Danıştay Kararı 9. Daire 2022/2 E. 2023/951 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/2 E.  ,  2023/951 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/2
Karar No : 2023/951

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : I-…
II-… Mirasçıları
1-…
2-…
3-…
4-…
5-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacıların hisseli malik olduğu İstanbul ili Başakşehir ilçesi … Mahallesi …Mevkiinde yer alan muhtelif taşınmazları için … yolu esas alınarak yapılan vergilendirmenin hatalı olduğundan bahisle taşınmazların cephesinin bulunduğu sokak ve caddeler esas alınmak suretiyle 2018 ilâ 2020 yıllarına ilişkin ikmâlen tarh edilen arsa vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ile hesaplanan gecikme faizinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacılar tarafından adlarına kayıtlı Başakşehir İlçesi, … Köyü, …Mevkii, …ada … nolu parsel, … ada … nolu parsel, …ada …, … ve … nolu parsel, …ada …, … ve … nolu parsel, … ada … nolu parsel, … ada … nolu parsel, … ada … nolu parsel, … ada … ve … nolu parsel, … ada … nolu parsel, … ada … nolu parselde bulunan taşınmazlar için 2017 yılında tahakkuk eden arsa vergisinin arazi vergisi olarak düzeltilmesi ve 2018 yılına ilişkin olarak arazi olarak vergilendirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işleme yönelik açılan davada ….Vergi Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… K:… sayılı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesince verilen … tarih E:… K:… sayılı karar ile “… dava konusu taşınmazlar üzerinde 2018 yılına ilişkin olarak yapılan dava konusu arsa vergisi tahakkukunda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” gerekçesiyle söz konusu taşınmazların arsa olarak vergilendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, bunun üzerine davacılar adına, söz konusu taşınmazların davacılar tarafından emlak vergisi bildiriminde beyan edilen …Yolu’na cephelerinin bulunmadığından bahisle, taşınmazların cephesinin bulunduğu sokak ve caddeler esas alınmak suretiyle re’sen tarh edilen 2018 ila 2020 yıllarına ilişkin arsa vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ve gecikme faizinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, uyuşmazlıkta, davacı ve davalı idarenin dosyaya sundukları dilekçelerde ilgili taşınmazların arsa olarak vergilendirilmesi konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın çözümü, söz konusu taşınmazların arsa vergilerinin doğru cadde ve sokaklar esas alınarak ve emlak vergisi mevzuatına göre doğru hesaplanıp hesaplanmadığının tespitine bağlı olduğu, olayda, davacı tarafından uyuşmazlık konusu taşınmazların vergi tutarlarının 2017 yılına göre fahiş oranda arttığı ileri sürülmüş ise de geçmişte, uyuşmazlık konusu taşınmazlara ilişkin olarak davacılar tarafından … Yolu’ndan vergilendirilmesi için emlak vergisi bildiriminde bulunulduğu, davalı idarece savunma dilekçesi ekinde dosyaya sunulan uyuşmazlık konusu taşınmazlara ilişkin haritaların incelenmesinden; davacılar adına kayıtlı … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parselde kayıtlı bulunan taşınmazların bir kısmının … caddesine (…) sınırının bulunduğu, bir kısmının ise söz konusu cadde tarafından çevrelendiği, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parselde kayıtlı bulunan taşınmazların … caddesine (…) sınırının bulunduğu, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parselde kayıtlı bulunan taşınmazların … caddesine sınırının bulunduğu, … ada … ve … parsel, … ada … parselde, … ada … parselde bulunan taşınmazların … caddesine sınırının bulunduğu, ilgili caddelere yönelik vergi değeri artırımlarına ilişkin tablonun savunma dilekçesinde sunulduğu, anılan tabloya göre 2018 yılı için belirlenen vergi değerinin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun geçici 23.maddesine uygun olduğu, sonraki yıllarda da aynı Kanun’un 29.maddesinin ikinci fıkrasına istinaden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırıldığı göz önüne alındığında, davacı adına tarh edilen arsa vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarına katkı paylarının anılan taşınmazlardan kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı, öte yandan davacı tarafından, uyuşmazlık konusu taşınmazların vergilendirmeye esas alındığı … ve … caddelerinin 2017 yılında rayiç değerinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, davalı idarece dosyaya sunulan savunma dilekçesi ekinden, söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak … tarih ve … sayılı Takdir Komisyonu Kararları ile … ve …caddelerine ilişkin olarak 2018 yılı arsa metrekare birim değerlerinin belirlendiği, dava konusu dönemlerin de 2018 ila 2020 yılları olduğu, dolayısıyla dava konusu dönemlere ilişkin olarak söz konusu caddelere yönelik vergi değeri tespitinin yapıldığı hususları dikkate alındığında davacıların anılan itirazı yerinde görülmediği, dava konusu gecikme faizleri yönünden yapılan incelemede;213 sayılı Vergi Usul Kanunun 112. maddesinin 3.(b) bendinde; dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı belirtilmiş olup, dava konusu olayda ise, henüz bu süreç tamamlanmadan ihbarname aşamasında gecikme faizi istenildiği görüldüğünden dava konusu gecikme faizlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, gecikme faizlerinin iptaline, arsa vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payına ilişkin kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmına yönelik davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, her ne kadar davacıların taşınmazlarının bulunduğu ada ve parsellerin … (…), … (…), … ve … caddelerine sınırlarının bulunduğu gerekçesiyle 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin emlak vergileri ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı tarh edilmişse de, davacı tarafın vergilendirmeye esas caddelerin fiilen ve fiziken bulunmadığı, var olmadığına ilişkin iddiaları üzerine Dairelerinin 27/09/2021 tarihli ara kararı ile, söz konusu caddelerin hangi tarihte oluştuğu/oluşturulduğu, ulaşıma açıldığının sorularak, anılan yolların yapımına ve kullanıma alınmasına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin davalı idareden istenildiği, ara karara cevaben gönderilen yazı ve eklerinden, … (…) Caddesinin 27/08/2003 onanlı uygulama imar planında kısmen 2.derece kent içi yol, kısmen 1.derece kent içi yol, 15/05/2015 ve 11/06/2020 tarihli uygulama imar planlarında 1.derece kent içi yol olarak; … (…) Caddesinin her üç uygulama imar planında 1.derece kent içi yol, … ve … caddelerinin ise 2.derece kent içi yol olarak planlandığı görülmekle birlikte, söz konusu taşınmazların emlak vergi değerinin tespitinde esas alınan bu caddelerin 2017 yılında takdirleri yapılarak asgari m2 birim değerleri belirlenmesine karşın ara karara cevap tarihi itibariyle belediye tarafından ulaşıma açılmak suretiyle oluştuğu/oluşturulduğuna ilişkin bir iddiada bulunulmadığı ve buna yönelik bir bilgi ve belgeninde dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, dava konusu taşınmazlara ilişkin emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının söz konusu caddeler için takdir edilen arsa metrekare birim değerine göre tarh edilmesinde yasaya uygunluk bulunmayıp, 2018 ila 2020 yıllarına ilişkin emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı yönünden davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu 2018 ila 2020 yıllarına ilişkin olarak ikmalen tarh edilen arsa vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunması katkı payının kaldırılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlığın taşınmazların vergilendirilmesine esas alınan cadde ve sokağın tespitinden kaynaklandığı, Bölge İdare Mahkemesince oluşturulan ara karar ile ara kararına cevabın hatalı yorumlanarak hüküm kurulduğu, vergilendirmede esas alınacak ölçütün ulaşıma açılıp açılmama değil, imar planında yol fonksiyonunda bulunup bulunmama olması gerektiği, Bölge İdare Mahkemesinin aynı konuda idarelerine karşı açılan ve … Vergi mahkemesinin E:… sayılı dosyasında verilen ret kararına yönelik davacı istinaf başvurusunu … tarih ve E:… ve … sayılı kararı ile reddettiği, içtihat oluşturamadığı kendi içinde çeliştiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının, Daire kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davalı idarenin duruşma istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca uygun görülmeyerek işin esasına geçildi:

İLGİLİ MEVZUAT:
Emlak Vergisi Kanununun 28.11.2017 tarih ve 7061 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değiştirilen Geçici 23. maddesinde:
“Takdir komisyonlarınca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri, 2017 yılı için uygulanan birim değerlerinin %50’sinden fazlasını aşması durumunda, 2018 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2017 yılı için uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin %50 fazlası esas alınır. Takip eden 2019, 2020 ve 2021 yıllarında 29 uncu madde kapsamında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri bu şekilde belirlenen değerler üzerinden hesaplanır.
Emlak vergi değeri veya asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülükler için de birinci fıkra hükümlerine göre belirlenen değerler dikkate alınarak uygulanır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükümleri yer almaktadır.
26.12.2017 tarih ve 30282 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 72 Seri No’lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında, arsa ve arazinin herhangi bir sebeple takdir dışı kalması veya yeni cadde ve sokak oluşması gibi nedenlerle 2017 yılına ilişkin ait birimin bulunmaması halinde bu arsa ve araziler için 2018 yılına ilişkin takdir komisyonunca belirlenen birim değerinin esas alınacağı düzenlenmiştir.
72 Seri No’lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin;
“Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde: bu tebliğin amacının, Emlak Vergisi Kanununa eklenen geçici 23 üncü maddenin uygulamasına yönelik hususları açıklamak olduğu,
“Belediyelerce 2018 yılı emlak vergi değerinin hesabında yapılacak işlemler” başlıklı 5. maddesinde :
(1) 2017 yılında, takdir komisyonlarınca 2018 yılı için asgari ölçüde arsa ve
Arazi metrekare birim değerlerine ilişkin takdirler yapıldığı
(2) 7061 sayılı Kanunla 1319 sayılı Kanuna eklenen geçici 23 üncü madde hükmü gereği;
a) Takdir komisyonlarınca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve
arazi metrekare birim değerleri, belediyeler tarafından 2017 yılında uygulanan birim değerlerle karşılaştırılacağı
b) 2018 yılı için takdir edilen birim değerler, 2017 yılında uygulanan birim değerlerin
%50’sinden fazlasını aşıyorsa, 2018 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2017 yılında uygulanan birim değerlerin %50 fazlasının esas alınacağı,
c) İlgili belediyelerce bu değerler esas alınarak Tebliğde yer verilen açıklamalar
çerçevesinde emlak vergi değeri hesaplanacağı
(3) İkinci fıkrada belirtilen işlemler 2017 yılında takdir komisyonlarınca takdir edilen birim
değerler üzerinden yapılacak olup ayrıca takdir komisyonlarınca yeni bir takdir işlemi
yapılmayacağı
(4) Arsa takdir komisyonunca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa
metrekare birim değeri 2017 yılında uygulanan birim değerin %50’sinden fazlasını aşıyorsa, 2018yılına ilişkin arsa metrekare birim değeri geçici 23 üncü madde hükmü gereğince aşağıda yer alan örnekteki gibi hesaplanacağı belirtilmiştir.
“Diğer hususlar” başlıklı 6. maddesinde ise;
(1) Takdir komisyonlarınca 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve
arazi metrekare birim değerlerine karşı açılan davalar neticesinde, mahkemelerce takdir
komisyonu kararlarıyla belirlenen metrekare birim değerlerin;
a) İptal edilmesi sonucu takdir komisyonları tarafından yeni bir değer belirlenmesi,
b) Kısmen iptal ve kısmen tasdik edilmesi,
c) Tasdik edilmesi,
halleri sonucu oluşan bu değerler 2017 yılında uygulanan birim değerlerin %50’sinden
fazlasını aşıyorsa, 2018 yılına ilişkin bina, arsa ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2017 yılında uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin %50 fazlası esas alınarak emlak vergi değerleri ilgili belediyelerce bu Tebliğde açıklanan esaslar çerçevesinde hesaplanacağı
(2) Arsa veya arazinin herhangi bir sebeple takdir dışı kalması veya yeni cadde ve sokak
oluşması gibi nedenlerle 2017 yılına ait birim değerin bulunmaması halinde bu arsa ve araziler için 2018 yılına ilişkin takdir komisyonlarınca belirlenen birim değerlerin esas alınacağı,
(3) Emlak vergi değeri veya asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas
alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülükler için de 1319 sayılı Kanunun geçici 23. maddesine göre hesaplanan değerlerin esas alınacağı düzenlenmiştir.
Emlak Vergisi Kanunun vergi değeri başlıklı 29. maddesinde ise;
Vergi değeri;
a) Arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler (turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller), arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre,
b) Binalar için, Maliye ve Bayındırlık ve İskan bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilân edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan yönetmelik hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, Hesaplanan bedeldir.
Vergi değeri, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıl vergi değerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunur.
33 üncü maddeye (8 numaralı fıkra hariç) göre mükellefiyet tesisi gereken hallerde vergi değerinin hesaplanmasında, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasına göre belirlenen arsa ve arazi birim değerleri, takdir işleminin yapıldığı yılı takip eden ikinci yıldan başlamak suretiyle her yıl, bir önceki yıl birim değerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle dikkate alınacağı yönündedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarda hükümlerine yer verilen Emlak Vergisi Kanunu ile bu Kanunun uygulanması amacıyla hazırlanan anılan Tebliğ hükümlerinin incelenmesinden; Emlak Vergisi Kanunu’nun geçici 23. maddesiyle getirilen düzenlemeyle, kanun koyucu tarafından, takdir komisyonlarınca her dört yılda belirlenen arsa metrekare birim değerlerinin fahiş olarak artırılmasına bir sınırlama getirilmek istenildiği ve bununda 2017 yılında uygulanmış birim değeri varsa bu değerin %50’sini geçemeyeceği yönünde emredici kural konularak sağlanmaya çalışıldığı, buna göre takdir komisyonları tarafından 2018 yılı emlak vergisine esas olmak üzere belirlenen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerindeki artışın, 2017 yılı için uygulanan birim değerinin %50’sinden fazlasını aştığı takdirde, 2018 yılı emlak vergisinin hesabında 2017 yılı için uygulanan birim değerinin %50 fazlasının esas alınması gerektiği açıktır. Genel takdir dönemini izleyen yani somut olayda genel takdir dönemi olan 2018 yılını takip eden 2019 ve 2020 yılları için ise bir önceki yıl vergi değerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle belirleneceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece uyuşmazlık tarihine kadar, davacı tarafça verilen emlak vergisi bildirimlerine göre tüm taşınmazlar için … sokağı/caddesgi esas alınarak emlak vergisinin tahakkuk ettiği, davalı idarece 24/02/2020 tarihli ihbarnamelerle taşınmazların cephesinin bulunduğu cadde ve sokaklara göre ikmalen vergilerin tarh edildiği, davacı tarafça 2017 yılında uygulanan birim değeri ile 2018 yılı birim değeri arasında yaklaşık % 400 oranında bir artış yapıldığından bahisle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, Bölge İdare Mahkemesince; davacı tarafın vergilendirmeye esas caddelerin fiilen ve fiziken bulunmadığına ilişkin iddiaları üzerine Dairelerince vergilendirmeye esas alınan caddelerin hangi tarihte oluştuğu/oluşturulduğu, ulaşıma açıldığının ara kararla sorulması üzerine, davalı idarece gönderilen bilgi ve belgelerden vergisi ihtilaflı taşınmazların emlak vergi değerinin tespitinde esas alınan bu caddelerin 2017 yılında takdirleri yapılarak asgari m2 birim değerleri belirlenmesine karşın ara karara cevap tarihi itibariyle davalı idare tarafından ulaşıma açılmak suretiyle oluştuğu/oluşturulduğuna ilişkin bir iddiada bulunulmadığı ve buna yönelik bir bilgi ve belgeninde dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, anılan caddeler için takdir edilen arsa metrekare birim değerine göre vergi hesaplanmasında hukuka uygunluk bulunmadığına karar verilmiş ise de, yukarda hükümlerine yer verilen yasa maddesi ile Tebliğ hükümlerine göre, taşınmaz için 2017 yılında uygulanmış bir vergi değeri bulunması halinde, 2018 ve sonraki yıllar için yapılacak artışın, 2017 yılı için uygulanan birim değerinin %50′ sini aşamayacağı ve bu hükmünde 2018 genel takdir döneminden başlamak üzere 4 yıl süreyle uygulanacağının açık ve kesin olarak belirtilmiş olması karşısında, davalı belediyece çeşitli yöntemlerle, yasada oransal olarak ve geçici süreyle getirilen bu düzenlemenin uygulanmaması suretiyle gerçekleştirilen dava konusu tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığından, 2018 ila 2020 yıllarına ilişkin emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı yönünden davayı kabul eden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer yandan davalı idarece emsal olduğu belirtilen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı da Dairemizin 08/11/2022 tarih ve E:2020/3383, K:2022/5483 sayılı kararı ile bozulmuştur.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarda yazılı gerekçeyle ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.