Danıştay Kararı 9. Daire 2021/4162 E. 2023/875 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/4162 E.  ,  2023/875 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4162
Karar No : 2023/875

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararı ile hükmedilen karar ilam harcının tahsili amacıyla … plakalı araç üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahkeme ilamlarının bir bütün olduğu, ilamda yer alan yargılama giderlerinin de ilamın tabi olduğu kurallar uyarınca yerine getirilmesinin gerektiği, gayrimenkulün aynına ilişkin ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle, gayrimenkulün aynına ilişkin yargı kararının kesinleşmeden icra edilmesi mümkün olmadığından ve davacı aleyhine verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilgili kararıyla hüküm altına alınan karar harcının, söz konusu Mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra takip ve tahsil edilebilecek olması karşısında, davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde ve bu ödeme emrine istinaden adına kayıtlı aracına haciz konulmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu haciz işleminin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 367/2. maddesinde, taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceğinin düzenlendiği, söz konusu madde hükmü ile taşınmazın aynına ilişkin kararların kesinleşmeden icrası engellenerek, ileride telafisi güç veya imkansız zararların doğmaması amaçlandığı, tapu iptali ve tescili davasında, tescil kararının icrası üzerine taşınmazın satışının veya devrinin mümkün olduğu, ancak, kararın bozulması durumunda eski malikin haklarının telafisi güç duruma düşeceğinden, bu tür durumların gerçekleşmemesi için kanun koyucu tarafından önlem alındığı, Harçlar Kanunu bakımından ise, yargı harçlarının hangi durumlarda alınacağı ve tahsil usullerinin düzenlenmiş bulunduğu, bu konuda kararın türüne göre farklı bir düzenleme veya istisna öngörülmediği, ayrıca, kararın bozulması durumunda verilecek yeni kararda, daha önce verilen kararda hükmedilen harcın dikkate alınacağının da Kanun’da düzenlendiği, olayda; … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararının davacıya tebliğiyle haberdar olunan harcın 492 sayılı Kanunun 28/a maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren bir aylık sürede ödenmediği ve ödeme emrinin tebliği üzerine de dava açılmadığı açık olduğundan, uygulanan haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Taraflarına harç tahsil müzekkeresi gönderilmediği, usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediği ve icra takibi yapılmadığı, gayrimenkulün aynına ilişkin kararların kesinleşmeden yerine getirilemeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararı ile hükmedilen karar ilam harcının tahsili amacıyla … plakalı araç üzerine konulan haczin kaldırılması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiası ile tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait davalara bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği, 62. maddesinde; borçlunun mal bildiriminde gösterilen ve tahsil dairesince tespit edilen borçlu ve üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, 64. maddesinde; haciz muamelelerinin tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılacağı düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde, yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı 1 sayılı Tarife’de yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu; 28. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin, geri kalanının kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği; aynı Kanun’un “Hükmün bozulması” başlıklı 8. maddesinde ise bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden, yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınacağı ve bozulan hükümden evvelce alınmış karar ve ilam harcının müteakip hükme ait harçtan mahsup olunacağı ifade edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararıyla, karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline hükmolunduğu, söz konusu kararın davacıya tebliğ edilmesine karşın davacı tarafından harcın bir aylık süre içinde ödenmemesi üzerine, harç tahsil müzekkeresinin vergi dairesine gönderildiği, vergi dairesince de söz konusu karar ve ilam harcının tahsili için ödeme emri düzenlenip tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi üzerine amme alacağının tahsili için dava konusu haciz işleminin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararının, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulduğu görüldüğünden, davayı kabul Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu kabul ederek davayı reddeden Bölge İdare Mahkemesince, oluşan yeni durum göz önüne alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.