Danıştay Kararı 9. Daire 2021/3507 E. 2023/882 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/3507 E.  ,  2023/882 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3507
Karar No : 2023/882

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adi ortaklık adına, pos cihazları aracılığıyla yapılan bir kısım kredi kartlı satışlara ilişkin hasılatın kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016/Ocak-Mayıs, Temmuz, Ağustos, Ekim-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı adi ortaklığın, “…” ismiyle bir akaryakıt istasyonu işletmekte olduğu, ortaklığa ait pos cihazları kullanılarak kredi kartı yoluyla yapılan vadeli satışların, kayıt ve beyanlara intikal ettirildiği hususunun ispatı amacıyla, davacı ortaklık tarafından örnekleme yöntemiyle dosyaya ibraz edilen yevmiye defteri fotokopisi ve tahsilatların yapıldığı makbuz fotokopileri ile …A.Ş Serik Şubesine ait hesaba ilişkin pos hareketleri incelendiğinde; vadeli satışlara ilişkin kredi kartı ile yapılan tahsilatların makbuz tarihi, makbuz no, müşteri unvanı ile tahsil edilen meblağa yer verilmek suretiyle 120-Alıcılar hesabından 108-Diğer Hazır Değerler hesabına aktarılarak muhasebeleştirildiği, ayrıca, …A.Ş. Serik Şubesine ait pos cihazı aracılığıyla yapılan satış tutarlarının vergi tekniği raporunda dikkate alınmadığı, inceleme elemanı tarafından, pos cihazıyla elde edilen hasılat tutarının para amaçlı pos çekişlerinden Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Ekim 2016 dönemlerinde düşük olduğunun görülmesi üzerine ortakların vadeli satışlara ilişkin kredi kartlı çekişlerin bir kısmının para amaçlı pos çekişleri olarak kaydedildiği yönünde verdikleri beyana itibar edilmediği, bu durumun izahı somut gerekçelerle ortaya konulmadığı, bu durumda, vadeli satışlar karşılığı olarak kredi kartı ile yapılan tahsilatların kayıt ve beyan dışı bırakıldığı hususunun somut bir şekilde ortaya konulmadan eksik incelemeye dayalı olarak davacı ortaklık adına re’sen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 44. maddesinde, katma değer vergisinin genel kural olarak vergi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunacağı, bu genel kuralın uygulanmasına imkan görülmeyen istisnai durumlarda tarhiyatın muhatabının kimler olacağının anılan maddede iki bent halinde ayrıca düzenlendiği, buna göre katma değer vergisi mükellefi bir adi ortaklık ise verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap olacağı; zira, katma değer vergisinde, adi ortaklık müstakil bir birim ve mükellef olsa da ortaklığın ayrı tüzel kişiliği bulunmadığından, vergi borcuna muhatap olma ve borcu ödeme mükellefiyetinin ortaklara düştüğü; uyuşmazlıkta, müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken, iş ortaklığı adına ihbarname düzenlenmesi, anılan Kanun’un 44. maddesine uygun düşmediğinden, dava konusu tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun gerekçeli reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı iş ortaklığı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adi ortaklık adına, pos cihazları aracılığıyla yapılan bir kısım kredi kartlı satışlara ilişkin hasılatın kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016/Ocak-Mayıs, Temmuz, Ağustos, Ekim-Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde, adi ortaklık sözleşmesinin, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olduğu ve bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılacağı, 638. maddesinin 3. fıkrasında, ortakların, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa, müteselsilen sorumlu olacakları düzenlenmiş; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8/a. maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, bu işleri yapanların katma değer vergisinin mükellefi olduğu; 44. maddesinde de katma değer vergisinin, bu vergiyle mükellef gerçek veya tüzelkişiler adına tarh olunacağı, şu kadar ki: adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap tutulacağı kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından, katma değer vergisinin mükellefi adi ortaklık olacak, beyanname ortaklık adına düzenlenecek, ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilecek, ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir. Aynı zamanda adi ortaklıklar Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen bütün mükellefiyetleri yerine getirmek zorundadırlar. Bu açıdan, Kanun’un belirtmiş olduğu belge düzenine uymaları, yani, fatura, gider pusulası gibi belgeleri bastırmaları, defter tutmaları, kullandıkları defter ve belgeleri zamanaşımı süresi içinde muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmeleri gerekmektedir.
Bu durumda, vergi mükellefi olan adi ortaklık adına, mükellefi olduğu vergilerin takibi amacıyla vergi-ceza ihbarnamesi düzenlenebileceğinden, işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, aksi gerekçeyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunu belirtilen gerekçeyle reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin kabulüne,
…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.