Danıştay Kararı 9. Daire 2022/3425 E. 2023/1372 K. 12.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/3425 E.  ,  2023/1372 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/3425
Karar No : 2023/1372

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan kısmının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:Davacı şirket tarafından,6306 sayılı Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ilan edilen bölgede, arsa satışı karşılığı hasılat paylaşımı sözleşmesi gereğince yüklenici iş ortaklığınca inşa edilen bağımsız bölümlerden kendi payına düşen kısımda yer alan İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … parsel, … Ada, … parsel ve … Ada … parselde bulunan muhtelif bağımsız bölümlerin satışına ilişkin 14.07.2017- 31.01.2020 tarihleri arasında ödenen toplam 9.026.164,17-TL tapu harcının iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile düzeltme başvurusu üzerine iadesi yapılan 6.128.544,28-TL tapu harcının, anılan tutar üzerinden hesaplanacak tecil faizinin ödenmesi ve geriye kalan 2.897.619,89-TL tapu harcının tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin düzeltme başvurusu sonrasında faizsiz olarak iadesi yapılan toplam 6.128.544,28-TL tapu harcının tecil faizinin ödenmesine ilişkin kısmı yönünden; söz konusu uyuşmazlığın, herhangi bir kuşku ya da hukuki tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde nitelendirilebilecek açık bir vergi hatası kapsamında olmadığı, hukuki bir sorun niteliğinde olduğu, diğer bir ifadeyle ihtilafın çözümünün maddi olayların ve mevzuatın değerlendirilmesi ve yorumunu gerektirdiği, ileri sürülen iddiaların vergilendirme işlemine karşı süresinde açılacak idari davada incelebileceği, düzeltme şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği; 2.897.619,89-TL tapu harcının tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle iadesi istemi yönünden; davacı tarafından yapılan düzeltme başvurusuna 15/03/2018- 10/09/2019 tarihleri arasındaki devir işlemleri sırasında ödemesi yapılan toplam 8.859.254,68-TL tapu harcı iadesinin konu edildiği, şikayet başvurusuna ise 14/07/2017-31/01/2020 tarihleri arasındaki satışlar sırasında tahsil edilen toplam 9.026.164,17-TL tapu harcının konu edildiğinin görüldüğü, 9.026.164,17-TL tapu harcından 6.128.544,28-TL’lik kısmın düzeltme başvurusu üzerine faizsiz olarak iadesi yapıldığından geriye kalan 2.897.619,89-TL tapu harcının tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle iadesinin istendiği dava konusu olayda, toplam 166.909,49-TL (9.026.164,17-TL – 8.859.254,68-TL=166.909,49-TL) tapu harcı için düzeltme yapmaya yetkili makama hiçbir başvuru olmadan, doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvurulmak suretiyle hukuka aykırı olarak alındığı iddia edilen tapu harcının iadesi istemiyle dava açıldığı anlaşıldığından, dava konusu düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin toplam 166.909,49-TL tutarlı tapu harcının tecil faiziyle iadesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmediği, geriye kalan 2.730.710,40-TL (2.897.619,89-TL – 166.909,49-TL) tapu harcı bakımından ise; dava konusu bağımsız bölümlerin inşa edildiği taşınmazın 6306 sayılı Kanun kapsamında rezerv yapı alanı içerisinde yer aldığı, anılan Kanun kapsamında yapılan uygulamalar neticesinde meydana gelen bağımsız bölümlerin ilk satış işlemlerinin tapu harcından istisna tutulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu işlemin 2.730.710,40-TL tapu harcına isabet eden kısmının iptali ile söz konusu tutarın tahsil tarihinden düzeltme fişinin tebliğine kadar geçen süre için hesaplanacak tecil faizi ile birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:İstinaf başvurusuna konu kararın davanın kabulüne ilişkin kısmı hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun reddine, davacı istinaf başvurusunun ise, olayda her ne kadar Mahkemece, davacı tarafından yapılan düzeltme başvurusu kapsamında davacıya faizsiz olarak iadesi yapılan toplam 6.128.544,28-TL tapu harcına, tecil faizi ödenmesi isteminin herhangi bir kuşku ya da hukuki tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde nitelendirilebilecek açık bir vergi hatası kapsamında olmadığı, hukuki bir sorun niteliğinde olduğu, dolayısıyla düzeltme şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle uyuşmazlığın bu kısmına ilişkin olarak davanın reddine karar verilmiş ise de; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 02/03/2022 tarih ve E:2022/1, K:2022/4 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri Arasındaki Aykırılığın Giderilmesine İlişkin Kararında da belirtildiği üzere; faizin, haksız olarak tahsil edilen vergi kapsamında değerlendirilmesi gereken yasal bir unsur olduğu, asıl alacaktan ayrı ve bağımsız olarak dahi düzeltme-şikayet başvurusuna konu edilebileceği açık olduğundan davacıya tecil faizi ödenmemesine ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uyarlık görülmediği; istinaf başvurusuna konu kararın davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının kalan kısmının ise hukuka uygun olduğu gerekçesiyle kısmen reddine, kısmen kabulüne, Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının davacıya tecil faizi ödenmemesine ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacıya faizsiz olarak iadesi yapılan toplam 6.128.544,28-TL tapu harcının tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faizinin davacıya iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlığın çözümünün hukuki yorum gerektirdiği,6306 sayılı Kanun kapsamında inşa edilen bağımsız bölümlerin hak sahibi malik dışında üçüncü kişilere satış işlemlerinin istisna kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu konuda emsal yargı kararları bulunduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.