Danıştay Kararı 9. Daire 2021/606 E. 2023/204 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/606 E.  ,  2023/204 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/606
Karar No : 2023/204

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) :1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, murisleri olan “… varisleri” adına tanzim edilen 1987 ila 2018 yılları için ağır kusur cezası, arsa vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacıların murisi olan … ‘in 06/03/2014 tarihinde vefat ettiği, anılan şahsa ait Sarıyer İlçesi, … Mahallesi, … Mahallesi, … Mahallesi, … Mahallesi üzerinde yer alan 14 farklı taşınmaz için ödenmeyen emlak vergisi borcunun tahsili için davaya konusu ödeme emrinin düzenlendiği, amme borcunun hangi taşınmazlara ilişkin olduğu hususunun ödeme emrinde bulunmasının mükelleflerin birden çok taşınmazının bulunması gibi durumlarda elzem olduğu, uyuşmazlıkta davacıların murisinin hangi taşınmazlarına ilişkin olduğu belli olmayan muhtelif amme borçlarının davacılardan istenildiği, davacılar tarafından murise ait birtakım taşınmazların satıldığı, bu sebeple borcun mahiyetinin anlaşılamadığının beyan edildiği, bu durumda borcun mahiyetinin tam olarak anlaşılamaması sebebiyle mükellefin borcun ödenmesi veya dava açılması hususundaki seçimlik hakkının sınırlandırılarak dava açmaya zorlandığı, etkili olarak savunma yapma imkanının kısıtlandığı, re’sen araştırma ilkesinin uyuşmazlığın hangi taşınmaza ilişkin olduğunun tespitinden sonraki aşamada, esasa ilişkin karar verilebilmesi için gerekli bilgi ve belgelerin temininde uygulanması gerektiği, aksi takdirde Mahkemelerce uzun süre davanın konusunun ne olduğunun tespitinin yapılmasıyla uğraşılması sebebiyle yargılama süresinin uzamasına sebep olabileceği ve bu süreçte borcun mahiyeti bilinmediği için mükellefler tarafından mükerrer ödeme yapılmasına neden olabileceği bu durumda; dava konusu ödeme emrinin davacıların murisinden kendilerine intikal eden hangi taşınmazlara ilişkin olduğu anlaşılamadığından, ödeme emrinin mahiyeti hususundaki bu eksikliğin ödeme emrinin şekil yönünden sakatlanması sonucunu doğuracağı sonucuna varıldığı, diğer yandan 213 sayılı Yasanın 12. maddesinde mirasçıların ölenin vergi borçlarından miras hisseleri oranında sorumlu olduklarının belirtildiği, davalı idarece her bir mirasçının miras payı oranında mirasçılar adına ayrı ayrı ödeme emri düzenlenmesi gerekirken, ödeme emrinde muhatap … varisleri gösterilmek suretiyle borcun tamamı için ödeme emri düzenlenerek davacılara tebliğ edildiği görüldüğünden, dava konusu ödeme emrinde bu yönden de hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ödeme emrinin hangi taşınmazlara ilişkin olduğunun savunma dilekçelerinde açıklandığı, ödeme emrinin mirasçıların hissesi oranında sorumlu olduğu şerhi düşülerek düzenlendiği, esasın incelenerek karar verilmesi gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan …TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.