Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4563 E. 2022/6361 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4563 E.  ,  2022/6361 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4563
Karar No : 2022/6361

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnş. Tur. Sey. Mob. Gıda Eml. Pet. Ür. El. Sig. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, eksik tutarlı fatura düzenlendiğinden bahisle 2015/Aralık döneminden 2016/Ocak dönemine, 2016/Aralık döneminden 2017/Ocak dönemine, 2017/Aralık döneminden 2018/Ocak dönemine ve 2018/Aralık döneminden 2019/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltılması ve 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları yılları için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve 2018/Nisan,Haziran dönemi için bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmesi gerektiği yolunda düzenlenen …tarih ve …sayılı vergi inceleme raporları ile 2020/Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 1.717.960,53-TL olarak dikkate alınması gerektiğine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacı şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin hesap dönemlerinde indirimli orana tabi konut teslimi olarak beyan ettiği teslimlerin bağlı olduğu vergi dairesi ve Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü tarafından incelendiği ve davacı şirketin arsasına ait tapu kütüğü tescil kayıtları ve satışı gerçekleştirilen konutlara ait tapu kütüğü tescil kayıtlarının tetkiki neticesinde taşınmazların “apart tatil ünitesi” olarak tescil edildiğinin tespit edilmesi üzerine, davacı şirketin teslimlere ilişkin katma değer vergisi oranının %18 olarak hesaplanması gerektiğinden bahisle, devreden katma değer vergilerinin azaltılması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporları ile 2020/Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 1.717.960,53-TL olarak dikkate alınması gerektiğine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkin olarak; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarının değerlendirilmesi sonucunda; 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında davacı teslimi yapılan bağımsız bölümlerin konut olarak teslimi yapıldığından ve bağımsız bölümlerin konut olarak kullanıldığından bahisle %1 oranında katma değer vergisine tabi olması gerektiğinin ileri sürülmesi nedeniyle, ilgili taşınmazların niteliğinin belirlenmesi gerektiği, dava dosyasında sunulan belgeler incelendiğinde, ilgili taşınmazlara ait yapı ruhsatında kullanma amacına göre yapının bağımsız bölümleri ile ortak alanlarının apart otel olarak belirtildiği, benzer şekilde teslimi yapılan her bir taşınmaz için ibraz edilen tapu senetlerinde taşınmazların niteliğinin apart tatil ünitesi olarak belirtildiği, bu nedenle teslimi yapılan bağımsız bölümlerin konut olarak teslim edildiğinden bahsedilemeyeceği, zira bağımsız bölümlere ilişkin kat irtifakı kurulmasının taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceği ve bu nedenle davacı tarafından yapılan teslimlerin %18 oranında katma değer vergisine tabi olduğu sonucuna ulaşıldığı, davacı tarafından ileri sürülen fiili kullanımın konut olduğu yönündeki iddianın ise, somut olayda teslim edilen taşınmazların yapı ruhsatından ve tapu senetlerinden anlaşıldığı üzere apart tatil ünitesi olması nedeniyle yerinde görülmediği ve dava konusu 2020/Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 1.717.960,53-TL olarak dikkate alınması gerektiğine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporlarının iptali istemine ilişkin olarak; olayda dava konusu vergi inceleme raporlarının, davacı şirket açısından icrai nitelikte bir işlem olmayıp, düzenlenecek vergi ve ceza ihbarnamelerine ilişkin olarak ön hazırlık işlemi niteliğinde olduğu, ayrıca vergi ve cezalara konu tarhiyatların veya tesis edilen işlemlerin tebliği üzerine, bu işlemlere (devreden katma değer vergisinin azaltılmasına ilişkin işlem,…vb) ve tarhiyatlara karşı açılacak davalarda, anılan raporların eksiklikleri ve hukuka aykırılıklarının ileri sürülebilmesi mümkün olduğundan; vergi inceleme raporları idari davaya konu edilebilecek kesin ve icrai bir işlem niteliğinde olmadığından, dava konusu işlemin idari davaya konu yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkin kısmının reddine, … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporlarının iptali istemine ilişkin kısmının incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin binaların yapı ruhsatlarında “apart otel” ibaresinin bulunmasına rağmen söz konusu bağımsız bölümlerin konut olarak teslim edildiği, 150 metrekareden küçük olduğu, elektrik ve su aboneliklerinin ayrı ayrı hak sahipleri adına kurulduğu, önceki yıllara ilişkin iade taleplerinin kabul edildiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan 13/10/2008 tarih ve … sayılı yazı dayanak yapılarak kat irtifakı kurulduğu, katma değer vergilerinin %1 oran üzerinden hesaplanması gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Davacının vergi inceleme raporlarının iptaline ilişkin temyiz istemi yönünden; söz konusu raporlarda devreden katma değer vergisinin azaltılması önerildiğinden ve özel usulsüzlük cezası kesilmesi önerildiğinden söz konusu raporların idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir işlem olduğu, … tarih ve … sayılı işleme ilişkin temyiz istemi yönünden; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, her ne kadar davacı şirket tarafından yapılan inşaata ilişkin tapu kayıtlarında bağımsız bölümlerin apart tatil ünitesi niteliğinde olduğu belirtilmekte ise de, davacı tarafından söz konusu alanda inşa edilen binalara ilişkin olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarih ve …sayılı yazısı dayanak alınmak suretiyle kat irtifakı kurulduğu, inşa edilen bağımsız bölümlerin ayrı ayrı elektrik ve su aboneliklerinin bulunduğu, konut kredisi kullanıldığı, ikametgahların bulunduğu Didim Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü’nün …tarih ve …sayılı yazısında ilgili adreste bulunan taşınmazlar için herhangi bir işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığının tespit edildiği, …Mahallesi Muhtarınca düzenlenen 28/05/2018 tarihli tutanakta her bağımsız bölümün hak sahipleri tarafından yazlık konut olarak kullanıldığının belirtildiği yine davalı idarece inşaat döneminde inşaat alanında ve sonrasında alıcılar nezdinde yapılan yoklamalarda ilgili binaların konut olarak kullanıldığının ortaya konulduğu görüldüğünden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde yer alan vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğuna ilişkin kural gereğince, davacı tarafından yapılan teslimlerin net alanı 150 metrekareye kadar olan konut teslimi niteliği taşıdığı, 30/12/2007 tarihli resmi gazetede yayımlanan 24/12/2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Kararnamenin eki Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %1 oranında katma değer vergisine tabi olduğu, bu durumda 2020/Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 1.717.960,53-TL olarak dikkate alınması gerektiğine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacının duruşma istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca uygun görülmeyerek işin esasına geçildi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına, eksik tutarlı fatura düzenlendiğinden bahisle 2015/Aralık döneminden 2016/Ocak dönemine, 2016/Aralık döneminden 2017/Ocak dönemine, 2017/Aralık döneminden 2018/Ocak dönemine ve 2018/Aralık döneminden 2019/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltılması ve 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları yılları için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve 2018/Nisan,Haziran dönemi için bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmesi gerektiği yolunda düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporları ile 2020/Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 1.717.960,53-TL olarak dikkate alınması gerektiğine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377. maddesi mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri, 378. maddesinde ise vergi mahkemelerinde dava açılabilmesi için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28. maddesinde vergiye tabi her bir işlem için katma değer vergisi oranının %10 olduğu, Bakanlar Kurulunun bu oranı, dört katına kadar artırmaya, %1’e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası ve inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilendirildiği, bu yetki çerçevesinde 2007/13033 sayılı Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1 katma değer vergisi oranı uygulanacağı hükme bağlanmış ve net alanı 150 m²’ye kadar olan konut teslimleri de ekli (I) sayılı listenin 11. sırasında %1 katma değer vergisi oranı uygulanacak teslim ve hizmetler arasında sayılmıştır.
Anılan Kanunun “Vergi İndirimi” başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi, ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi, götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 2. fıkrasında bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği; şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin, maddede sayılan borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda belirtilen borçlarına mahsuben iade edileceği kurala bağlanmış, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ise Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması hâlinde, ispat külfetinin, bunu iddia eden tarafa ait olduğu, 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından Aydın İli, Didim İlçesi, …Mahallesi …ada …parselde (yeni …ada …parselde) kayıtlı bulunan arsa üzerinde yapılan bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurulmak suretiyle satıldığı, davalı idarece, davacının %1 oranında katma değer vergisi içeren beyanname vermesine rağmen söz konusu teslimlerin %18 oranında katma değer vergisine tabi olduğu ve eksik tutarlı fatura düzenlendiğinden bahisle, 2015/Aralık döneminden 2016/Ocak dönemine, 2016/Aralık döneminden 2017/Ocak dönemine, 2017/Aralık döneminden 2018/Ocak dönemine ve 2018/Aralık döneminden 2019/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltılması ve 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları yılları için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği yolunda … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporlarının düzenlendiği ve … tarih ve … sayılı işlemle 2020/Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 1.717.960,53-TL olarak dikkate alınmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
Davacının; Bölge İdare Mahkemesi kararının, … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporlarına ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yönünden;
Yukarıda anılan yasa hükmüne göre; davanın açılabilmesi için verginin tarh edilmesi ve cezanın kesilmesi gerekmekte olup, mükellefler hakkında yapılan vergi incelemesi sonucu düzenlenen rapor yürütülmesi zorunlu işlemlerden olmayıp mükelleflerin hukukuna etkisi ancak düzenlenen rapor doğrultusunda bir tarhiyat yapılması halinde ortaya çıktığından, inceleme raporlarına karşı vergi mahkemelerinde dava açılamaz. Ancak, vergi incelemesi sonucu devreden katma değer vergisi miktarının azaltılması ya da yapılan başvuru üzerine katma değer vergisi iade talebinin kısmen ya da tamamen kabul edilmemesi gibi durumlarda söz konusu işlem mükelleflerin hukukunu doğrudan etkileyeceğinden düzenlenen inceleme raporlarına karşı dava açılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporlarla, 2015/Aralık döneminden 2016/Ocak dönemine, 2016/Aralık döneminden 2017/Ocak dönemine, 2017/Aralık döneminden 2018/Ocak dönemine ve 2018/Aralık döneminden 2019/Ocak dönemine devreden katma değer vergisinin azaltılması ve 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve 2018/Nisan,Haziran dönemi için bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmesi önerildiğinden, anılan raporların devreden katma değer vergisinin azaltılmasına ilişkin işlemler açısından davacı şirketin menfaatini etkileyen idari davaya konu olabilecek, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğinde olduğu dikkate alındığında davacı adına yapılan tarhiyatlara ilişkin açılan davalarda verilen kararlar ve iade istemine dair işlemlere karşı açılan davalarda verilen kararlar değerlendirilmek suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Davacının; Bölge İdare Mahkemesi kararının, … tarih ve … sayılı işleme ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yönünden;
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, vergilendirme işlemi yapılırken, Kanuna uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kanun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin vermiştir. Bu deliller, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamamasına ilişkin tespitler olabilir.
Olayda, davacı şirket tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerin tapu kaydında niteliğinin “apart tatil ünitesi”, yapı ruhsatında ise “apart otel” niteliğine sahip olduğu belirtilmiş ise de; Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve …sayılı yazısı ile irtifak hakkı kurulmasında sakınca bulunmadığının belirtilmesi üzerine bağımsız bölümler üzerinde kat irtifakının tesis edildiği ve bu şekilde satışların yapıldığı, söz konusu bağımsız bölümlere ilişkin olarak alıcıların ikametgah adreslerinin, elektrik ve su faturası abonelikleri ile zorunlu deprem sigortalarının bulunduğu, bir kısım alıcıların konut kredisi kullandığı, alıcının şahsi borcu nedeniyle icra dairesi tarafından satışa çıkan bölümlerin olduğu, …Mahallesi muhtarınca düzenlenen 28/05/2018 tarihli tutanakta her bağımsız bölümün hak sahipleri tarafından yazlık konut olarak kullanıldığının belirtildiği, Didim Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü’nün … tarih ve …sayılı yazısında ilgili adreste bulunan taşınmazlar için herhangi bir işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığının tespit edildiği, Didim Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce yapılan 10/07/2015 tarihli yoklamada, “…ada …parselde (yeni …ada …parselde) proje toplamı yapım aşamasında 1000 mesken olan inşaat alanında 2014 yılı içinde her blokta 20 mesken olmak üzere 8 blok mesken inşaatının tamamlandığı, 2014 yılında tamamlanan mesken inşaatının 160 adet olduğu, meskenlerin tümünün 2+1 olarak standart şekilde yapıldığı, ve her meskene firma tarafından 1 adet klima takıldığı, başka beyaz eşya hediye edilmediği, … Blok …no’lu bağımsız bölümün şubat 2015’te 90.000,00-TL bedelle …tarafından satın alındığının” tespit edildiği, alıcılardan … nezdinde 26/04/2017 tarihinde yapılan yoklamada davacı şirketin ilgili yerdeki inşaatından 135.000,00-TL’ye apart daire satın aldığı, …Bankası Didim Şubesi’nden 82.500,00-TL kredi çektiğinin tutanağa bağlandığı, yine aynı dönemde diğer alıcılardan …, …, …, …, …, …, …, …, …, hakkında yapılan yoklamalarda da benzer tespitlerin yer aldığı, hakkında yoklama yapılan alıcılardan …, …, …ve …’in yoklama anındaki adresinin …ada …parselde (yeni …ada …parselde) yer alan bağımsız bölümler olduğu görülmektedir.
Öte yandan, davacı şirketin 2012 yılında yaptığı teslimlerden doğan mahsuben iade taleplerinin davalı idarece kabul edildiği ve dava konusu işlemin dayanağı olan vergi inceleme raporlarında belirtilen İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü’nün … tarih ve …sayılı özelgesinde belirtilen imar planında konut alanı olarak tahsis edilmeyen alanlarda konut amaçlı kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmemesi gerektiği yolundaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’nün 29/01/2013 tarih ve 2013/6 sayılı genelgesinin, 25/07/2014 tarih ve 2014/18 sayılı genelge ile yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, apart otel olarak yaptırılmış olmakla birlikte konut olarak kullanıma uygun projelendirilen, yapıldıktan sonra da konuta çevrilerek kat irtifakına geçilen ve teslim anında konut olarak kullanıldığı tartışmasız olan taşınmazların tesliminde indirimli oran üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerektiğinden davacının 2020/Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde önceki dönemden devreden katma değer vergisinin 1.717.960,53-TL olarak dikkate alınması gerektiğine ilişkin dava konusu işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 13/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.