Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4557 E. 2023/74 K. 19.01.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4557 E.  ,  2023/74 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4557
Karar No : 2023/74

TEMYİZ EDENLER :1-(DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av….

2-(DAVACI) … Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, Elazığ ili Keban ilçesi … köyü … mevkii …, … ve … numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazlarının arsa vasfında olduğundan bahisle, 2011-2019 yılları için re’sen tarhedilen emlak (arsa) vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ile “gecikme” adlı tutarın kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla: dava konusu işlemin 2011 yılı 2. taksidi ile 2012 ve 2013 yılları arsa vergileri ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payına ilişkin kısmı yönünden; uyuşmazlığa konu taşınmazların davacı uhdesine geçmesiyle birlikte davacı tarafından arazi bildirimi verildiği, davaya konu vergi ihbarnamesinin ”İhbarnamenin Nedeni” başlıklı bölümünde ”1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 12’inci maddesi gereğince 13.06.2011 tarihinde arazi olarak beyan verilen …, … ve … parsel numaralı taşınmazlar arsa olarak değerlendirilip, 2011 yılı 2. taksit dahil 2019 yılına kadar tahakkuk eden vergi borcu ve gecikme cezası” denilmek suretiyle, söz konusu taşınmazlara yönelik 13.06.2011 tarihinde ”arazi” olarak bildirimde bulunulduğunun kabul edildiği, uyuşmazlığa konu taşınmazlara ilişkin olarak vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesini gerektiren başkaca bir durumun söz konusu olmadığı, bu durumda; taşınmazlara ilişkin olarak bildirimde bulunulduğu ve taşınmazlara ilişkin olarak vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesini gerektiren başkaca bir durumun söz konusu olmadığının açık olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. ve 114. maddeleri uyarınca, 2011 takvim yılına ilişkin olarak tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin 01.01.2012 tarihinde başlayan tarh zamanaşımı süresinin 31.12.2016 tarihinde, 2012 takvim yılına ilişkin olarak tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin 01.01.2013 tarihinde başlayan tarh zamanaşımı süresinin 31.12.2017 tarihinde ve 2013 takvim yılına ilişkin olarak tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin 01.01.2014 tarihinde başlayan tarh zamanaşımı süresinin 31.12.2018 tarihinde sona erdiği dikkate alındığında, bu süreler geçirilmek suretiyle tarh edilen ve 13.06.2019 tarihinde tebliğ edilen … tanzim tarihli ve … sıra numaralı vergi ihbarnamesi içeriği 2011yılı 2. taksidi ile 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin arsa vergileri ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payında zamanaşımı nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu işlemin 2014 ila 2019 takvim yılları arsa vergileri ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payına ilişkin kısmı yönünden; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporlar ile dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgeler ve bilirkişi raporlarına itiraz kapsamında sunulan bilgi belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; uyuşmazlığa konu taşınmazların bulunduğu bölgede Keban-Elazığ arası otobüs seferlerinin gerçekleştirildiği, ulaşım hizmetinin uyuşmazlığa konu taşınmazların bulunduğu güzergah kapsamında, … Mahallesi’nden başlamak suretiyle, … Mahallesi, … Mahallesi ve … Mahallesi’nde bulunan duraklardan geçerek gerçekleştirildiği, taşınmazların bulunduğu alanda belediye tarafından ilaçlama faaliyetlerinin, çöp toplama faaliyetlerinin ve yangın söndürme faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, dosya kapsamında ve bilirkişi raporu içeriğinde mevcut taşınmazlara ve yakın çevresine ait uydu görüntülerinden, taşınmazlara yakın alanda sosyal tesislerin, restaurant vb. yerleşim alanlarının mevcut olduğu, gerek uyuşmazlığa konu … parsel numaralı taşınmazlar ve gerekse de söz konusu taşınmazların bitişiğinde yer alan … parsel numaralı taşınmazlar üzerinde lojman, otoparklar, halı saha, tenis kortları, vb. yapılaşmaların bulunduğu ve bu parsellerin arsa olarak vergilendirilmesi gerektiği yönünde verilen kararın Danıştay 9. Dairesi’nce onanarak karar düzeltme aşamasında kesinleştiği, işbu dosya kapsamında uyuşmazlığa konu olan …,…,… parsel numaralı taşınmazların meskûn mahalde bulunduğunun kabulü gerektiği, ayrıca taşınmazlar üzerinde herhangi bir şekilde tarımsal faaliyet yapılmadığı da dikkate alındığında arsa olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı; bu durumda, uyuşmazlığa konu olan …,…,… parsel numaralı taşınmazların belediye hizmetlerinden yararlanıyor olması, meskûn mahalde bulunması ve taşınmazlar üzerinde herhangi bir şekilde tarımsal faaliyet yapılmaması karşısında söz konusu taşınmazların arsa olarak vergilendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, vergisi ihtilaflı taşınmazların, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 12. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, belediye sınırları içinde belediyece parsellenmiş arazilerin ”Arsa” sayılacağından bahisle tanzim edilen ihbarnamler içeriği vergilerde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan; davacı tarafından, taşınmazların kısıtlı olması nedeniyle verginin 1/10 oranında tahsil edilmesi gerektiği, bu kapsamda davaya konu vergi ihbarnamesinin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de; dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden, Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik kapsamında … ve … no’lu taşınmazlar üzerinde herhangi bir kısıtlılık hali olmadığı, … no’lu parselin büyük bir kısmının uygulama imar planında umumi bir kullanım olan yeşil alanda(park) kaldığı, bu durumun … no’lu parsel üzerinde bir kısıtlılık hali oluşturduğu anlaşılmakla birlikte, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca kısıtlamanın devam ettiği süre zarfında arsa ve arazi vergisinin 1/10 oranında tahsil olunacağı düzenlemesine yer verilmiş olup, söz konusu düzenlemenin tahsilat aşamasına ilişkin olduğu açık olduğundan davacının bu iddiası yerinde görülmemekle beraber, tasarrufu kısıtlanan taşınmaza ilişkin olarak tahsilat aşamasında yukarıda yer verilen Emlak Vergisi Kanunu hükmü kapsamında 1/10 oranında tahsilat yapılması gerektiğinin tabii olduğu gerekçesiyle reddi gerektiği, dava konusu işlemin gecikme cezalarına ilişkin kısmı yönünden ise; davacı adına tanzim olunan İhbarnamenin incelenmesinden, 2011 yılı ikinci taksidi ile 2012 ila 2019 yıllarına ilişkin arsa vergileri ve üzerinden ”gecikme” başlığı altında bedellerin hesaplandığı, ”vergi ihbarnamesinin” son kısmında ”gecikme cezası 12.06.2019 tarihi itibariyle hesaplanmış olup ödeme esnasında tekrar hesaplanacaktır” şeklinde ibarenin yer aldığı, vergi ihbarnamesi içeriğinde ”gecikme cezasının” hangi Kanun maddesine istinaden düzenlendiğine ilişkin herhangi bir ifade ve sebebin belirtilmediği, davalı idarece ilk savunma dilekçesinde vergi ihbarnamesinin Vergi Usul Kanunu’na uygun olarak düzenlendiğinin belirtilmiş olmasına karşın, ”gecikme” başlığı altında hesaplanan bedellerin vergi ziyaı cezası mı yahut gecikme faizi mi olduğu yönünde herhangi bir açıklamanın yer almadığı, şayet ”gecikme” başlığı altında hesaplanan miktarlar vergi ziyaı cezası olarak hesaplanmış ise Vergi Usul Kanunu’nda belirlenen oranlara (1 katı, 3 katı, yahut yüzde elli oranında) uygun olarak kesilmediği, öte yandan ”gecikme” başlığı altında hesaplanan miktarlar gecikme faizi olarak hesaplanmış ise, vergi/ceza ihbarnamelerinde gecikme faizinin bulunamayacağı, ayrıca mevzuatta Emlak Vergisi Gecikme Cezası diye bir cezanın yer almadığı hususlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi karşısında, davacı adına düzenlenen … tanzim tarihli ve … sıra numaralı vergi ihbarnamesi içeriği ”gecikme” cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle 2011 yılı ikinci taksidi ile 2012 ve 2013 yılları arsa vergileri ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ile ”gecikme” cezalarına ilişkin kısmının kaldırılmasına, 2014 ila 2019 yılllarına ilişkin arsa vergileri ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payına ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, davacının … no’lu parsele ilişkin istinaf istemi yönünden; olayda … no’lu parselin büyük bir kısmının uygulama imar planında umumi bir kullanım olan yeşil alanda (park) kaldığı, bu durumda mevcut imar durumu nedeniyle davacı tarafından taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunulamayacağı görülmekle, söz konusu parselin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca kısıtlı olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda … no’lu parselin park alanı olarak ayrılan kısmı için tarh ettirilen arsa vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının 1/10 oranına isabet eden kısmını aşan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, ayrıca kararın … no’lu parselin park alanı olarak ayrılan kısmı haricindeki kısımlar yönünden davanın reddine dair diğer kısımlarının usul ve hukuka uygun olduğu ve buna ilişkin davacı istinaf başvurusunda ileri sürülen sebepler ile dosyada mevcut bilgi-belgeler kapsamında, ortada, kararın söz konusu kısmının kaldırılmasını gerektiren nitelikte bir neden bulunmadığından bu kısma yönelik davacı istinaf isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile … no’lu parselin park alanı olarak ayrılan kısmı için tarh ettirilen arsa vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının 1/10 oranını aşan kısmının kaldırılmasına ve dava konusu ihbarname içeriği arsa vergisi ve kültür varlıklarını koruma katkı paylarının … sayılı parselin park alanı olarak ayrılan kısmından kaynaklanan kısımlarının 1/10’u aşan fazlaya ilişkin kısımlarının kaldırılmasına; davacının istinaf başvurusunun davanın diğer kısımlarına yönelik olarak reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Taşınmazlarının uhdelerine geçtiği 2011 yılında arazi bildirimi verilerek vergilerin ödendiği, taşınmazların meskun mahalde bulunmadığı, çöp hizmetinin bile kendilerince gerçekleştirildiği, site içi yolların bakım ve onarımının kurumlarınca gerçekleştirildiği bu nedenle belediye hizmetlerinden yararlanılmadığı, bilirkişi rapounun da sulu tarım arazisi vasfında olduğu yönünde olduğu, bu nedenlerle arsa oranında vergi alınmasının doğru olmadığı, üç parselin tamamının Emlak Vergisi Kanunu 30. maddeye göre kısıtlı olduğu ve verginin 1/10 oranında hesaplanması gerektiği, davalı idarenin Fırat nehri kıyısında kalan ve üst ölçekli planda ekolojik öneme sahip alanda bulunan taşınmazlarından yüksek oranda vergi alabilmek için 2018 tarihli revizyon planı ile ticaret alanı fonksiyonu getirildiği, bu plana karşı idare mahkemesinde iptal davası açtıkları, bu nedenle sonucunun beklenmesi gerektiği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: Davacı tarafından bildirimde bulunulmadığı için idarece öğrenildiği tarihten itibaren ihbarname düzenlendiği bu nedenle zamanaşımına uğramış borç bulunmadığı, taşınmazların arsa vasfında bulunduğu … no’lu parsel yönünden verilen kısmen kabul kararının hukuka aykırı olduğu, zira kısıtlılık uygulanacak alanın net olarak belirtilmediği iddialarıyla kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı tarafından savunma verilmemiştir. Davacının savunması yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Davalı temyiz isteminin reddi, davacı temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı şirket adına, Elazığ ili Keban ilçesi … köyü … mevkii … numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazlarının arsa vasfında olduğundan bahisle, 2011-2019 yılları için re’sen tarhedilen emlak (arsa) vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ile “gecikme” adlı tutarın kaldırılması istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 12. maddesinde; Türkiye sınırları içerisinde bulunan arazi ve arsaların bu kanun hükümlerine göre arazi vergisine tabi olduğu, aynı Kanunun 30. maddesinde; Kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, 9 ve 19’uncu madde hükümlerinin saklı olduğu, kısıtlamanın kaldırılması halinde, kaldırma tarihini takip eden bütçe yılından itibaren emlakin vergisinin tüm vergi değeri üzerinden ödeneceği, kısıtlamanın devam ettiği sürede tecil edilen verginin 9/10’unun bina, arsa ve arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde, tahsilat zamanaşımına uğramamış olanların muaccel hale geleceği, kanunla ve diğer mevzuatla yapılan kısıtlamaların neler olduğu, süresi, tevsiki ve kısıtlama koyan kamu organlarının görevleri ve sorumlulukları Maliye Bakanlığınca, Milli Eğitim, İmar ve İskan ve İçişleri Bakanlıklarının mütalaaları alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle tanzim olunacağı belirtilmiştir.
1319 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi uyarınca çıkartılan 17.11.1986 tarih ve 19284 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 2. maddesinde, ” İmar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufu kısıtlanmış sayılır” denilerek konuya açıklık getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, 2011 yılı ikinci taksidi ile 2012 ve 2013 yılları arsa vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı , ”gecikme” cezaları, … no’lu parselin park alanında kalan kısmına ilişkin 1/10 oranını aşan kısımların kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarece ileri sürülen temyiz nedenleri ile 2014 ila 2019 yılları için … no’lu parselin “park” alanında kalan kısmından 1/10 oranında vergi alınmasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesinin 2014 ila 2018 yıllarına ilişkin … ve … parsel ile … parselin park alanı dışında kalan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından yapılan temyiz istemine gelince;
Uyuşmazlıkta, elektrik üretim şirketi olan davacının, Elazığ ili Keban ilçesi Denizli köyü Meydancık mevkii … numaralı ve tapuda sulu tarla olarak kayıtlı taşınmazlara ilişkin olarak malik olduğu 2011 yılında arazi olarak emlak vergisi bildirimi verdiği, davalı idarece taşınmazların belediye hizmetlerinden yararlanması nedeniyle “arsa sayılacak arazi olduğundan bahisle dava konusu 12/06/2019 tarihli ihbarname ile geçmişe dönük cezalı emlak vergisinin tarh edildiği, davacı tarafından ise taşınmazların arazi vasfında olduğu, arsa sayılsa bile kısıtlı vergi alınması gerektiği iddialarıyla bakılmakta olan davanın açıldığı görülmüştür.
Dosyada yer alan plan örneklerinden davaya konu … no’lu parselde kayıtlı taşınmazların, 10/09/1986 tarihli ve 1/1000 ölçekli imar planında “mesire alanı”, 01/10/2015 tarih ve 1/5000 ölçekli imar planında “park alanı”, 01/10/2015 tarih ve 1/1000 ölçekli imar planında “mesire alanı” olarak planlandığı, 1/100.000 ölçekli Çevre düzeni planında “ekolojik öneme sahip alan”da kaldığı, 01/11/2018 tarihinde askı süreci tamamlanan 1/5000 ölçekli ve 1/1000 ölçekli revizyon imar planında ise … no’lu parselin “ticaret alanı”, … no’lu parselin “kısmen ticaret, kısmen teknik altyapı, imar yolu ve dere aksı” olarak planlandığı, … no’lu parselin ise çoğunluğu “park alanı, imar yolu, dere yatağı ve doğal karakteri korunacak alan” olarak planlandığı anlaşılmakta olup, dava konusu taşınmazların askı süreci tamamlanarak 01/11/2018 tarihinde yürürlüğe giren revizyon imar planına kadar ilgili tarihlerde yürürlükte olan imar planlarına göre, tamamıyla umumi hizmet alanı ve benzeri alanda kaldıkları ve tasarruflarının kısıtlı olduğu açıktır. Diğer yandan emlak vergisinin yıllık bir vergi türü olması ve takvim yılı başında tahakkuk etmesi nedeniyle, 01/11/2018 tarihinde yürürlüğe giren anılan revizyon imar planıyla getirilen plan fonksiyonlarının, ancak 2019 yılından itibaren emlak vergisi hesabında dikkate alınması mümkündür. Bu durumda 2019 yılı öncesinde, yürürlükte olan plan fonksiyonlarına göre, 2014 ila 2018 yılları için … ve … no’lu parsellerin tamamı, … no’lu parselin ise park alanı dışında kalan kısmının kısıtlı kabul edilmemesi yönündeki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiş olup, yukarda yer verilen mevzuat gereği kısıtlı olan taşınmazlardan 1/10 oranında vergi alınabilecek olması nedeniyle, 2014 ila 2018 yıllarına ilişkin olarak, Bölge İdare Mahkemesince bu husus dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmeketedir.
Bölge İdare Mahkemesinin 2019 yıllarına ilişkin … ve … parsel ile … parselin park alanı dışında kalan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından yapılan temyiz istemine gelince;
Yukarda açıklandığı üzere, 2019 yılından itibaren uygulanan revizyon imar planına göre, … no’lu parselin tamamı, … no’lu parselin ise bir kısmı ticaret alanında kaldığından kısıtlı olmadığı, … no’lu parselin umumi hizmet alanı ve benzeri alanda kalan yani “kısmen teknik altyapı, imar yolu ve dere aksı” olarak planlanan bölümü ile … no’lu parselin bu dönemde park alanı dışında kalan yani “imar yolu, dere yatağı ve doğal karakteri korunacak alan” olarak planlanan ve umumi hizmet alanı ve benzeri alanda kalan bu bölümününde, yukarda yer verilen mevzuat gereği kısıtlı olması nedeniyle 1/10 oranında vergi alınması gerektiğinden, ayrıca bu plana yönelik olarak davacı tarafından İdare Mahkemesinde iptal davası açıldığı belirtildiğinden, Bölge İdare Mahkemesince bu hususlar dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
1. Davalının temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 2011 yılı ikinci taksidi ile 2012 ve 2013 yılları arsa vergileri ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı , ”gecikme” cezaları, … no’lu parselin park alanında kalan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA; …,… ve … no’lu parselin park alanı dışında kalan kısmına ilişkin (2014 ila 2019 yılları) hüküm fıkrasının BOZULMASINA
3. Temyiz isteminde bulunanlardan 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca aleyhine onanan kısım üzerinden hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 19/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.