Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3868 E. 2023/1255 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3868 E.  ,  2023/1255 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3868
Karar No : 2023/1255

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından 2014-2019 yıllarına ilişkin … Aş ile imzalanan “kara tankeri LNG satış protokolleri” nedeniyle ödenen toplam 581.948,81-TL damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme- şikayet başvurusunun reddine yönelik işlemin iptali ile ödenen tutarın faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlığa konu “LNG satış protokolleri” nde LNG talep döneminin, satış fiyatının ve LNG talep dönemi toplam talep miktarının belirli olduğu görülmüş olup, buna göre protokollerin içerdiği belli paranın, çekişi öngörülen doğalgaz miktarı ile fiyatın çarpılması sonucu bulunabileceğinden, anılan kağıdın belli para içerdiği açık olup, bu tutar üzerinden davacıdan damga vergisi alınmasında ve bu damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan şikayet başvurusunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, kaldı ki, imzalandığı tarih itibarıyla “hesaplanabilir” belli parayı içeren protokollerde öngörülen asgari veya azami tutar üzerinden doğalgaz çekişinin yapılıp yapılmamasının, yani ileriye dönük olarak protokollün uygulamasından kaynaklanacak hususların damga vergisi açısından vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi üzerinde herhangi bir etkisi söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlığa konu sözleşmelerde, davacı şirketçe alımı yapılan doğalgazın fiyatının gösterilmediği gibi doğalgaz fiyatlarının süreç içerisinde nasıl bir seyir göstereceğinin önceden belirlenmesine de olanak bulunmadığı, bu haliyle vergiye tabi kağıttaki rakamların, bu kağıtta yer almayan üstelik zamana ve miktara göre değişebilecek bazı matematiksel hesaplamalar sonucu bulunacak değerin, yasanın aradığı anlamda “belli para” olarak kabulü mümkün olmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle istinaf isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve dava konusu işlemin iptali ile ödenen tutarın faiziyle iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Dava konusu olayda vergi hatası bulunmadığı ve bu nedenle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun düzeltme hükümlerinin uygulanamayacağı, dava konusu olayın hukuki yorum gerektirdiği, davacı tarafından vergi dairesi müdürlüğüne yapılmış bir ödemenin bulunmadığı, uyuşmazlığa konu kağıdın damga vergisine tabi olduğu ve davanın reddi gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından 2014-2019 yıllarına ilişkin olarak … A.Ş. ile imzalanan “kara tankeri LNG satış protokolleri” nedeniyle ödenen toplam 581.948,81-TL tutarındaki damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. maddesinde, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; “Vergileme ölçüleri” başlıklı 10. maddesinde de, damga vergisi nispi veya maktu olarak alınacağı; nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın; maktu vergide ise kağıtların mahiyetlerinin esas olduğu; belli para teriminin de, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade ettiği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 10. maddesi uyarınca belli para teriminin kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği belirtilerek damga vergisine tabi bir kağıdın, nispi olarak vergilendirilebilmesi için, ya kağıda bağlanan işlem bedelinin (kağıdın içerdiği meblağın) kağıtta açıkça belirtilmiş olması, ya da bu bedelin matematiksel olarak hesaplanmasına olanak sağlayan rakamların kağıtta yer alması, yani “belli para” içermesi, bir başka deyişle; kağıda bağlanan işlemin bedelinin açıkça belirtilmemiş olmasına karşın, bunun hesaplanmasına ilişkin olarak belli tutarların gösterilmiş bulunması icap etmektedir.
Vergi Usul Kanunun yukarıda yer verilen düzenlemelerine göre düzeltme yolu, vergiye ilişkin hesaplarda, matrah ve miktar hatası bulunması yahut mükerrer vergi istenmesi şeklinde, vergilendirmede ise mükellefin şahsında, mükellefiyette, verginin mevzuunda ve döneminde yapılmış hataların varlığı halinde izlenebilecek bir idari başvuru yolu olup vergi yükümlülerince, vergilendirmeye ilişkin bir olayın düzeltme yoluyla yargı önüne getirilebilmesi ve vergi hatasının varlığından söz edilebilmesi için, hukuksal sorun olarak çözümlenmesi gerekmeyen açık ve mutlak bir hata bulunduğunun belirlenebilmesi gerekir.
Olayda; 02/07/2009 tarihli Kara Tankerleri ile Sıvılaştırılmış Doğalgaz(LNG) Satış Çerçeve Sözleşmesinin ve bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası ve eki olan 2014-2019 tarihleri arasında düzenlenen Kara Tankeri LNG Satış Protokollerinin birlikte incelenmesinden; sözleşmenin 7. maddesinde LNG satışı için uygulanacak fiyatın LNG Satış Protokollerinde belirtilmiş olan fiyat olacağının düzenlendiği, Kara Tankeri LNG Satış Prokollerinde ise LNG satış fiyatının ve LNG talep dönemi toplam talep miktarının yazıldığı görülmüştür.
Buna göre söz konusu protokollerde şirket tarafından çekişi öngörülen LNG miktarının ve çekilecek LNG için uygulanacak birim fiyatın belirtildiği dolayısıyla protokollerin içerdiği bedelin çekişi öngörülen doğalgaz miktarı ile fiyatın çarpılması sonucu bulunabileceğinden, davacı tarafından da bu basit matematiksel hesaplamanın sözleşmelerde yazılı rakamların dikkate alınması suretiyle yapılarak bu tutar üzerinden damga vergisinin beyan edildiği görüldüğünden, anılan kağıtların belli para içerdiği ve bu tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulmasının kanuna uygun olduğu, imzalandığı tarih itibarıyla hesaplanabilir belli parayı içeren protokolde öngörülen tutar kadar LNG çekişi yapılıp yapılmamasının, damga vergisine konu protokollerin belli para ihtiva etmesi hususuna etkisinin olmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim kanun koyucu tarafından Damga Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı Tablonun “Akitlerle ilgili Kağıtlar” başlıklı 1. Bölümünün “Belli Parayı İhtiva Eden Kağıtlar” alt başlığına 15/07/2016 tarih ve 6728 sayılı Kanunun 28. maddesiyle eklenen 13 numaralı bentle de, 18/04/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen toptan doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler ile tüketicilere doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler de eklenmek suretiyle anılan sözleşmelerin belli parayı ihtiva eden kağıtlar arasında sayıldığı ve nispi damga vergisine tabi tutulacağı belirtildiğinden söz konusu sözleşmelerin belli parayı içerip içermediği konusu tartışma olmaktan çıkarılmıştır.
Bu durumda; davacı tarafından imzalandığı tarihte protokollerin içerdiği bedel; çekişi öngörülen LNG miktarı ile fiyatının çarpılması sonucu bulunabileceğinden, anılan kağıdın belli para içerdiği açık olup, bu tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulmasında kanuna aykırılık görülmediğinden uyuşmazlıkta düzeltme-şikayet başvurusuna konu olabilecek nitelikte vergi hatasından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden davanın reddine karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunu kabul edip, Mahkeme kararını kaldırdıktan sonra davayı kabul eden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 05/04/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.