Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4565 E. 2022/6362 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4565 E.  ,  2022/6362 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4565
Karar No : 2022/6362

TEMYİZ EDENLER :1-(DAVACI) … İnş. Tur. Sey. Mob. Gıda Eml. Pet. Ür. El. Sig. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2-(DAVACI) … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi … ada … parselde (yeni … ada … parselde) kayıtlı bulunan arsa üzerinde yaptığı bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulmak suretiyle satılması sırasında, davacının %1 oranında katma değer vergisi içeren beyanname vermesine rağmen söz konusu teslimlerin %18 oranında katma değer vergisine tabi olduğu, eksik tutarlı fatura düzenlendiği ve 2017/Aralık döneminden devreden dikkate alınmak suretiyle 2018/Aralık döneminden 2019/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltılması gerektiği yolunda düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak; 2018/Nisan, Haziran dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergisi, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezası, 2018/Ocak-Aralık dönemleri için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması ve söz konusu vergi inceleme raporunun iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporu yönünden; dava dilekçesi ve ekleri ile … Vergi Mahkemesi’nin E… sayılı dava dosyasının birlikte incelenmesinden, her iki dava dosyasına ilişkin dava dilekçesinde de … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunun iptalinin istenildiğinin anlaşıldığı, söz konusu davanın devam ettiği, bu durumda tarafları konusu ve sebebi olan davanın esasının bu kısım yönünden derdestlik nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığı, dava konusu 2018/Nisan ve Haziran dönemleri için re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden; … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, … tarih ve …, …, … ve … sayılı vergi inceleme raporları ile bu raporlara istinaden 2015 ve takip eden yıllara ait devreden katma değer vergilerinin düzeltilmesi sonucunda 2020/Haziran dönemine 4.689.896,38-TL katma değer vergisi beyan tutarının 1.717.960,53-TL olarak azaltılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali isteminin reddine karar verildiği, dolayısıyla dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin beyanlarının düzeltilmesinden kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı şirket tarafından teslimi yapılan bağımsız bölümlerin konut olarak teslimi yapıldığından ve bağımsız bölümlerin konut olarak kullanıldığından bahisle %1 oranında katma değer vergisine tabi olması gerektiğinin ileri sürülmesi nedeniyle, ilgili taşınmazların niteliğinin belirlenmesi gerektiği, dava dosyasında sunulan belgeler incelendiğinde, ilgili taşınmazlara ait yapı ruhsatında kullanma amacına göre yapının bağımsız bölümleri ile ortak alanlarının apart otel olarak belirtildiği, benzer şekilde teslimi yapılan her bir taşınmaz için ibraz edilen tapu senetlerinde taşınmazların niteliğinin apart tatil ünitesi olarak belirtildiği, bu nedenle teslimi yapılan bağımsız bölümlerin konut olarak teslim edildiğinden bahsedilemeyeceği, zira bağımsız bölümlere ilişkin kat irtifakı kurulmasının taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceği ve bu nedenle davacı tarafından yapılan teslimlerin %18 oranında katma değer vergisine tabi olduğu sonucuna ulaşıldığı, davacı tarafından ileri sürülen fiili kullanımın konut olduğu yönündeki iddianın ise, somut olayda teslim edilen taşınmazların yapı ruhsatından ve tapu senetlerinden anlaşıldığı üzere apart tatil ünitesi olması nedeniyle yerinde görülmediği bu nedenle dava konusu 2018/Nisan, Haziran dönemlerine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu 2018/Nisan, Haziran dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmına ilişkin olarak; dosyanın incelenmesinden tekerrür uygulamasına, davacı şirket adına 2015 yılına ilişkin kurumlar vergisine ait vergi ziyaı cezasının esas alındığı, bu döneme ilişkin vergi/ceza ihbarnamesinin 20/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve kesinleştiği anlaşıldığından, tekerrür hükümlerinin 2018 yılını takip eden 2019 yılı başından itibaren kesilecek vergi ziyaı cezalarında uygulanabileceği, dava konusu 2018/Nisan ve Haziran dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olarak; dava konusu özel usulsüzlük cezasının, katma değer vergisinin %18 olması gerekirken %1 oranında hesaplandığından bahisle düşük tutarlı fatura düzenlendiği gerekçesine bağlı olarak kesildiğinin anlaşıldığı, davacı şirket tarafından 2018 yılında teslim edilen taşınmazlara ilişkin faturaların düzenlendiğinin sabit olduğu ve anılan fatura tutarlarının gerçeği yansıtmadığı yönünde davalı idarece yapılmış somut ve net bir tespitin (alıcı ve satıcı nezdinde yoklama, ifade tutanağı, banka kayıtları,…vb) bulunmadığı, 2018 hesap ve işlemlerinin 2019 yılında incelenmesi sonucunda katma değer vergisi oranının %1 olarak değil %18 olarak hesaplanması gerektiğinden bahisle düzenlenen faturalarda düşük orana yer verilmesinin faturanın düzenlendiği tarih itibariyle gerçek meblağdan farklı bir meblağa yer verildiği şeklinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve söz konusu durumun 213 sayılı Kanunu’nun 353/1. maddesinin öngörülüş amacına uygun düşmediği sonucuna varılarak dava konusu özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, kısmen incelenmeksizin reddine, dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımları ile özel usulsüzlük cezalarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Dava konusu katma değer vergisi iadelerine ilişkin binaların yapı ruhsatlarında “apart otel” ibaresinin bulunmasına rağmen söz konusu bağımsız bölümlerin konut olarak teslim edildiği, 150 metrekareden küçük olduğu, elektrik ve su aboneliklerinin ayrı ayrı hak sahipleri adına kurulduğu, önceki yıllara ilişkin iade taleplerinin kabul edildiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan … tarih ve … sayılı yazı dayanak yapılarak kat irtifakı kurulduğu, iade istemiyle yapılan başvurulun reddine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: Davacının eksik tutarlı fatura düzenlediği tespit edildiğinden özel usulsüzlük cezası kesildiği, 2015 yılına ilişkin vergi ziyaı cezasının 20/02/2018 tarihinde, dava konusu vergi ziyaı cezalarının 17/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği bu nedenle tekerrür nedeniyle arttırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, her ne kadar davacı şirket tarafından yapılan inşaata ilişkin tapu kayıtlarında bağımsız bölümlerin apart tatil ünitesi niteliğinde olduğu belirtilmekte ise de, davacı tarafından söz konusu alanda inşa edilen binalara ilişkin olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı dayanak alınmak suretiyle kat irtifakı kurulduğu, inşa edilen bağımsız bölümlerin ayrı ayrı elektrik ve su aboneliklerinin bulunduğu, konut kredisi kullanıldığı, ikametgahların bulunduğu Didim Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısında ilgili adreste bulunan taşınmazlar için herhangi bir işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığının tespit edildiği, … Mahallesi Muhtarınca düzenlenen 28/05/2018 tarihli tutanakta her bağımsız bölümün hak sahipleri tarafından yazlık konut olarak kullanıldığının belirtildiği yine davalı idarece inşaat döneminde inşaat alanında ve sonrasında alıcılar nezdinde yapılan yoklamalarda ilgili binaların konut olarak kullanıldığının ortaya konulduğu görüldüğünden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde yer alan vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğuna ilişkin kural gereğince, davacı tarafından yapılan teslimlerin net alanı 150 metrekareye kadar olan konut teslimi niteliği taşıdığı, 30/12/2007 tarihli resmi gazetede yayımlanan 24/12/2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Kararnamenin eki Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %1 oranında katma değer vergisine tabi olduğu anlaşıldığından, davalı temyiz isteminin reddi, davacının dava konusu vergi inceleme raporuna ilişkin temyiz isteminin reddi, bir kat vergi ziya cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacının duruşma istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca uygun görülmeyerek işin esasına geçildi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına, Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi … ada … parselde (yeni … ada … parselde) kayıtlı bulunan arsa üzerinde yaptığı bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulmak suretiyle satılması sırasında, davacının %1 oranında katma değer vergisi içeren beyanname vermesine rağmen söz konusu teslimlerin %18 oranında katma değer vergisine tabi olduğu, eksik tutarlı fatura düzenlendiği, 2017/Aralık döneminden 2018/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltıldığı ve 2018/Aralık döneminden 2019/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltılması gerektiği yolunda düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak; 2018/Nisan, Haziran dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezası, 2018/Ocak-Aralık dönemleri için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması ve söz konusu vergi inceleme raporunun iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28. maddesinde vergiye tabi her bir işlem için katma değer vergisi oranının %10 olduğu, Bakanlar Kurulunun bu oranı, dört katına kadar artırmaya, %1’e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası ve inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilendirildiği, bu yetki çerçevesinde 2007/13033 sayılı Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1 katma değer vergisi oranı uygulanacağı hükme bağlanmış ve net alanı 150 m²’ye kadar olan konut teslimleri de ekli (I) sayılı listenin 11. sırasında %1 katma değer vergisi oranı uygulanacak teslim ve hizmetler arasında sayılmıştır.
Anılan Kanunun “Vergi İndirimi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi, ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi, götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 2. fıkrasında bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği; şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin, maddede sayılan borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda belirtilen borçlarına mahsuben iade edileceği kurala bağlanmış, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ise Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması hâlinde, ispat külfetinin, bunu iddia eden tarafa ait olduğu, 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemesi kararlarının bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporu ile 2018/Ocak-Aralık dönemleri için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları ile 2018/Nisan, Haziran dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmına ilişkin hüküm fıkraları usul ve hukuka uygun olup taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının, Bölge İdare Mahkemesi kararının 2018/Nisan ve Haziran dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket adına, Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi … ada … parselde (yeni … ada … parselde) kayıtlı bulunan arsa üzerinde yaptığı bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulmak suretiyle satılması sırasında, davacının %1 oranında katma değer vergisi içeren beyanname vermesine rağmen söz konusu teslimlerin %18 oranında katma değer vergisine tabi olduğu, eksik tutarlı fatura düzenlendiği, 2017/Aralık döneminden 2018/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltıldığı yolunda düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak davacı adına 2018/Nisan ve Haziran dönemi için bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin re’sen tarh edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, vergilendirme işlemi yapılırken, Kanuna uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kanun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin vermiştir. Bu deliller, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamamasına ilişkin tespitler olabilir.
Olayda, davacı şirket tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerin tapu kaydında niteliğinin “apart tatil ünitesi”, yapı ruhsatında ise “apart otel” niteliğine sahip olduğu belirtilmiş ise de; Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ile irtifak hakkı kurulmasında sakınca bulunmadığının belirtilmesi üzerine bağımsız bölümler üzerinde kat irtifakının tesis edildiği ve bu şekilde satışların yapıldığı, söz konusu bağımsız bölümlere ilişkin olarak alıcıların ikametgah adreslerinin, elektrik ve su faturası abonelikleri ile zorunlu deprem sigortalarının bulunduğu, bir kısım alıcıların konut kredisi kullandığı, alıcının şahsi borcu nedeniyle icra dairesi tarafından satışa çıkan bölümlerin olduğu, … Mahallesi muhtarınca düzenlenen 28/05/2018 tarihli tutanakta her bağımsız bölümün hak sahipleri tarafından yazlık konut olarak kullanıldığının belirtildiği, Didim Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısında ilgili adreste bulunan taşınmazlar için herhangi bir işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığının tespit edildiği, Didim Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce yapılan 10/07/2015 tarihli yoklamada, “… ada … parselde (yeni … ada … parselde) proje toplamı yapım aşamasında 1000 mesken olan inşaat alanında 2014 yılı içinde her blokta 20 mesken olmak üzere 8 blok mesken inşaatının tamamlandığı, 2014 yılında tamamlanan mesken inşaatının 160 adet olduğu, meskenlerin tümünün 2+1 olarak standart şekilde yapıldığı, ve her meskene firma tarafından 1 adet klima takıldığı, başka beyaz eşya hediye edilmediği, … Blok … no’lu bağımsız bölümün şubat 2015’te 90.000,00-TL bedelle … tarafından satın alındığının” tespit edildiği, alıcılardan … nezdinde 26/04/2017 tarihinde yapılan yoklamada davacı şirketin ilgili yerdeki inşaatından 135.000,00-TL’ye apart daire satın aldığı, … Bankası Didim Şubesi’nden 82.500,00-TL kredi çektiğinin tutanağa bağlandığı, yine aynı dönemde diğer alıcılardan …, …, …, …, …, …, …, …, …, hakkında yapılan yoklamalarda da benzer tespitlerin yer aldığı, hakkında yoklama yapılan alıcılardan …, …, … ve …’in yoklama anındaki adresinin … ada … parselde (yeni … ada … parselde) yer alan bağımsız bölümler olduğu görülmektedir.
Bununla birlikte, davacı şirketin 2012 yılında yaptığı teslimlerden doğan mahsuben iade taleplerinin davalı idarece kabul edildiği ve dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı olan vergi inceleme raporlarında belirtilen İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı özelgesinde belirtilen imar planında konut alanı olarak tahsis edilmeyen alanlarda konut amaçlı kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmemesi gerektiği yolundaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’nün 29/01/2013 tarih ve 2013/6 sayılı genelgesinin, 25/07/2014 tarih ve 2014/18 sayılı genelge ile yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından … tarih ve …, …, … ve … sayılı vergi inceleme raporları ile bu raporlara istinaden 2015 ve takip eden yıllara ait devreden katma değer vergilerinin düzeltilmesi sonucunda 2020/Haziran dönemine 4.689.896,38-TL katma değer vergisi beyan tutarının 1.717.960,53-TL olarak azaltılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik davacı istinaf isteminin reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 13/12/2022 tarih ve E:2021/4563, K:2022/6361 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bu durumda, apart otel olarak yaptırılması amaçlanmış olmakla birlikte konut olarak kullanıma uygun projelendirilen, yapıldıktan sonra da konuta çevrilerek kat irtifakına geçilen ve teslim anında konut olarak kullanıldığı tartışmasız olan taşınmazların tesliminde indirimli oran üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerektiğinden davacı adına re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve davayı bu kısım yönünden reddeden Vergi Mahkemesi kararına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısımlarının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminde bulunan davacıdan … TL maktu harcın alınmasına,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine , 13/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.