Danıştay Kararı 9. Daire 2022/1107 E. 2023/103 K. 19.01.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2022/1107 E.  ,  2023/103 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/1107
Karar No : 2023/103

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Metal Plastik İnşaat Nakliye ve Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının aleyhe olan kısmının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, Dörtyol Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi … Metal Demir Kömür Pazarlama Nakliyat Hurda ve Geri Dönüşüm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden aldığı faturaların sahte olduğundan bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2019/Ekim-Aralık dönemleri için ve 2019/Aralık döneminden devreden katma değer vergisinin değişmesi nedeniyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2020/Ocak-Mart dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ve 2019 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporu ile … Metal Demir Kömür Pazarlama Nakliyat Hurda ve Geri Dönüşüm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporundaki tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden; adı geçen mükellefin davacıya düzenlediği faturaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeler olduğu sonucuna varıldığından söz konusu faturalara ilişkin katma değer vergisi indirimleri reddedilerek yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, tekerrür nedeniyle artırılan kısım yönünden ise tekerrüre dayanak alınan cezanın 10/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava açılmayarak kesinleştiği dikkate alındığında söz konusu fiil nedeniyle 2020 yılının başından itibaren vergi ziyaına neden olan eylemler nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanarak vergi ziyaı cezası kesilebileceği ve dava konusu fiillerin 2019 yılına ait olduğu dikkate alındığında olayda ilk cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere beş yıl içinde vergi ziyaını gerektiren fiil söz konusu olmadığından, dava konusu vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümleri uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı; özel usulsüzlük cezası yönünden ise, bahse konu alışların hangi tarihte, hangi miktarda ve kimlerden yapıldığı, alınması gereken faturaların hangi tutar ve tarihlerde kimlerden alınmadığı yönünde yapılmış herhangi bir somut tespit bulunmadığı anlaşıldığından, cezai yaptırıma bağlanan söz konusu fiillerin bütün unsurları ortaya konulmadan kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, özel usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası dışında kalan kısımlarına ilişkin taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddine; davacının vekalet ücreti yönünden istinaf talebi yönünden ise, davalı idare tarafından vergi dairesi müdürü tarafından imzalı dilekçelerle takip edildiği halde Mahkemece davanın reddi yolunda verilen hüküm fıkrası nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedildiği görülmüş olup, söz konusu yasal düzenlemeler uyarınca hukuk birimi amiri, muhakemat müdürü, hukuk müşaviri ya da avukat sıfatını haiz olmayan vergi dairesi müdürü tarafından temsil edilen idare lehine davada avukatlık ücretine hükmedilmemesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kabulüne, vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Alım ve satım işlemlerinin gerçek olduğu, eksik inceleme ve kanaate dayanılarak değerlendirme yapıldığı, faturaların sahte olduğunu bilme imkanlarının bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 19/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.