısmının ise iadenin yapıldığı tarihe kadar tecil faizi oranında hesaplanacak faizi ile iadesi gerekirken, tahsil tarihinden 15/06/2012 tarihine kadar geçen dönem için de tecil faizi ödenmesine hükmeden Bölge İdare Mahkemesi kararının bu hususa ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 15/06/2012 tarihine kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanacak faiz tutarına ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısmının ONANMASINA,
Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 27/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.