Danıştay Kararı 9. Daire 2021/512 E. 2023/895 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/512 E.  ,  2023/895 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/512
Karar No : 2023/895

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Turizm Temizlik Gıda San. Ltd. Şti.’ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacının taşınmazlarına uygulanan haciz işleminin iptali istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu haciz işleminin dayanağını oluşturan ve davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirleri içeriği amme borçlarının asıl borçlu şirketten tahsiline yönelik olarak düzenlenen ödeme emirlerinin 04/01/2008 tarihinde asıl borçlu şirkete memur eliyle tebliğ edilmesi üzerine işleyen zamanaşımı sürelerinin kesildiği ve bu tarihi takip eden yılın başından itibaren yeniden işlemeye başladığı, 01/01/2009 tarihinden itibaren işleyen zamanaşımı sürelerinin 31/12/2013 tarihi itibariyle sona erdiği, ve zamanaşımını kesen bir hususa dair dosyaya belge sunulmadığı dikkate alındığında, amme alacaklarının zamanaşımına uğramasından çok sonra davacının taşınmazları üzerine uygulanan haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı, davalı idarece zamanaşımı kesen neden olarak şirket müdürü … adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliği edilmesi, adına kayıtlı aracına haciz tatbik edilmesi ve değişik tarihlerde yapılan kaydi ödemeler gösterilmiş ise de, asıl amme borçlusunun şirket tüzel kişiliği olduğu dikkate alındığında kamu borcunun tahsili için üçüncü kişiler nezdinde yapılan takip işlemlerinin davacı açısından zamanaşımını kesen bir unsur olarak kabulünün mümkün olmadığı gibi, borç tutarı ile mütenasip olamayan ekonomik olarak düşük tutarlı ödemelerin de zamanaşımını kestiğinin kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu haciz işleminin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idare istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu haczin dayanağı ödeme emirleri içeriğindeki borçların zaman aşımına uğramadığı, ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada incelenebilecek iddiaların haciz aşamasında incelenmesine olanak bulunmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… Turizm Temizlik Gıda San. Ltd. Şti.’ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacının taşınmazlarına uygulanan haciz işleminin iptali istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 4369 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından, sermaye hisseleri oranında, doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının, tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, yine olay tarihinde yürürlükte bulunan 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği, 62. maddesinde; borçlunun mal bildiriminde gösterilen ve tahsil dairesince tespit edilen borçlu ve üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, 64. maddesinde; haciz muamelelerinin tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un tahsil zamanaşımını düzenleyen 102. maddesinin 1. fıkrasında; amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağı, zamanaşımının kesilmesi başlıklı 103. maddesinde; ödeme emri tebliğiyle zamanaşımının kesileceği, kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanunu’nun Kanundaki terimler başlıklı 3. maddesinde, Amme borçlusu veya borçlu teriminin; Amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade edeceği belirtilmiştir. Aynı amme alacağının tahsiline yönelik olarak tanzim edilen ödeme emirlerinin asıl amme borçlusu gerçek ve tüzel kişiler ya da kanuni temsilcisine tebliğ edilmesi tahsil zamanaşımını kesecektir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu haciz işlemine konu amme alacaklarının tahsili için davacı adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçların 2006 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve gelir stopaj vergisinde oluştuğu, söz konusu borçların vade tarihlerinin 26/12/2006, 21/09/2007, 03/03/2008, 12/12/2007 olduğu, anılan ödeme emirlerinin davacıya 11/01/2019 tarihinde tebliğ edilmesine karşın borcun ödenmemesi üzerine davacının taşınmazlarına uygulanan haczin kaldırılması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, asıl amme borçlusunun şirket tüzel kişiliği olduğu dikkate alındığında kamu borcunun tahsili için üçüncü kişiler nezdinde yapılan takip işlemlerinin davacı açısından zamanaşımını kesen bir unsur olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesince reddedilmişse de; dava konusu haciz işleminin dayanağını oluşturan amme borçlarının tahsiline yönelik asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 04/01/2008 tarihinde tebliğ edildiği, kanuni temsilcisi adına tanzim edilen ödeme emrinin ise 17/12/2011 tarihinde tebliğ edildiği, tahsil zaman aşımını kesen en son işlem tarihinin 17/12/2011 olduğu gözetildiğinde, tahsil zaman aşımını süresinin 31/12/2016 tarihinde dolduktan sonra davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin 11/01/2019 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle amme alacağının tahsil zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, yukarıda yazılı gerekçeyle davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamakatadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.