Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4628 E. 2023/1472 K. 13.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4628 E.  ,  2023/1472 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4628
Karar No : 2023/1472

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına üst hakkı sahibi olduğu taşınmaz üzerine inşa edilen bina nedeniyle, 2015-2020 yıllarına ilişkin olarak re’sen tarh edilen emlak(bina) vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacı ile Maliye Hazinesi arasında imzalanan 04/12/2003 tarihli sözleşme uyarınca Maliye Hazinesinin maliki olduğu İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada,… parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine 49 yıllığına üst hakkı tesis edilerek bu durumun tapuya tescil edildiği, davacı adına anılan taşınmaza ilişkin olarak 2015-2020 yılları için bina vergisi ve kültür varlıkları katkı payı tarhiyatları yapılması üzerine, bu tarhiyatların kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda bina vergisini binanın malikinin ödeyeceği, maliki bulunan taşınmazlarda intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini taşınmazın maliki yerine intifa hakkı sahibinin ödeyeceği, ancak taşınmazın maliki ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceğinin görüldüğü, mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkilerin kullanılmasına imkan veren irtifak hakkının çeşitlerinden olan intifa hakkı ile üst hakkının hüküm ve sonuçlarının birbirinden farklı olduğu, intifa hakkı ile üzerinde hak tesis edilen taşınmazdan tam bir yararlanma yetkisi elde edilmekte iken, üst hakkı ile sadece inşaat yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi elde edildiği, dolayısıyla üst hakkı ile intifa hakkının sağladığı tüm yetkilerin kullanılmasının mümkün olmadığı bu durumda, anılan taşınmaz üzerinde malik veya intifa hakkı sahibi olmayan ve yalnızca lehine üst hakkı tanınmış olan davacı adına, davalı idarece yapılan bina vergisi ve kültür varlıkları katkı payı tarhiyatlarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu emlak(bina) vergileri ile ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı paylarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı şirketin Hazine arazisi üzerine inşa edilen taşınmazın bina vergisinden ve kültür varlıklarını koruma katkı payından sorumlu olduğu, üst hakkı ile bina vergisi ödeyen mükelleflerin vergi değerine arsa payının ilave edilmediği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Dosyanın incelenmesinden; üst hakkı sahibi olan davacının ilgili taşınmaz üzerinde yapılan binaların maliki olduğu ve bina vergisinin mükellefi olduğu anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi’nce, dosyanın esası incelenerek yeniden karar verilmek üzere temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına üst hakkı sahibi olduğu taşınmaz üzerine inşa edilen bina nedeniyle, 2015-2020 yıllarına ilişkin olarak re’sen tarh edilen emlak(bina) vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının kaldırılması istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun mükellef başlığını taşıyan 3. ve 13. maddesinde, bina veya arazi vergisini, binanın veya arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği, 12. maddesinde ise aksine hüküm olmadıkça bu Kanun’un diğer maddelerinde yer alan arazi tabirinin arsaları da kapsayacağı kurala bağlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 726. maddesinde; bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu, 826. maddesinde ise; bir taşınmaz malikinin, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabileceği, aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hakkın devredilebileceği ve mirasçılara geçeceği, üst hakkı, bağımsız ve sürekli nitelikte ise üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebileceği, en az otuz yıl için kurulan üst hakkının, sürekli nitelikte olduğu kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun yukarıda metnine yer verilen hükümlerinden emlak vergisini taşınmazın sahibinin ödeyeceği, intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini malik yerine intifa hakkı sahibinin ödeyeceği,ancak taşınmaz malikinin ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü; üst hakkı sahibinin inşa ettiği binalar yönünden Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. maddesi kapsamında mükellef olarak nitelenip nitelenemeyeceğine bağlı bulunmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun üst hakkına ilişkin hükümleri değerlendirildiğinde, bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu kuralına yer verilerek, üst hakkı sahibine inşa ettiği binalar yönünden malik olma yetkisi verilmiştir. Bu durumda, üst hakkı sahibinin bu hakka istinaden inşa ettiği binalar yönünden malik olduğu ve buna istinaden Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. maddesi kapsamında bina vergisinin mükellefi olduğu sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, … Mahallesi’nde bulunan tapunun … ada … parsel numarasına kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde, Maliye Hazinesi ile imzalanan … tarih ve … yevmiye numaralı sözleşme uyarınca bağımsız ve sürekli üst hakkı sahibi olduğu, bu durumun tapuya tescil edildiği, anılan taşınmaz üzerinde üst hakkı kapsamında inşa edilen binaya ilişkin olarak 2015-2020 yılları için re’sen tarh edilen bina vergisi ve kültür varlıkları katkı payının kaldırılmasının istenildiği anlaşılmaktadır .
Üst hakkı sahibi olan ve bu hakka istinaden söz konusu binaları inşa eden davacı, Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. maddesi kapsamında malik sıfatıyla bina vergisinin mükellefi bulunmaktadır. Ancak bina vergisinin mükellefi olmakla birlikte dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre binaların üzerinde bulunduğu arsanın mülkiyetinin Maliye Hazinesi’ne ait olduğu görüldüğünden ve davacı sadece binanın maliki olduğundan, emlak vergisi değerinin hesabında bina normal inşaat maliyetlerine göre bulunan değere arsa değerinin ilave edilmemesi gerekmektedir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi’nce yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, üst hakkı sahibi olan davacı şirketin bina vergilerinin mükellefi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararına ilişkin olarak davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesinde isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 13/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.