Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2022/3148 E. , 2023/2004 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/3148
Karar No : 2023/2004
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Müteahhit olan davacı şirket tarafından,6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yıkılarak yeniden inşa edilen İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … parselde kayıtlı muhtelif bağımsız bölümlerin satışı sırasında ödenen toplam 275.060,43-TL tapu harcının iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddi işleminin iptali ve ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 57. maddesinde gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabının harca tabi olduğu, özel Kanun niteliğindeki 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 7/9.maddesinde ise Kanun kapsamında yapılacak devir ve tescillerin tapu harcından istisna olduğunun belirtildiği, uyuşmazlığın çözümü için taşınmaz alım satımına konu alanın 6306 sayılı Kanun hükümleri kapsamında istisnaya tabi bir taşınmaz olup olmadığının tespitinin önem kazandığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısından davaya konu bağımsız bölümlerin de içinde yer aldığı ana taşınmazın, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olduğunun anlaşıldığı, mevzuat hükümlerine göre söz konusu taşınmaz alım satım işlemlerinin tapu harcından istisna olması, istisnaya dair hususun yoruma yer bırakmayacak şekilde kurala bağlanması ve Kanun gereği yeniden inşa edilen taşınmazlarda hak sahibi malik dışında 3. kişilere yapılacak devirlere ilişkin bir kısıtlama getirilmemiş olması karşısında, tapu harcı tahsilinde vergilendirme hatası olduğu, bu kapsamda dava konusu edilen tapu harcının davacı nezdinde ödenmesi gereken miktar yönünden iadesine yönelik düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; olayda, davacı(satıcı) tarafından, uyuşmazlığa konu bağımsız bölümler için satıcı sıfatıyla adına tahakkuk eden ve ödenmesi gereken tutarın 261.449,25-TL olduğu, iadesi talep edilen tutarın ise 275.060,43-TL olduğu, buna göre … Blok … ve … Blok … numaralı bağımsız bölümler için satıcı sıfatıyla ödenmesi gereken tapu harcından 13.611,18-TL daha fazla talep edildiği anlaşıldığından, 261.449,25-TL tapu harcının iadesi yönünden davacı talebinin kabulü, bu tutarı aşan kısım yönünden reddi gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112/4. maddesi uyarınca hukuka aykırı olarak davacıdan tahsil edilen tutarın tescil faizi oranında hesaplanacak faiziyle iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu işlemin, davacı tarafından satıcı sıfatıyla ödenen toplam 261.449,25-TL tapu harcının iadesine ilişkin kısmının iptaline, bu tutarın tahsil tarihinden itibaren tecil faiz oranında hesaplanacak faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlığın çözümünün hukuki yorum gerektirdiği,6306 sayılı Kanun kapsamında inşa edilen bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere satış işlemlerinin istisna kapsamında değerlendirilemeyeceği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalının istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.