Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4255 E. 2023/1282 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4255 E.  ,  2023/1282 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4255
Karar No : 2023/1282

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, farklı yabancı ülkelerin mukimi iki şirket arasında yurt dışında düzenlenen kredi tahsis sözleşmesinin kefil olarak imzalanması sonucu, anılan kefaletin, 11/08/1989 tarih ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilmesi nedeniyle 2019/Ağustos dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyannameye dayalı olarak tahakkuk ettirilip ödenen damga vergisinin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, kredi veren … mukimi … Co. ile kredi alan sıfatıyla … mukimi … Ltd. arasında akdedilmiş olan 27/08/2019 tarihli “Kredi Tahsis Sözleşmesi”ni davacı şirketin kefil olarak imzaladığı, iki farklı yabancı ülke mukimi şirket arasında düzenlenen kredi tahsis sözleşmesinin kefaleten imzalanması ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 18. maddesinin 3. fıkrası gereği kefalet işleminin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilmesi sırasında, anılan sözleşmenin resmi daireye ibraz edildiğinden bahisle damga vergisi ödenmesinin istenilmesi üzerine davacı şirket tarafından 2019/Ağustos dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilen damga vergisinin kaldırılması ve ödenen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı olayda, dava konusu damga vergisinin dayanağı sözleşmenin yurtdışı kredi kuruluşunca kullandırılacak kredi sözleşmesine ilişkin olduğu görüldüğünden, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli 2 sayılı Tablo’nun Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar başlıklı IV. Bölümünün 23.maddesi gereğince, damga vergisinden istisna olduğu sonucuna varıldığından dava konusu işlemde yasal isabet görülmediği öte yandan, her ne kadar davalı idarece anılan sözleşmenin resmi daireye ibraz edilmesi nedeniyle vergi tahakkuk ettirilmiş ise de davacı tarafından bahse konu sözleşmenin resmi daireye ibrazının söz konusu olmadığı sadece Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 3. ve 4. fıkraları gereğince bilgi verildiği görüldüğünden dava konusu işlem bu yönüyle de hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu tahakkukun iptaline ve ödenen 468.435,71 TL verginin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yurt dışında düzenlenen sözleşmede yer alan hak ve yükümlülüklere Türkiye’de işlerlik kazandırılması durumunda vergiyi doğuran olayın gerçekleşmiş olacağı, dava konusu damga vergisinin dayanağı sözleşmenin davacının mali tablolarında gösterilmesinin damga vergisine tabi olması açısından yeterli olduğu, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından, farklı yabancı ülkelerin mukimi iki şirket arasında yurt dışında düzenlenen kredi tahsis sözleşmesinin kefil olarak imzalanması sonucu, anılan kefaletin, 11/08/1989 tarih ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilmesi nedeniyle 2019/Ağustos dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyannameye dayalı olarak tahakkuk ettirilip ödenen damga vergisinin yasal faiziyle iadesi istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1.maddesinde; bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı, bu kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği, yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların, Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.
11/08/1989 tarih ve 20249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 18. maddesinin 4. fıkrasında; bankaların, yurt dışına ödenen teminat mektubu, garanti ve kefalet bedelleri hakkında transfer tarihinden itibaren, bunların dışındaki Türkiye’de yerleşik kişilerin ise, dışarıda yerleşik kişilere hitaben verdikleri garanti ve kefaletlerle ilgili olarak düzenleme tarihinden itibaren 30 gün içinde Müsteşarlığa bilgi verecekleri ifade edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden yabancı memleketlerde düzenlenen kağıtların damga vergisine tabi olabilmesi için Türkiye’de hükmünden yararlanılması daha açık bir ifade ile; kağıdın Türkiye’de bir hakkın veya hususun tayin ve ispatı, bir hak veya menfaat sağlanması, ticari ya da benzer bir amaç için kullanılması suretiyle, kağıtta belirtilen hak ve yükümlülüklere işlerlik kazandırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından, farklı yabancı ülkelerin mukimi iki şirket arasında yurt dışında düzenlenen kredi tahsis sözleşmesinin kefil olarak imzalanması sonucu, anılan kefaletin, 11/08/1989 tarih ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilmesi nedeniyle 2019/Ağustos dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyannameye dayalı olarak tahakkuk ettirilip ödenen damga vergisinin yasal faiziyle iadesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, damga vergisine konu “Kredi Tahsis Sözleşmesi”nin farklı iki ülke mukimi iki şirket arasında yurt dışında düzenlendiği, davacı tarafından yurtdışında kefil olarak imzalandığı, anılan sözleşmenin 11/08/1989 tarih ve 20249 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bilgi verilmesinin resmi daireye ibraz ve sözleşmenin Türkiye’de hükümlerinden yararlanma olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla yurt dışında düzenlenen ve hükmünden Türkiye’de faydalanılmayan sözleşmenin damga vergisine tabi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, damga vergisine bu aşamada tabi olmayan sözleşmeye ilişkin olarak istisna hükümleri de uygulanamayacağından davacı tarafından ödenen damga vergisinin yasal faiziyle iadesi istemiyle açılan davayı yukarıda yazılı gerekçeyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, yukarıda yazılı gerekçeyle ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.