Danıştay Kararı 9. Daire 2021/516 E. 2023/1044 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/516 E.  ,  2023/1044 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/516
Karar No : 2023/1044

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …İnşaat A.Ş. – … Enerji İnş. A.Ş İş Ortaklığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı iş ortaklığı tarafından, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Proje ve İnşaat Dairesi Başkanlığı tarafından ihale edilen ve uhdelerinde kalan “Silvan Tüneli İkmali” işi nedeniyle alınan ihale kararı ve düzenlenen sözleşmeden doğan damga vergilerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48. maddesi kapsamında taksitlendirilmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve E… sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacı iş ortaklığının uhdesinde kalan ihale kapsamında hesaplanan ihale karar pulu ve sözleşme damga vergilerinin davacılar tarafından 2019/Mart ve Nisan dönemleri için ayrı ayrı beyan edilerek tahakkuk ettirildiği, tahakkuk ettirilen damga vergisinin 6183 sayılı Yasa’nın 48. maddesi kapsamında tecil ve taksitlendirilmesi için 22/05/2019 tarihinde Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılı müracaatta bulunulduğu, müracaat dilekçesine teminat olarak göstermek istediği iş makinelerine ait 7 (yedi) adet fatura eklendiği, idarenin herhangi bir gerekçe göstermeden davacıların tecil ve taksitlendirme talebini reddettiğinin anlaşıldığı, 6183 sayılı Kanunun 48. maddesinde tecil ve taksitlendirme imkanından yararlanma hususunun mükelleflerin özgür iradelerine bırakıldığı gibi, bu madde ile yetkili kılınan Gelir İdaresi Başkanlığının tecil ve taksitlendirmede takdir yetkisi olduğu, idareye tanınan yetkinin mutlak olmadığı, işlem tesis edilirken keyfiliğin önüne geçilmesi ve uygulamada adaletin sağlanması açısından idarenin tesis edeceği işlemlerde, idareyi o yönde işlem tesis etmeye iten gerekçelerin somut olarak ortaya konulması gerektiği, davacının söz konusu düzenlemeden yararlandırılmasının neden uygun görülmediğinin tesis edilen işlemde açıkça belirtilmesi gerekirken, davacının müracaatının bir neden gösterilmeyerek reddedilmesinin takdir yetkisinin kullanılması olarak değerlendirilemeyeceğinden, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği, öte yandan, ilgili idarece davacı talebinin 6183 sayılı Kanun’da öngörülen esaslar çerçevesinde, tecil ve taksitlendirme şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden yeniden değerlendirilerek sonucuna göre ve neden belirterek yeni bir işlem tesis edebileceğinin de tabii olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, ancak karar aşamasında ortaklığın avukatla temsil edilmediği sonucuna ulaşıldığından kararın davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf isteminin esas yönünden reddine, vekalet ücreti yönünden kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına davacı vekili dava aşamasında vekillikten çekildiği için vekalet ücretine hükmedilmesine gerek olmadığına, karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Hazine ve Maliye Bakanı’nın 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesinin vermiş tecil-taksitlendirme yetkisini objektif kurallar içerisinde, tüm borçlular için ayrım gözetmeksizin kullandığı, borcun vadesinde ödenmesinde veya icraya devam edilmesinde borçlunun çok zor durumda kalacağı takdir edilirse tecil yapılabildiği, ihaleyi yapan makam tarafından ihale kararı ve sözleşme damga vergisinin peşin olarak ödendiğinin belgelendirilmesi aranacağından davacının taksitlendirme talep etmekte menfaatinin bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Bölge İdare Mahkemesi’nce uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmek üzere temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.