Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4762 E. 2023/607 K. 07.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4762 E.  ,  2023/607 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4762
Karar No : 2023/607

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 2014 yılına ilişkin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2014/Mart-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması ile hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun iptali istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; defter belge isteme yazısının usulüne uygun tebliğ edildiği ve davacının bu hususta herhangi bir itirazının olmadığı, dava dilekçesinde belirtildiği üzere evrakların kayıp olduğu ve ibrazın gerçekleşemediği hususunda da tarafların hem fikir olduğunun anlaşıldığı, defter ve belgelerin zayi olduğuna dair herhangi bir kararın bulunmadığı gibi mücbir sebep de sunulmadığı görülmekle defter belge ibraz yükümlülüğü yerine getirilmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimleri reddedilerek yapılan cezalı tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunun iptali istemine ilişkin olarak; vergi inceleme raporunun bir hazırlık işlemi olması, tek başına icrai nitelik taşıyan ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaması nedeniyle idari davaya konu edilmesi mümkün olmadığından, ortada, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaması nedeniyle, bu husus bakımından davanın incelenmeksizin reddi gerektiği; dava konusu üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ise; Dairelerinin 29/04/2021 tarihli ara kararı ile davacı tarafından ibraz edilen belgelerin incelenmesi neticesinde hazırlanan … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporundan özetle “Mahkemeye ibraz edilen belgeler içerisinde 2014/Şubat ila Aralık dönemlerine ait belgelerin yer almadığı ve uyuşmazlık konusunun esasen bu dönemleri kapsadığı, 2014/Şubat ilâ Aralık dönemlerine ait belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle bu dönemlere ait davacının alım yapıp indirim konusu yaptığı katma değer vergilerini düzenleyen şahıs veya kurumların tespit edilemediği ve bunlara ilişkin alım faturaları olmadan sadece defterler üzerinden gerçek bir emtia veya hizmet alımına dayalı bir alım yapılıp yapılmadığının belirlenemeyeceği, bu nedenle davacı hakkında 2014/Şubat ilâ Aralık dönemlerine ilişkin yeniden düzenlenmesi gereken herhangi bir beyanname olmadığı” tespitlerine yer verildiği, Dairelerince yapılan inceleme ve yukarıda özetine yer verilen görüş ve öneri raporunun değerlendirilmesinden; uyuşmazlığa ilişkin vergilendirmenin konusunu oluşturan katma değer vergisi indiriminin dayandığı faturalarda yer alan verginin davacı tarafından gösterilmediği, bu veriler ışığında söz konusu belgelerin yasal defterlere usulüne göre kaydedildiği ya da temsil ettiği hukukî muamelenin gerçek olduğuna dair davacı tarafından da ispata yarar bilgi ve belge sunulamadığı, incelenen belgelerde de davacı tarafından defterlerinde indirim konusu yapılan vergilerin gerçekten yüklenilmediği ve Kanun’un öngördüğü belgelendirme koşullarının yerine getirilmediği anlaşıldığından, dava konusu 2014/Mart ila Aralık dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı sonucu itibarıyla yerinde görülerek, ileri sürülen iddialar anılan kararın kaldırılmasını sağlayacak durumda bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Defter ve belgelerin bir kısmı kaybedildiğinden için ibraz edilemediği, ancak tarh dosyasında yer alan Ba-Bs formları üzerinden idarece durumun tespit olunabileceği, bu durumun dikkate alınmadığı, cezalı tarhiyatın eksik vergi incelemesine dayalı olduğu ve somut tespitlere yer verilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.