Danıştay Kararı 9. Daire 2021/46 E. 2023/1164 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/46 E.  ,  2023/1164 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/46
Karar No : 2023/1164

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Rot ve Metal Mamülleri Dağıtım ve Pazarlama Limited Şirketi’nin övergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, …, …, …, …-… sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının asıl borçlu şirketteki hisselerini 07/09/2009 tarihinde noterde düzenlenen sözleşmeyle devrettiği, devir işleminin 30/03/2010 tarihli ortaklar kararı ile uygun bulunarak şirket pay defterine de işlendiği, davacının 07/09/2009 tarihinden itibaren asıl borçlu şirketin ortağı olmadığı, …,…,…,… sayılı ödeme emirleri yönünden, içeriklerinde yer alan alacakların tahsil zaman aşımına uğradığı, zamanaşımını durduran veya kesen başkaca herhangi bir sebebin gerçekleşmediği, tahsil zamanaşımına uğrayan alacakların davacıdan takip ve tahsiline yasal olanak bulunmadığından, alacaklar zamanaşımına uğradıktan sonra düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı;…, …, …, …, …, … ve … sayılı ödeme emirleri yönünden, ödeme emirlerinde yer alan alacakların davacının asıl borçlu şirketteki ortaklığının sona erdiği 07/09/2009 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin olduğu, bu alacakların doğduğu ve vadelerinin rastladığı dönemlerde davacının asıl borçlu şirketin ortağı olmadığı, davacının ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonraki dönemlere ilişkin olarak tahakkuk ettirilen alacakların davacıdan takip ve tahsiline yasal olanak bulunmadığından bu ödeme emirlerinde de hukuka uyarlık bulunmadığı; … sayılı ödeme emri yönünden, ödeme emri içeriğinde 2007/Aralık dönemine ilişkin olarak tahakkuk eden ve vadeleri 2016 yılına rastlayan alacakların bulunduğu, bu alacakların asıl borçlu şirket adına yapılan cezalı katma değer vergisi tarhiyatından kaynaklandığı, bu cezalı tarhiyata karşı açılan davanın … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddine karar verildiği, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … Kurulu’nun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kabul edilerek cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan karar düzeltme isteminin de reddedildiği, bu durumda, ödeme emrinde yer alan alacakların kaynaklandığı cezalı tarhiyatın Mahkeme kararıyla kaldırılmış olması sebebiyle bu alacakların davacıdan takip ve tahsiline yasal olanağı bulunmadığından ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı; … sayılı ödeme emri yönünden, ödeme emri içeriğinde 2007, 2008, 2010, 2011 ve 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin olarak takdire sevk üzerine yapılan cezalı tarhiyatlardan kaynaklandığı, davacının asıl borçlu şirketteki ortaklığının 07/09/2009 tarihi itibariyle sona ermesi nedeniyle bu alacaklardan 2010, 2011 ve 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin olan alacakların doğduğu, bu dönemde davacının asıl borçlu şirketin ortağı olmadığı, davacının ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonraki dönemlere ilişkin olarak tahakkuk ettirilen 2010, 2011 ve 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin bu alacakların davacıdan takip ve tahsiline yasal olanak bulunmadığından ödeme emrinin 2010, 2011 ve 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin alacakları içeren kısımlarında hukuka uyarlık bulunmadığı; dava konusu … sayılı ödeme emrinin 2007 ve 2008 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin alacakları içeren kısımları bakımından ise; bu alacakların doğduğu fiillerin gerçekleştiği dönemlerde davacının asıl borçlu şirketin ortağı olduğu, bu alacakların tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 12/12/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu ödeme emrinin tebliği nedeniyle zamanaşımının kesildiği ve dava konusu ödeme emrinin de tahsil zamanaşımı süresi içerisinde davacıya tebliğ edildiği, alacakların zamanaşımına uğramadığı ve asıl borçlu şirketten de tahsil edilemediği, bu durumda, anılan ödeme emrinin davacının şirket ortağı olduğu dönemlere ilişkin olan, asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmesine rağmen vadelerinde ödenmeyen ve asıl borçlu şirketten de tahsil edilemeyen 2007 ve 2008 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin alacakları içeren kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … sayılı ödeme emirleri ile … sayılı ödeme emrinin 2010, 2011 ve 2013 yıllarına ilişkin alacakları içeren kısımlarının iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının 01/06/2015 tarihinde tescil edildiği, 12/06/2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davacının bu tarihe kadar şirket borçlarından dolayı sorumluluğu bulunduğu, şirket borçlarının ihtilafsız kesinleştiği, şirketin borçlarına yetecek mal varlığı bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle amme alacağının tahsili amacıyla ortak olan davacı adına tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalının istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.