Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4821 E. 2023/357 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4821 E.  ,  2023/357 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4821
Karar No : 2023/357

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir dönem çalışanı olduğu … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarıyla …’ın mükellefiyeti üzerinden yürütülen ticari faaliyetin gerçekte davacı tarafından yürütüldüğünün tespitiyle bu faaliyet dolayısıyla beyannamelerin süresinde verilmediğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına dayanılarak re’sen tarh edilen 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin gelir vergisi, 2014/Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık dönemleri ile 2015 ve 2016 yılları tüm dönemleri, 2017/Ocak-Mart, Nisan-Haziran dönemlerine ilişkin geçici vergi, 2014/Temmuz-Kasım, 2015/Ocak-Aralık, 2016/Ocak-Aralık, 2017/Ocak-Eylül dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, 2014/Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık, 2015 ve 2016 yıllarının tüm dönemleri, 2017/Ocak-Mart, Nisan-Haziran,Temmuz-Eylül dönemlerine ilişkin gelir (stopaj) vergisi ile bu vergiler üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, …’ın 2014-2017 dönemleri hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen … tarih, … sayılı ve … tarih, … sayılı vergi tekniği raporlarında, iş yerinin … adına açılarak işin gerçek sahibinin gizlenmek istendiği, ticaretin asıl sahibinin davacı olduğu, ortada muvazaalı bir işlem bulunduğu, buna göre davacı adına mükellefiyet tesis edilerek faaliyetin başladığı 01/07/2014 tarihinden itibaren doğmuş ve doğacak bütün hak, borç ve sorumlulukların davacı adına tahakkuk ettirilmesi gerektiğinin belirtildiği, bu raporlara istinaden takdire sevk işlemi neticesinde takdir komisyonunca yapılan matrah takdirlerine dayanılarak dava konusu cezalı tarhiyatların yapıldığının anlaşıldığı,anılan raporlarda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, ticareti yapılan malların satışı ve satış neticesinde yapılan tahsilatlar ile ilgilenen davacının …’ın sağlık durumu ve çocuklarının beyanlarından hareketle gerçek mükellef olması gerektiğinden bahisle işlem yapılmış ise de,…’dan mal alan mükelleflerin beyanlarında muvazaalı bir işlem bulunduğu, …’ın gerçekte mükellef olmadığı yolunda herhangi bir ifadenin yer almadığı, aksine …’la yapılan ticaretin gerçekliğine ilişkin ifadelerin bulunduğu, muhasebecinin de …’ın mükellefiyetine ve faaliyetinin varlığına ilişkin bilgiler verdiği, …’ın sağlık durumunun ve çocuklarının beyanlarının tek başına davacının gerçek mükellef olduğunu göstermeyeceği, davacının yalnızca çalışan olarak bu faaliyetleri yürütmesinin ticari hayatın olağan akışı içerisinde kaldığı, buna göre davacının gerçekte tüm faaliyeti yöneten ve yürüten şahıs ve dolayısıyla gerçek mükellef olduğu yolunda somut, şüpheden uzak ve hukuken itibar edilebilecek bir tespitin bulunmaması nedeniyle varsayıma dayalı olarak işlem yapıldığı sonucuna varıldığı, dava konusu tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında yer alan tespitler kapsamında idarece yapılan işlemlerde ve dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.