Danıştay Kararı 9. Daire 2021/511 E. 2023/468 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/511 E.  ,  2023/468 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/511
Karar No : 2023/468

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının mükellefiyet kaydının davalı vergi dairesi müdürlüğüne nakledilmesi yönündeki başvurusu sonucu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında olduğunun tespit edildiğinden bahisle 723.742,39-TL tutarında teminat istenilmesine ilişkin olarak tesis edilen … tarih ve E…. sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacının sahte belge düzenlemekten dolayı hakkında vergi tekniği raporu bulunan … İnşaat Malz. Mob. Tas. Elk. Taah. Demir Çelik Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin fiiline iştirak ettiği ve söz konusu şirketin mükellefiyetinin 31/01/2019 tarihi itibariyle re’sen terkin ettirildiği, davacının bu kapsamda 213 sayılı Kanun’un 153/A maddesi kapsamında takip edilecek mükelleflerden olduğundan bahisle teminat istenilmesine rağmen, olayda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesinin 1’inci fıkrasında maddede sayılan kişi ve şirketlerin işe başlama bildiriminin alınması halinde, bunlar adına mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyeti terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve maddede belirtilen tutar üzerinden teminat verilmiş olmasının şart olduğunun hükme bağlandığı, 478 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 4.1.3. kısmında ise, ticaret şirketlerinin mükellefiyetlerinin terkin tarihi itibarıyla bu şirketlerle ilişkili olan kişilerin (kanuni temsilci, yönetim kurulu üyeleri vd.) ticari, zirai veya mesleki bir faaliyetten dolayı mevcut bir mükellefiyeti varsa, bu mükellefiyetleri veya bu mükellefiyetlerin başka bir vergi dairesine nakledilmesi nedeniyle bu aşamada kendilerinden 213 sayılı Kanun’un 153/A maddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getirmesinin istenmeyeceği açıklamasına yer verildiği, olayda davacının, sahte belge düzenlemekten dolayı hakkında vergi tekniği raporu bulunan … İnşaat Malz. Mob. Tas. Elk. Taah. Demir Çelik Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin re’sen terkin tarihinden önce davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün mükellefi olarak faaliyette olduğu, ardından … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne mükellefiyetinin nakil ettirildiği ve en son olarak davalı … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne nakil bildiriminde bulunduğu, dolayısıyla önceden var olan mükellefiyetin başka bir vergi dairesine nakledilmesi sebebiyle, davacıdan bu aşamada teminat istenemeyeceğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle … tarih ve E:… sayılı işlemin dava konusu edilen teminat istenilmesine ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: … İnşaat Malz. Mob. Tas. Elk. Taah. Demir Çelik Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda davacının söz konusu şirketin sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinin belirtildiği, bu nedenle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesi uyarınca teminat istenecek mükelleflerden olduğu, nakil işleminin yeni vergi dairesi bakımından işe başlama bildirimi niteliği taşıdığı yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.