Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3805 E. 2023/1037 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3805 E.  ,  2023/1037 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3805
Karar No : 2023/1037

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Gayrimenkul alım satımı faaliyeti ile iştigal eden davacı adına, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşa ettiği ve sattığı bir kısım dairenin hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2014 yılı için re’sen tarh edilen gelir vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak … ve … ‘e ait Adana ili Seyhan ilçesi … Mah. … . Sok. … L. III. Pafta, … Ada … numaralı parselde kayıtlı arsa üzerinde … İnşaat Sitesi yaptığı, sitenin A ve B bloktan oluştuğu, A blokta 36, B blokta 33 bağımsız bölümden oluşan apartman binası olduğunun tespit edildiği, söz konusu inşaatla ilgili olarak yapı kullanma izin belgesi ibraz edilmediğinden, inşaatın tam olarak ne zaman bittiğini tespit etmek için alıcıların ifadesine başvurulduğu, alıcıların 2014 yılı itibariyle almış oldukları bağımsız bölümlerde oturmaya başladıkları ve sitede birçok kişinin yerleşmiş olduğunu ifade ettikleri, dolayısıyla her ne kadar davacı tarafından inşaatın 31/12/2015 tarihinde bittiği beyan edilmiş olsa da alıcıların ifadesine göre bağımsız bölümler için fatura düzenlenmesi gereken tarihin 2014 vergilendirme dönemi olması gerektiğinden bahisle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edilen birim maliyet bedelleri dikkate alınmak suretiyle dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, olayda 99 adet bağımsız bölümden oluşan sitede sadece iki kişinin ifadesine başvurulduğu, bu iki kişinin de kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahiplerine düşen daireleri satın aldığı, arsa sahiplerinin ifadelerine ise müracaat edilmediği, davacıdan daire veya iş yeri satın alan şahısların beyanlarına başvurulmadığı, davacının, “Daha öncesi de anlaşmış olduğumuz müşteriler dahil olmak üzere tüm faturaları işin bittiği ve teslimlerin yapılmış olduğu 31/12/2015 tarihinde düzenledik.” şeklinde ifadesi ve taşınmaz satışları uyarınca 31/12/2015 tarihinde düzenlediği faturalar dikkate alındığında, inşaatın 2014 yılında tamamlandığı ve alıcılara teslim edildiği yönünde maddi olayı ortaya koyan, hukuken geçerli, kesin ve somut delilleri içeren yeterli bir vergi incelemesinin yapıldığından söz edilemeyeceğinden ve vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğundan, yeterli araştırma yapılmaksızın bulunan fark matrahın eksik incelemeye dayalı olduğu sonucuna varıldığı bu durumda, davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle elde ettiği daireleri 2014 yılında satmış olduğunun somut bir biçimde tespit edildiği, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.