Danıştay Kararı 9. Daire 2022/1954 E. 2023/45 K. 18.01.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/1954 E.  ,  2023/45 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/1954
Karar No : 2023/45

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Mal Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda düzenlenen vergi tekniği raporu uyarınca takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen; 2016 yılı gelir vergisi ve 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin geçici vergi ile bu vergiler üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun değerlendirilmesinden, emtia alışlarının tamamına yakınının faaliyet konusu ile ilgili muhtelif deri ürünleri ve deri işleme kimyasalları olduğu, mükellefle alıcı firmaların defter kayıtlarının genelde uyumlu olduğunun tespit edildiği, mükellef tarafından inceleme süresi içerisinde iş yerlerinde tespit yapılması talebinde bulunulduğu fakat söz konusu tespitin niyabeten dahi yapılmadığı, merkez iş yerinde 2016 yılında yapılan yoklama bulunmaz iken 22/06/2017 tarihinde yapılan yoklamada, 2 çalışanın olduğu, iş yerinde faaliyet konusu ile ilgili olan kromlu deri ile mamul derinin bulunduğu ve mükellef adına kayıtlı bazı taşıt bilgileri ile makine ve tesisat bilgilerinin yer aldığının tespit edildiği diğer yandan, şube iş yerinde kiralanan taşınmaz üzerine tescil edilen toplam 544.023,50-TL değerinde makine ve cihazların olduğu, diğer şube iş yerinin ise 04/06/2015 tarihinde satın alındığı, satın alma müddetinden bir süre sonra taşınmaz üzerine pek çok makine ve teçhizatın tescil edildiği, 2016 yılında çalıştığı beyan edilen işçilerin iş yerinde çeşitli pozisyonlarda çalıştıklarını doğrulayan yazılı beyanlarının bulunduğu hususları göz önüne alındığında, davacı mükellefin anılan dönemde esas faaliyetinin komisyon karşılığında sahte fatura düzenlemek olduğu hususunun varsayımdan uzak, kesin ve somut ve hukuka uygun olarak ortaya konulamadığından, 2016 yılı gelir vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle üç kat kesilen vergi ziyaı cezası ile 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin geçici vergi üzerinden tekerrür hükümleri uygulamak suretiyle üç kat kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, 2016 yılının tüm dönemlerine ilişkin geçici vergi yönünden ise; vergi/ceza ihbarnamelerinde “mahsup dönemi geçmiş geçici vergi aslı, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesi gereğince tahakkuk ettirilmeyecek olup normal vade tarihinden mahsup tarihine kadar geçen süre için sistemde gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak yer almaktadır” ifadesine yer verilerek, geçici vergiye bağlı vergi ziyaı cezalarının kesildiği anlaşıldığından, dava konusu geçici vergiye ilişkin olarak karar verilmesine yer bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, tarhiyatın geçici vergi dışında kalan kısımlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, mükellefin sahte fatura düzenlediği hususunu ispatladığı ve yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.