Danıştay Kararı 9. Daire 2022/3180 E. 2023/532 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/3180 E.  ,  2023/532 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/3180
Karar No : 2023/532

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılan ve uhdesinde kalan … ihale kayıt numaralı “Samsun İli, Vezirköprü İlçesi, … Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi 504 Adet Konut, 5 Adet Ticaret Merkezi ve 2 Adet Sosyal Tesis Binası İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi”ne ilişkin 2019 yılı hakediş tutarları üzerinden kesinti yoluyla tahsil edilen damga vergisinin dörtte üçlük kısmının iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ve fazladan tahsil edilen tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, davacı şirket tarafından Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile 23/02/2018 tarihinde imzaladıkları sözleşme kapsamında 2019 yılına ilişkin hakediş ödemeleri üzerinden tahsil edilen damga vergilerinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca kısmi olarak (1/4 oranında) tahsil edilmesi gerekirken tamamının tahsil edilmesinin vergi hatası kapsamında olduğundan bahisle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddi işleminin iptali ve fazladan ödenen tutarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” başlıklı 73. maddesinin altıncı fıkrasında, kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarla ilgili vergi, resim ve harçların dörtte birinin alınacağının düzenlendiği, münferit sözcüğünün Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde, “tek, ayrı, kendi başına olan”, Türk Hukuk Sözlüğünde de “tek tek, ayrı ayrı, tek başına” olarak açıklanmış olması karşısında, 5393 sayılı Kanunun anılan düzenlemesinde geçen “münferit yapı” ibaresinin tek-ayrı yapıları işaret ettiği, bu yapıların da, 5393 sayılı Kanun kapsamında ilan edilen uygulama alanı içerisinde daha önce mevcut olup, uygulama kapsamında yıkılarak yeniden inşalarının söz konusu olması halinde ancak maddede öngörülen kısmi istisnanın uygulanabileceği sonucuna varıldığı, bu durumda, davacı şirkete, ihale edilen iş kapsamında yapılan yapıların münferit yapı niteliğini taşıdığından söz edilemeyeceği ve anılan madde ile tanınan indirim hakkının yalnızca münferit yapılara özgülenmiş olduğu dikkate alındığında, davacı şirketin 5393 sayılı Kanunda öngörülen 3/4 vergi indirim hakkından faydalanmasına olanak bulunmadığı, bu istemle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık görülmediği; öte yandan, davacı şirket tarafından yapımı üstlenilen işin 6306 sayılı Kanun kapsamında da istisna hükümlerinden faydalanması gerektiği iddia edilmiş ise de, yapımı üstlenilen işin bulunduğu alanın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli alan olarak ilan edildiğine veya yapımı üstlenilen işin 6306 sayılı Kanun kapsamında yapıldığına ilişkin olarak Toplu Konut İdaresi ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmede bir hüküm bulunmadığı gibi, davacı şirket tarafından dava dosyasına bu iddiasını destekleyebilecek tevsik edici belge de sunulmadığı dikkate alındığında davacının bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesinin, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görüldüğü, dilekçede ileri sürülen iddiaların anılan kararın kaldırılmasını sağlayacak durumda bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işin 5393 sayılı Kanun kapsamında olduğunun dosyaya sunulan belediye meclis kararı ile sabit olduğu, hakediş ödemelerinin ve ödemeye ilişkin kağıtların 5393 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu ve 3/4 oranında muafiyetin uygulanması gerektiği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılan ve uhdesinde kalan “Samsun İli, Vezirköprü İlçesi, … Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi 504 Adet Konut, 5 Adet Ticaret Merkezi ve 2 Adet Sosyal Tesis Binası İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi”ne ilişkin 2019 yılı hakediş tutarları üzerinden kesinti yoluyla tahsil edilen damga vergisinin dörtte üçlük kısmının iadesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ve fazladan tahsil edilen tutarın yasal faiziyle iadesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise aynı Kanun’un 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanununun “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” başlıklı 73. maddesinin birinci fıkrasında belediyelerin, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabileceği ; altıncı fıkrasında kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili vergi, resim ve harçların dörtte biri alınacağı belirtilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesinin gerekçesinde de sağlıksız ve hızlı kentleşmenin ülkemizin önemli sorunlarının başında geldiği, kentlerimizin özellikle ülkemizin batı bölgelerinde aşırı şekilde büyüdüğü fakat buna uygun sosyal imkanlarla donatılmadığı, büyük kentlerde trafik, hava kirliliği, yetersiz konut, çarpık yapılaşma, alt yapı hizmetleri ve benzeri sorunların acilen çözüm beklediği, bu düşünceden hareketle büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 50.000’in üzerinde belediyelerin kentin gelişimine uygun konut alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak ve restore etmek amacıyla kentsel gelişim alanları ilan etme ve uygulayabilmelerine imkan vermenin kaçınılmaz olduğu, maddenin bu amaçla düzenlendiği yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki maddenin ve gerekçesinin birlikte değerlendirilmesinden; yeni yapının yapılacağı alanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında yer alması ve bu alanda yer alan mevcut (eski) yapının yıkılarak yeni bir yapının inşa edilmesi koşullarının gerçekleşmesi halinde yapılacak bu yapılarla ilgili alınması gereken vergi, harç ve resmin 3/4’lük kısmının tahsil edilmeyeceğinin kurala bağlandığı ve söz konusu alan içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği belirtildikten sonra “yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda” ibaresinde yer alan “Münferit” kelimesinin yapının niteliğini belirtmek amacıyla kullanıldığı, eski yapıların hak sahipleri veya üçüncü kişiler tarafından yıktırılarak yeniden yapılması yönünden kısmi ödemeye ilişkin herhangi bir ayrıma gidilmediği anlaşılmaktadır.
Olayda, Vezirköprü Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısında; “Samsun İli, Vezirköprü İlçesi, … Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi 504 Adet Konut, 5 Adet Ticaret Merkezi ve 2 Adet Sosyal Tesis Binası İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi”ne ait bölgenin 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edildiğinin belirtilerek ekte belediye meclis kararının sunulduğu, dava konusu yapım işine ilişkin özel idari ve teknik şartnamenin 3/8.maddesinde de inşaatın yapılacağı alan üzerindeki mevcut yapıların ve müştemilatlarının yıkımı ve molozların naklinin ihale kapsamında olduğunun belirtildiği ve bu çerçevede mevcut (eski) yapıların yıkıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu olayda 5393 sayılı Kanunun 73. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi nedeniyle hakediş damga vergilerinin 3/4’lük kısmının düzeltme şikayet hükümleri kapsamında vergilendirme hatası olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından hakediş tutarları üzerinden kesinti yoluyla tahsil edilen damga vergisinin dava konusu dörtte üçlük kısmında ve davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.