Danıştay Kararı 9. Daire 2022/1299 E. 2023/1296 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/1299 E.  ,  2023/1296 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/1299
Karar No : 2023/1296

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … A.Ş. Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünce ihalesi gerçekleştirilen “… ihale kayıt numaralı “İTM.262, 154 kV Bilkent Gaz İzoleli Trafo Merkezi Yapımı işi” uhdesinde kalan davacı tarafından ödenen 211.776,11-TL ihale kararı damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli I ve II sayılı cetvellerde genel ve özel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin sayıldığı, damga vergisine konu ihaleyi yapan Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin bu idareler içinde yer almadığı gibi bu kurumun damga vergisi yönünden resmi daire sayılacağı ya da muaf olduğu yönünde bir başka Kanun ya da Kanun Hükmünde Kararname, düzenleme bulunmadığı, dolayısıyla uyuşmazlığa konu ihaleyi yapan kurumun 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 8. maddesinde belirtilen resmi daire sıfatını haiz olmadığı ve damga vergisinden muaf tutulmadığı, bu nedenle, söz konusu ihale kararına ilişkin damga vergisinin mükellefi, anılan işe ilişkin ihaleyi yapan ve ihale kararında imzası bulunan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. olduğundan, 488 sayılı Kanunun 24. maddesi uyarınca mükellef ve sorumlu tutulamayacak davacı şirketten, ihale kararı nedeniyle damga vergisi tahsil edilmesinde hukuka uyarlık görülmediği ve dava konusu fazla ve yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanmadığı, davacı tarafından iade talep başvurusu tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunulduğu anlaşıldığından, dava konusu verginin 3095 sayılı Kanun’da belirtilen yasal faiziyle iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, işlemin iptaline, tahsil edilen tutarın düzeltme başvurusu tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesinin, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görüldüğü, dilekçede ileri sürülen iddiaların anılan kararın kaldırılmasını sağlayacak durumda bulunmadığı belirtilerek, davalının ve müdahilin istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Uyuşmazlığa konu ihaleyi gerçekleştiren Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin kamu kurumu olmadığı için ihale kararlarının damga vergisine tabi olmadığı, ihaleyi gerçekleştiren kurumun Mahkemece mükellef kabul edilmesi nedeniyle, aleyhlerine olacak şekilde yeni bir hukuki sürecin ortaya çıktığı ve sözleşmeye dayanılarak ihale kararı damga vergisinin hakedişlerinden kesildiği ve mağduriyetlerine yol açtığı iddialarıyla kararının gerekçe yönünden bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: İhale kararına ait verginin mükellefinin Türkiye Elektrik İletim A.Ş. olduğu, bu vergiyi davacıdan tahsil ederek vergi dairesine ödemiş olmasının davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı dikkate alındığında, davanın özel hukuk hükümlerine göre adli yargıda görülmesi gerektiği, davacı tarafından vergi dairesine yapılmış bir ödeme olmadığı, bu nedenle davacının taraf ehliyetinin bulunmadığı ve vergi mahkemesinde dava konusu edilebilecek bir işlem olmadığı, uyuşmazlığın çözümü hukuki yorum gerektirdiğinden 213 sayılı Kanun kapsamında düzeltme-şikayet hükümlerinin uygulanamayacağı, yargıya intikal eden vergilendirme işlemlerinde idarece faiz ödenebilmesinin ancak kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi durumunda söz konusu olabileceği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

MÜDAHİLİN İDDİALARI: Usule yönelik itirazlarının dikkate alınmadığı, 488 sayılı Kanuna göre ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararının damga vergisine tabi olacağının belirtildiği, Anayasa’nın 128. maddesinde kamu iktisadi teşebbüslerinin kamu tüzel kişiliğini haiz olduğunun kabul edildiği, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ilk üç maddesi ve 2001/2026 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca statülerinin iktisadi devlet teşekkülü olarak belirlendiği, kamu tüzel kişiliğini haiz kamu kuruluşu olarak kamu hizmeti verdikleri, ihale sözleşmelerinde ihale kararı damga vergisi yükümlülüğünün ihaleyi alan kişiye devredildiği, davacı ile yapılan sözleşmede bu yönde hükümler bulunduğu bu nedenle davaya konu edilmesinin sözleşmeye aykırılık oluşturduğu, sözleşmeye ilişkin damga vergilerini ihtirazı kayıtsız davacının üstlendiği, idarelerince verginin sorumlu sıfatıyla vergi dairesine ödendiği, gerçekleştirilen ihalelerde damga vergisi alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, özelgelerin ve Danıştay Dokuzuncu Dairesinin içtihatlarının bu yönde olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davacı ve davalı tarafından savunma verilmemiştir. Müdahilin savunması ise yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Davacı temyiz isteminin incelenmeksizin reddi, davalı ve müdahil tarafın temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik davacı tarafından gerekçe yönünden yapılan temyiz istemi yönünden;
İstinaf başvurusu üzerine verilen kararlar için temyiz başvurusunda bulunulabileceğinden, istinaf başvurusunda bulunmayan davacı açısından Vergi Mahkemesi kararı kesinleştiğinden ve Bölge İdare Mahkemesi kararıyla da davacı yönünden yeni ve aleyhe sonuç doğuran bir durum meydana gelmediği anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Davalı idarece ve müdahil tarafından yapılan temyiz başvurusuna gelince;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, davalının ve müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalı ve müdahil tarafından yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunan davacıdan …-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.